(VAN) - Suriye`nin kuzey ve doğusunda öldürülen gazeteciler için Van`da yapılan protesto sonrası gerçekleşen gözaltılar protesto edildi. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç, "100 yıldır bu halka normal hukuk normları içerisinde muamele yapmadınız. 100 yıldır Kürtlere dönük normal bir sistem işletmediniz" dedi.
Suriye`nin kuzey ve doğusunda öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) öncülüğünde yapılmak istenen açıklamaya polis müdahalesiyle 10`u gazeteci 55 kişinin gözaltına alınması akşam saatlerinde Sanat Sokağı`nda düzenlenen basın açıklamasıyla gözaltılar ve gazetecilerin katledilmesi protesto edildi.
Açıklamaya DEM Parti Van İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, DBP İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç`ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaş katıldı.
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı sokakta "Özgür basın susturulamaz", "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.
DEM Parti Van İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, şu ifadelerde bulundu
"Dün Suriye`de yaşanan bir gelişme için arkadaşlarımızın bir açıklaması vardı. AKP ve MHP iktidarı eliyle bu halk her şekil engelleniyor. Özellikle Van`da son dönemlerde Van valisinin kendisinde görmüş olduğu yetkilerle kentimizde hiçbir şekilde açıklamalara yürüyüşlere izin verilmiyor. Engellemelerle karşı karşıya kalıyoruz. Şuradan sesleniyoruz. Gerçekten Van`da farklı bir hukuk mu uygulanıyor. Bu kentin valisinde farklı bir yetki mi var? Biz bunu öğrenmek istiyoruz. Her açıklamamızda Valiliğin yasağı gerekçe gösterilerek açıklamaya yada yürüyüşe izin verilmiyor. Oysa Anayasa ve yasalar öncelikli olarak bu yetkiyi kullanan kişiler için sınırlandırmalar getirilmiştir. Mülki amirler Anayasaya uymak zorundalar ama maalesef bu kentin valisi bu yasalara uymamaktadır. Şiddet uygulanarak arkadaşlarımız gözaltına alınıyor. Artık kulluk kuvvetleri bu kentte orantısız göç kullanıyor. Bu kenti toplumu germeye kimsenin hakkı yoktur.
Buradan sesleniyoruz; sizler baskı yaparak şiddet uygulayarak gözaltına alarak bu hakla bizlere geri adım attıramazsınız. Bunu öğrenmek istiyorsanız tarihe bakın, hiçbir zaman bu halk geri adım atmadı. Siyasi parti olarak hiçbir zaman geri adım atmadık. Bundan sonrada geri adım atmayız. Biz şiddetsiz bir şekilde her olaya karşı tepkimizi ortaya koymaya devam edeceğiz. Biz sonuçta topluma öncülük ediyoruz. Bu toplumun bizlerden beklentileri vardır. Toplumun öncüleri çıkar her konu hakkında açıklama ve yürüyüş de yapar. Bunu yaparken Anayasa çerçevesinde Anayasal ve Demokratik hakkımızı kullanıyoruz ama sizin başvurduğunuz yöntemler şiddetten ve gözaltıdan başka bir şey değildir. Evet bugün bu kente yaşanan budur, bugün bu kentte şiddet görüntüsü ortaya çıktı. Bu şiddetin birinci derece sorumlusu Van Valisi ve Emniyet Müdürüdür."
Mehmet Kamaç: Bu ülkenin hiçbir zaman olmadığı kadar bir barış iklimine ihtiyacı var
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç ise şu açıklamaları yaptı:
Bu ülkede sokak sokak, kent kent hukuk değişiyor. Van`da başka, Diyarbakır`da başka, İstanbul ve İzmir`de başka bir hukuk var. Biz bunun farkındayız. 100 yıldır bu halka normal hukuk normları içerisinde muamele yapmadınız. 100 yıldır Kürtlere dönük normal bir sistem işletmediniz. Şark ıslahat planı dediniz, olağanüstü hal dediniz, kayyumlu bir rejime çevirdiniz, ama bu yüz yıllık süreç içerisinde Kürt halkı asla sizin bu baskılarınıza boyun eğmedi. Ve bundan sonra da boyun eğmeyeceğini de bilmeniz lazım. Bakın Dünya`yı görün, neden bu sokakta başka başka sokakta başka hukuk diyoruz. Elinde kamerası kalemi dışında bir şeyi olmayan iki gazetecinin katledilmesini protesto etmenin neresi yasa dışıdır? Sizin kendi sisteminizde Golani bir terör örgütünün lideridir diyorsunuz, ama MİT başkanınız Şam sokaklarında onunla beraber geziyor. Ya hukukunuzu değiştireceksiniz, ya da teröristlerle kol kola gezmeyeceksiniz. Bizler bunu her zaman söylüyoruz; bir elinizde gül, bir diğer elinizde hançer olmasın.
Daha dün parlamentoda toplumsal birliği sağlamamız lazım, bizlerin iç barışı sağlamamız lazım diyordunuz. Bir yanda bunu söyleyen siyasetçiler, öbür yanda onların yönettikleri valiler ve emniyet müdürleri. Biri gül uzatıyor, Bizler bunun farkındayız ve görüyoruz. Bundan dolayı Bugün burada demokratik tepkilerini ortaya koymak için açıklamada bulunmak isteyen arkadaşlarımızın gözaltına alınması demokratik bir hukuk devletinde kabul edilebilir bir şey değildir. Bizler ve Kürt halkı bunu kabul etmeyecek. Dünya bir yere Ortadoğu bir yere gidiyor. Bu ülkeyi sizde seviyorsanız eğer, bu ülkede barış ikliminin hakım olmasını istiyorsanız o hançer olan elinizdeki hançeri düşürün 100 yıldır boyun eğdiremediğiniz bu halkı ile barış iklimini birlikte inşaa edelim. Ortadoğu başka bir yere gidiyor ama siz her seferinde bu toplumu başka bir şey ile niteleyerek terör ve terörist dediğiniz insanlarla kol kola geziyorsunuz elinde sadece kamera ve kalemleri vardı katlettiniz öte yandan gelip burada hukuksuz bir şekilde bu insanları gözaltına alıyorsunuz. Sözüm ona hukuki işlem yapıyorsunuz bizde diyoruz ki hadi ordan böyle bir hukuk olabilir mi bu hukuksuzluktan geri dönün bu ülkenin hiçbir zaman olmadığı kadar bir barış iklimine ihtiyacı vardır."