CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, yaptığı yazılı açıklamayla 1950`lerde ABD`de Senatör Joseph McCarthy`nin yarattığı hayali düşmanlar ve tehditlerle toplumun manipüle edilerek yarattığı korku dönemi sonrası ortaya çıkan McCarty Sendromu`nu hatırlatarak AK Parti iktidarının yargı eliyle toplumu dizayn etme çabasına tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Başarır, şunları kaydetti:
"1950`lerde ABD`de, senatör Joseph McCarthy`nin öncülük ettiği paranoya döneminde, kapitalist görüşlere karşı olan herkese siyasi baskılar ve cadı avlarıyla sorumsuz suçlamalarda bulunulmuştu. Hayali düşmanlar ve olmadık tehditlerle toplum manipüle edilerek, büyük bir korku salınmıştı. Yurttaşlar birbirine düşmüş, toplumda bölünme yaratılmıştı. ‘McCarthy Sendromu`, belirli dönemlerde yeniden canlanan bir paranoyadır. İktidarlar, toplumdaki belirli kesimleri ‘hain`, ‘ajan`, ‘dış güçlerin maşası` gibi yaftalarla hedef göstererek otoritelerini pekiştirmeye çalışır. Muhalefete, medyaya, akademiye, sanatçılara ve sivil topluma karşı baskılar artar. Ne zaman ortaya çıkar? Bir ekonomik krizde, sosyal huzursuzluklar arttığında veya seçim dönemlerinde. Hukuk araçsallaştırılır, yargı siyasi hesaplaşmalar için kullanılır.
"İktidar, kendi pozisyonunu korumak için sürekli yeni iç düşmanlar yarattı"
Türkiye`de biz bu sendromu AKP iktidarında birkaç kez yaşadık. Örneğin Ergenekon ve Balyoz davalarında yüzlerce asker, gazeteci ve akademisyen tutuklandı. İktidar ve o dönemki müttefiki Gülen Cemaati, yargıyı ve güvenlik birimlerini kullanarak rakiplerini tasfiye etti. Bir başka örnek Gezi Parkı eylemleriydi. Halkın geniş çaplı protestosuna rağmen ‘dış güçlerin oyunu`, ve ‘darbe girişimi` gibi söylemlerle süreç kriminalize edildi. Aktivistler, gazeteciler ve iş insanları ‘hükümeti devirmeye teşebbüs` ile suçlandılar, hala cezaevindeler. 15 Temmuz`daki darbe girişiminin ardından at izi it izine karıştı, on binlerce kişi FETÖ bağlantısı iddiasıyla tutuklandı, kitlesel tasfiyeler yapıldı, muhalifler de ‘terör örgütü üyeliği` ile suçlandı. Seçim dönemlerinde hep kaos senaryoları ortaya atıldı. Seçimler yaklaşırken ‘dış güçler Türkiye`yi bölmek istiyor, ‘ülke üzerinde büyük oyunlar oynanıyor` gibi söylemler ileri sürüldü. Başta CHP olmak üzere muhalif partiler ‘terörle işbirliği` yapmakla suçlandı. İktidar, kendi pozisyonunu korumak için sürekli yeni iç düşmanlar yarattı.
"Toplumu kutuplaştırmak için muhalefet içindeki görüş ayrılıkları derinleştirilmeye çalışılıyor"
Bugün de ‘McCarthy Sendromu` en çok muhalefete suç isnat edilmesi ve yargının baskı aracı olarak kullanılması şeklinde kendini gösteriyor. CHP`li Belediye Başkanlarına suçlamalar yöneltilerek tutuklamalar yapılıyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu`na yönelik art arda soruşturmalar açılıyor. İktidarı eleştiren gazetecilere suç isnat edilerek soruşturmalar açılıyor, tutuklanıyor. Medya büyük ölçüde iktidarın kontrolünde olduğu için muhalefetle ilgili haberler suçlama çerçevesinde yapılıyor. Sosyal medyada her eleştiri yapan hedef gösteriliyor, ardından soruşturma açılıyor. Toplumu bölmek ve kutuplaştırmak için muhalefet içindeki görüş ayrılıkları derinleştirilmeye çalışılıyor.
"İktidarın pozisyonunu korumak için her şeyi yapabileceğini biliyoruz"
Bu yaşadığımız siyasi paranoya yüzünden demokrasi işlevsiz hale geliyor. Toplumsal barış büyük bir risk taşıyor. İnsanlar ekonomik sıkıntılar nedeniyle iktidardan hesap sormak yerine, manipüle ediliyor. İktidarın yarattığı iç düşmanlarla paranoya destekleniyor.
İktidarın hukuku araçsallaştırarak pozisyonunu korumak için her şeyi yapabileceğini biliyoruz. Algı yaratarak kendini devleti yönetebilecek tek güç olarak gösteriyor. Bugün sokakta halkın yanında olan iktidar değil, muhalefet. Biz her gün sokakta, çarşıda, pazarda halkımızla iç içeyiz. Sorunlarını biliyor ve buna ilişkin çözümlerimizi anlatıyoruz. Bu ülkeyi çok daha iyi yönetebilecek güçlü kadromuz, enerjimiz ve projelerimiz var. CHP kendini yenilemiş, gençleşmiş ve idealleri olan bir partidir. Bu ülkeyi çok seviyoruz, halkımızı çok seviyoruz ve bu ülkenin kurtuluşunun kurucu değerlerinde yattığını biliyoruz. 31 Mart`ta yerelde iktidar olan CHP`nin ilk genel seçimde de iktidar olması için tüm gücümüzle çalışıyoruz ve buna inancımız tam.”