CHP Toroslar ilçe örgütünün Yunus Emre Kültür Merkezinde gerçekleştirdiği, ilçe Başkanı Burhanettin Erdoğan’ın Divan Başkanlığını yaptığı Danışma Kurulu Toplantısına, İl Başkanı Adil Aktay, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Milletvekilleri Cengiz Gökçel, Alpay Antmen, Kadın Kolları İl Başkanı Pakize Esen, Gençlik Kolları il Başkanı Ethem Güzel, il, ilçe yöneticileri, Belediye Meclis üyeleri ve Partililer katıldı.
Toroslar İlçe Danışma Kurulu’nun açılış konuşmasını gerçekleştiren Toroslar CHP İlçe Başkanı Burhanettin Erdoğan, “31 Mart seçimleri sonuçları bize demokrasi güçlerinin bir araya gelmesinin ilçemizde, Mersin'de ve Türkiye'de demokrasi ve hukuk adına büyük kazanımlar sağlayacağının en büyük göstergesi ve örneğidir. Halkımız gerek Mersin'de gerek Türkiye'de belediye başkanı ve meclis üyeliği temsil heyetinde partimize birçok görev vermiştir. Bu aynı zamanda bizler için başarılı olmamızın şart olduğu çok büyük bir sınavdır. Geçmişten dersler çıkararak bu sınavı başarı ile geçirip Türkiye'de genelde iktidar olacağımız günler çok yakındır. Büyükşehir Belediye başkanımız Sayın Vahap Seçer’in ilçemize ve Mersin’e yapacağı büyük hizmetler ve yatırımlar; yapılacak olan ilk genel seçimde Mersin’de birinci parti olmamızı sağlayacak, çok az bir oy farkıyla kaybettiğimiz Toroslar Belediyesi'ni bir sonraki yerel seçimlerde partimize kazandıracaktır. Seçim süreci boyunca herkesi kucaklayan, bir araya gelen demokrasi güçleri ile partimizin koordinasyonu sağlayan ilçe örgütümüze, Toroslar ve büyükşehir seçim koordinasyon merkezimize, partililerimize, örgüt emeklilerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, seçimlerde partimizi destekleyen tüm demokrasi güçlerine ve Mersin’i bizlere tekrar kazandıran Sayın Vahap Seçer’e tekrar tekrar teşekkür eder ayrıca bugün bizleri yalnız bırakmayan Türk konuklarımıza sonsuz teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım.” şeklinde konuştu.
Danışma Kurulu’nda konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “31 Mart seçimlerinin sonrası yapılan ilk danışma kurulu toplantılarını yapıyoruz. 31 Mart seçimleri öyle böyle seçimler değildi. Anayasamızda belirlenen 5 yılda Türkiye'de yerel seçimler yapılır hükmü yerine getirilmiş, belediye başkanları seçilmiş, Türkiye'de her şey güllük gülistanlık, demokrasi rayına oturmuş, Türkiye hukuk devleti, Türkiye özgürlükler devleti. Böyle bir Türkiye yok, böyle bir dünya yok. Son derece olumsuz koşullarda, beklentilerin son derece yüksek olduğu koşullarda yapılmış bir seçim ertesinde bu danışma kurulunu yapıyoruz. 31 Mart Mersin için daha seçim öncesinden ne derece önemli olduğunu ortaya koydu.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada örgütlerle beraber yürümek zorundayız. Dünya değişiyor doğal olarak Türkiye değişiyor, doğal olarak siyaset değişiyor, doğal olarak Cumhuriyet Halk Partisi değişiyor. Değişimin karşısında kimse direnemez. Geçmiş rahatsızlıklar var partide biliyoruz. Köhne zihniyetler var. Şöyle güzel bir lafı var Mevlana'nın, diyor ki: “Köhne zihniyetleri söküp atmak, paslı çiviyi bir tahtadan sökmek kadar zordur.” diyor. Elbette ki bunun güçlerini yaşayacağız buraya kadar tamam ama başaracağız. Artık Türkiye gerçeklerine ayak uyduracak, siyasi gerçeklerine, sosyal gerçeklerine, ekonomik gerçeklerine ayak uyduracağız ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak da nasıl dünyada her alanda sürekli değişim esassa bizde bu değişime ayak uydurup daha güçlü bir siyasi kurum haline geleceğiz. Önemli bir fırsat elde ettik. 30 büyükşehir içerisinde 11 büyükşehir belediye başkanlığı Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının oldu. Bu yaklaşık Türkiye nüfusunun yarısına tekabül ediyor. 11 Büyükşehir Belediyesi şehirlerinin Türkiye ekonomisindeki ticaret hacmi tüm Türkiye ekonomisinin yaklaşık üçte iki büyüklüğündedir. Demek ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, artık Türkiye'nin önemli noktalarında Cumhuriyet Halk Partili siyasetçiler olacak.
Türkiye'nin en temel sorunu yargı bağımsızlığı, adalet, hak, hukuk arayışıdır. Daha 2 gün önce, 31 Mart'ta benim gibi onlar da yasal şartları yerine getirmişler, evraklarını tanzim etmişler, gitmişler Seçim Kurulu’na müracaat etmişler ve aday oldukları şehirlerden belediye başkanı olmuş 3 belediye başkanı idari kararla görevlerinden alındılar ve Kayyum atamak suretiyle belediyeler bugünkü iktidarın atamaları ile işbaşına gelmiş valilerin kontrolüne ve yönetimine verildi. Ülkemiz terörden çok çekti, terörü lanetliyorum terör nereden gelirse gelsin hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın terörü lanetliyorum bir belediye başkanı olarak ama terör ile mücadele bahanesi ile Türkiye'de demokrasi suikastı yapanlara da buradan Mersin’den bir belediye başkanı olarak itiraz ediyorum. Demokrasiyi var edemezsek, demokrasiyi takip edemezsek güçlendiremezsek bütün diğer alanlar teferruat olarak kalır. Demokrasisi gelişmemiş hiçbir toplumda, hiçbir bölgede, hiçbir ülkede, ne ekonomiden ne sosyal hayattan ne kültürel faaliyetlerden ne sportif faaliyetlerden ne toplumsal bir refahtan ne de toplumsal Barıştan ve huzurdan bahsedemeyiz. Bu sebeple sadece görevimiz belediye başkanları olarak yol temizliği ile ilgilenmek, ağaç budama ile ilgilenmek değil demokrasiyi aklamak, demokrasiyi paklamak, demokrasiyi takip etmek olması lazım.” şeklinde konuştu.