CHP’DE DANIŞMA KURULU TOPLANTISI

CHP Akdeniz ilçe Danışma kurulu toplantısı MBB Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirildi.

Divan Başkanlığını Ali Yıldırım’ın yaptığı toplantıya, İl Başkanı Adil Aktay, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, milletvekilleri Cengiz Gökçel, Alpay Antmen, Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Yılmaz, Kadın Kolları İl Başkanı Pakize Esen, Gençlik Kolları il Başkanı I.Ethem Güzel ,Tarsus İlçe Başkanı Ali İlk, Erdemli İlçe Başkanı Ali Yardımcı, il-ilçe yöneticileri, Önceki Dönem İl-İlçe Başkanları, Önceki Dönem Milletvekilleri Hüseyin Çamak, Serdal Kuyucuoğlu ve Partililer katıldı.

Danışma kurulu toplantısında Türkiye’nin 31 Mart’ta tarihin en önemli demokrasi sınavlarından birini verdiğini dile getiren Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Adil Aktay,” 17 yıldır iktidarda olan ve ülkemizi ekonomiden demokrasiye, adaletten çevreye kadar her alanda, uçuruma doğru sürekli sürükleyenlere dur dedik. Mersin’de, Adana’da, Antalya’da, İstanbul’da Ankara’da İzmir ve birçok şehirde büyük bir sandık ittifakı kurdu. Bu büyük sandık ittifakının ilk adımı Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünde attığı ilk adımdı. Bu bir mesajdı, bu Türkiye’ye verilen bir mesajdı. Daha sonra birçok gelişmeler oldu, ilimizde de buna paralel olarak hatırlayın, 1 Nisan 2018 tarihinde ilk il danışma kurulunda, biz mersin kamuoyuna bir çağrı yaptık. ‘Ortak adım zaferi için gelin cumhuriyet halk partisinde buluşalım’ verdiğimiz mesaj buydu. Buda bu stratejinin ilk adımıydı. Bu tesadüf gelişen son olaylar değil, adım adım dedik. Hatırlayın yaz ayında bir panel düzenledik, birlikte yaşam ile ilgili bir paneldi, kim katıldı. Mersin il başkanı, Manisa il başkanı, Kırıkkale il başkanı, Trabzon il başkanı, Siirt il başkanı katılmıştı. İşte bu partinin yeni stratejisiydi. Türkiye’deki stratejinin uzantısı, mersinin stratejisiydi. Daha sonra genel seçimlerden çıkıp yerel seçimlere gittik. Öyle bir dönemden geçtik ki ve öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bundan sonra artık başka bir strateji yok. Cumhuriyet Halk partisi haricindeki Diyar emek ve demokrasi platformu bileşenleri ile fiili ittifak yaptık. Adım adım uyguladık bundan sonra da uygulayacağız tek adamın aklı yerine, inanın burada yine en kritik il Mersin’dir. Devlet talimat gereği ama inanın mersin yüzünden mersin nedeniyle ittifaklar bozuluyor. Hem bizim fiili ittifakımız millet ittifakı Türkiye genelinde hem de Cumhur ittifakı bozuluyordu. Belediye başkanlarımızla milletvekillerimiz ile tüm üye ve yöneticilerimiz izle iktidarı hedefleyen bir çalışma ortaya koyacağız. Kavga ve kutuplaşma ikliminden mutlu ve huzurlu yolu yarınlara giden yolu Cumhuriyet Halk partisi ile yan yana olmaktan geçtiğini göstereceğiz. Vatandaşın bunu görmesi için öncelikle kalbi içinde huzur olması lazım. Vatandaşa gel kardeşim huzur istikrar diyebilmemiz için bizim parti olarak parti içinde kavga etmeyeceğiz kavga etmememiz gerekiyor evet Türkiye yani bizler ortaya koyulan strateji açıkladık. Yeni siyaset bilimi çok iyi kavramamız lazım. Yeni siyaset biliminde kavga yok, kutuplaşma yok, uzlaşma, birleşme, bir ve diri olmak ve bunu yapmak zorundayız. 31 Mart'ta Türkiye'nin dört bir yanında olduğu gibi mersin büyükşehir belediyesinde seçmenler oylarını bizlere vermişlerdir. Sayın Vahap seçer Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçmiştir. Halk görev ve sorumluluk vermiştir. Bu yetki bundan sonra bizim için bir sınav niteliğindedir. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız da bu bilinçte, attığı her adımın bu bilinç içerisinde atıyor. Bu bir sınav, bitmedi. Daha bu süreçte 31 Mart öncesinde karşısında dikildiğimiz çarpık belediyecilik anlayışına asla prim vermeyeceğiz. Seçmenin bizden particilik değil belediyecilik istediğini belediyeleri rant aracı olmaktan çıkarıp, kaynakları halk yararına kullanacağız. Cumhuriyet Halk partili arkadaşların veya sol düşünceye sahip bizim dünya görüşümüzdeki kişilerle devam edeceğini umuyorum. Değerli arkadaşlar kuşkusuz büyükşehir belediye başkanından önemli hizmetler bekliyoruz. Önceki dönemin yarattığı tahribatın Bir an önce giderilmesini istihdam ve güçlü ekonomi yaratan projeler geliştirilmesini istiyoruz. Bu konuda çok büyük hassasiyet gösteren sayın belediye başkanımız Vahap seçer bu hassasiyetinden dolayı örgütlerin adına çok teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlar bir görevimiz daha var belediyelerimizin ortaya koyduğu örnek hizmetleri daha geniş kesimlerin duyması için, her Cumhuriyet Halk partili coşkuyla seferber olmalıdır. Tüm arkadaşlarımızın bu bilinç ve sorumlulukla hareket edeceğini olan inancımla ilçe danışma kurulu toplantımızın verimli geçmesini diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Merkez Akdeniz ilçesinin 31 Mart yerel seçimlerinde en zor seçim çalışmalarının yapıldığı bölgelerden biri olduğuna dikkat çeken Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Faklı etnik yapılar, farklı ekonomik gruplar, soysal yapılar, kültürel yapılar bir tarafta, yer ile yeksan mahalleler bugüne kadar hizmet alamamış, şu ya da bu sebeplerle hep öteki görülmüş topluluklar bir tarafta. Diğer taraftan ise Mersin’in ekonomisine can veren bacaların tüttüğü fabrikalarla donatılmış bir yer Akdeniz bölgesi. Elbette adaletli olacağız. Adalet, Konfüçyüs’ün da dediği gibi ‘kutup yıldızıdır.’ Diğer bütün her şey onun etrafında döner. Bizde adaleti savunacağız, eşitliği savunacağız ama hizmet konusunda pozitif ayrımcılık da yapacağız. Öncelik tanıyacağımız, ilçelerin başında Akdeniz ilçesi geliyor. Bizim için etnik kökeni, bölgesi, grubu, siyasi partisi, cinsiyeti gibi şeylerin hiçbir önemi yok” ifadelerini kullandı.

Akdeniz’de yaşayan toplumun herhangi bir sebepten dolayı ötekileştirildiğini söyleyen Seçer, “Dışlanmış bir etnik yapı, hep bu ülkenin tehdit unsuru görülmüş bir siyasi yapı diğer taraftan da yer ile yeksan olmuş aileler. Şu ya da bu şekilde doğduğu bölgelerden, doğduğu köylerden, doğduğu mahallelerden bu bölgelere güvenlik amacıyla, ekonomi amacıyla ya da daha iyi bir eğitim amacıyla bu bölgelere gelmiş insanların yaşadığı bir bölge. Diğer taraftan son seçim çalışmalarında gördüğüm manzaralar karşısında gerçekten dehşete düştüm. İlçemiz bu ülkenin yurttaşı olmayan ama komşuda ortaya çıkan yangınla nasibimize düşen, bu bölgelere göç etmiş Suriyeli misafirlerin yoğun olarak yaşadığı bir bölge haline gelmiş. Bunlar bizim açımızdan önemli. Bizler belediye başkanıyız. Elbette herkes açısından önemli ama bu yükü kaldıracak olan belediyeler ve başkanlarıdır. İşte böyle bir ilçemizin örgütünün danışma kurulu toplantısını gerçekleştiriyoruz. Diğerlerinden önemli” şeklinde konuştu.

Birçok bölgede danışma kurulu toplantılarına katıldıklarını ve bütün partililerin alınan sonuçlardan son derece mutlu olduğunu kaydeden Seçer, “Eğer değerlendirmelerini gerçekçi yapıyorlarsa 31 Martta ortaya çıkan tablonun kolay bir başarı olmadığını bizlere gelecek için bir umut verdiğinin herkes farkında. Ama bir kesimde var ki, Allah selamet versin o kronik rahatsızlıkları devam ediyor. Hala bu seçim sonuçlarının farkında olmayan arkadaşlarımız var. Kafalarında hala, ‘senin delegen, benim delegem, sen il başkanı olacaksın, ben olacağım, senin çocuğun işe girdi, benim çocuğum girmedi’ gibi saçma düşünceler var. Türkiye değişiyor. Türkiye siyaseti değişiyor. Çünkü dünya değişiyor. Bütün bu değişen unsurların içerisinde eğer CHP değişmiyorsa başarıdan söz edilemez. Ben eminim ki 31 Martta elde edilen sonuçlar akşamda sabaha elde edilen sonuç değil. 2010 yılında genel başkanımız CHP’nin başına geçtiğinde, o tarihten buyana CHP’deki değişimlerin sonucudur 31 Mart. Bu değişim devam edecek. Bu değişim daha da tahkim ederek devam edecek” diye konuştu.

Artık parti içi gelişmelere kayıtsız kalınmaması gerektiğini dile getiren Seçer, “Olumlu gelişmelerde ödüller sahiplerine verilir, olumsuzlarda ise gerekli tedbirler alınır. Bunun temel sebebi bugün CHP’nin kurumsal olarak da o kurum içerisinde kurumu yöneten yetkililerin 31 Mart sonucunda elde ettiği özgüvendir. Bu bir psikolojik durumdur. Bundan sonra sanıyorum CHP’de herkes ağzına geleni konuşamayacak. Konuşmamalı da. Yani bundan sonra tahmin ediyorum ki, bir parti üyesi parti ahlakı dışında davranarak, kendi partilisini kamuoyu karşısında incitemeyecektir. Bunun için CHP tüzüğü içerisinde bu partiyi idare edenler başta sayın genel başkandan buradaki ilçe teşkilatına kadar gerekli tedbirler alınacaktır” dedi.

Artık hata yapma lükslerinin olmadığını belirten Seçer, şunları söyledi: “Bizler klasik anlamda oturmuş demokrasilerde, hukuk devletlerinde 5 yılda bir yapılan seçilmiş belediye başkanları değiliz. Biz farklı bir misyon taşıyoruz. Memleketin çivisi çıkmış. Çivisi çıkan bu memlekette bu olağanüstü durumda belediye başkanlığı referansıyla Türkiye’nin geleceğini tayin eden siyasetçileriz. Bizler bunun bilincindeyiz. Umut ediyorum ki siz değerli arkadaşlarımız da en az bizim kadar bunun sorumluluğunu taşıyorsunuz. Bunun da bilinci içerisindesiniz.

Geçtiğimiz günlerde 3 belediye başkanı idari bir karar kisvesiyle hukuki bir dayanağı olmayan bir kararla görevden alındılar ve yerlerine kayyım atandı. Bunun bugünkü tartışmasına girmeyeceğim. Ben bir belediye başkanıyım. Türkiye’deki siyasi gelişmelerde değerlendirmeyi yapacak olan benim mensubu bulunduğum siyasi partinin yetkili organlarıdır. Az önce söyledim. Ağzı olan konuşmamalı. Her aklına gelen her şeyi her yerde kendi aklınca söylememeli. Türkiye son derece hassas bir süreç yaşıyor. İp üzerinde yürüyoruz. Ne konuştuğumuzu bilmek durumundayız. Ben bir belediye başkanı sıfatıyla böyle bir uygulamayı tenkit ettiğimi, böyle bir uygulamayı bir belediye başkanı olarak kabul etmediğimi belirtmek istiyorum.”

Haksızlıklar karşısında susmayacaklarını da dile getiren Seçer, şu görüşleri savundu: “Bu, antidemokratik bir uygulamadır. Daha henüz 4,5 ay önce benim geçtiğim yoldan geçip yani Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre belediye başkanı adayı olma şartlarına haiz olan seçilmiş belediye başkanlarının 4-5 ay sonra masumiyet karinesi prensibi ki hukukun temel prensiplerindendir; bir köşeye atılarak idari bir kararla görevden alma kararını demokrasiye yapılmış bir suikast olarak değerlendiriyoruz. Elbette ki bu haksızlıklar karşısında susamayız ama bir uyarıda bulunmak isterim. İktidar mensupları zaman zaman iyi niyetli bir muhalefet anlayışı sergilemiyor. Bunu zaman zaman biz belediye yönetimlerinde de görüyoruz. Seçim öncesi de gördük. Akdeniz bölgesinde bunu derinlemesine yaşadık. Biz Halkların Demokratik Partisi seçmenin oylarını aldık. Yani Halkların Demokratik Partisi’ne yoğun bir şekilde destek veren Kürt kardeşlerimizin oylarını aldık. Etnikçilik yapmıyorum. Ben seçim öncesi çalışmalarda gittiğim bu mahallelerde elimi sıkarken uğradığı haksızlık sonucu duygusal çöküntüye uğramış yaşlı başlı insanların bana sarılıp ağladığını biliyorum. Ben Halkların Demokratik Partisi’nin ve Kürt kardeşlerimin oylarına talip olurken ki bu benim demokratik bir hakkım olurken beni terörle yan yana koyanları da lanetliyorum. Buradaki ince çizgiyi bilmek lazım. Herkes bekliyor. Cumhuriyet Halk Partisi en hassas noktada. Genel Başkan son derece akıllı davranıyor. Onun için diyorum aklımıza geleni konuşmayalım. Devlet gücüyle mücadele ediyorsunuz. Bu sebeple ben Büyükşehir Belediye Başkanınız olarak kendi yetki ve sorumluluk alanlarında bu konuyla ilgili tepkimi gösterirken elbette orada görevinden edilenler benim meslektaşlarımdır. Benim demokratik terbiyem ve refleksim gereği bu işe karşı durduğumu ifade edeceğim ama bundan sonraki teferruat Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel merkezi ve yetkili organlarıdır” dedi.

Büyükşehir belediye başkanı vahap seçer’in konuşmasının ardından İ. Ethem Güzel de günün anlam ve önemine ilişkin söyle bir açıklamada bulundu.

Güzel konuşmasında,” Şimdi 2 gün sonra bir kongremiz var ama öncesinde danışma kurullarının biliyorsunuz bir anlamı var. İlçelerimizin sosyal ekonomik ve kültürel siyasi konularda bölge ihtiyaçları üzerinde oluşturulacak politikaları örgütteki yoldaşlarımızla belirledik. Akdeniz öylesine bir ilçemiz ki diğer ilçelerimizde pek benzemiyor. Akdeniz'in tarihi kültürel varlıklar anlamında Latin Katolik Arap Ortodoks kiliseleri Atatürk'ün evi 1898 yılında yapılan kültür merkezi gibi birçok alanı var. Fakat biz nedendir ki buraları değerlendiremiyoruz. Aslında danışma kurulu bu yönde ilerlemesi çok daha kıymetli. Biz de Bayram tatilinde 2 günlük ilçemizdeydik. İlçemizin belediye başkanı ile beraber aynı dünya görüşüne sahip olmakla beraber hepinizin tanıdığı bir iş adamıyla Opet'in sahibi ile beraberdik. Orada bildiğiniz gibi memleketimizin bir futbol takımı olmasına rağmen Mersin’den yetişen, Mersin’den çıkan Opet'in sahibi gidip Antalya'ya 400 milyon TL imza atıp, Antalyaspor’a alabiliyor, Bodrum'a gidip Golf otel yapabiliyor, dünyaca ünlü yıldız Jennifer Lopez Antalya getirebiliyor, fakat nedendir ki biz hala Tarsus’a bağlı bir havalimanımıza bitiremiyoruz. Çünkü biz kendi tartışmalarımız ile patinaj çekmek de devam ediyoruz. Danışma kurullarının belki yön vericisi, yön sağlayıcısı, belki yapısal birçok mesele var ama ilçemizin başka problemleri olduğundan mütevellit ve pazar gününde bir kongremiz olduğundan mütevellit bunlara çok giremiyoruz. Burada şöyle bitirmek isterim ki iki gün önce ben bir açıklama yaptım birçok alanda yer buldu. Belki ben de bizimle kuruluğunun doğal bir üyesi olarak Balıkesir'in denizin karışmaması ve mersin alınması ve bu mücadelenin nasıl yapıldığı, Denizli'ye ve Balıkesir’e gittiğimde insanları ne kadar zor bir siyasetin içinde kaldığı ve o siyasetini zorlandığında, Mersin’e kazandığımızı ve Mersin’de kazanman aslında çok da kolay olmadığını birçok alanda yarıştığımızı çok iyi gördük. Bunun sonucunda da kendimizin inandığı değerler ve ilkeler çerçevesinde iki gün önce bir açıklama yaptık. O açıklamada şuna dayanıyordu. Biz İstanbul nasıl savunduysak Mardin Diyarbakır ve Van’ı da öyle savunacağız. Herkese şunu belirtmek isterim şu süreçten sonra yüzde 50+1’i alan seçimleri kazanacak, ben de kolektif bilincin içinde olan genç bir siyasetçi olarak, yârin yanağından gayri her şeyde ve her yerde hep beraber diyebilen bir Mersin'i kurmak umuduyla, hepinize çok teşekkürler” ifadelerini kullandı.

Çağdışı düşünceye sahip bir AKP iktidarı olduğunu Söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel de” 15 Temmuz darbe girişimine hepimiz hatırlıyoruz, ben bilakis Ankara'da o tarihte bir şekilde bulunuyordum. Burada Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu o parlamento demokrasinin temeli AKP'nin tüm Türk ordusunun verdiği helikopterlerle, uçaklarla bilakis bomba atıldı. Arkadaşlar bu gerçekleri görmemiz lazım. bu gerçekler ışığında aslında sayın genel başkanımızın başlattı.  O demokrasi yürüyüşünü ne kadar kıymetli ne kadar değerli olduğunu da burada hepinizin bilmesi lazım değerli arkadaşlar. 15 temmuzdan sonra ortaya çıkan ve ülkenin yönetimi ile ilgili değişen anayasada cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ne olduğu belli olmayan, ucube bir sistem ülkeye getirildi ve tek Adam’ın bütün hususlarda karar verdiği ve uygulamaya aldığı bir dönemi yaşıyoruz. Ülkede burada özellikle 31 Mart seçimlerine gelmeden önce sayın genel başkanımızın kurduğu millet ittifakı gerçekten çok önemliydi. Aslında daha önce hiçbir bir araya gelemeyeceği düşünülen değişik siyasi eyleme sahip partiler, millet ittifak çerçevesinde buluştular ve yerel seçim öyle gittiler. Değerli arkadaşlar burada özellikle halkların demokrasi Partisi demokratik güç birliği çerçevesinde Mersin’de sonuna kadar Cumhuriyet Halk partili adaylara destek verdi. Burada bunu tekrar tekrar söylemekte fayda var. Aslında az önce Akdeniz ilçemiz ile alakalı büyükşehir belediye başkanımızla konuştu. Sayın il başkanımız da konuştu Akdeniz özelinde Türkiye'de bu birlikteliği bozmaya yönelik birtakım çalışmaların olduğuna da bizler de şahit olduk, sizler de şahit olduğunuz değerli arkadaşlar. Türkiye yangın yeri Türkiye'de eğitim çökmüş paralı ve pahalı hale getirilmiş. Sağlık sektörü çökmüş pahalı hale getirilmiş. Emin olun şehir Hastanesi'nde şu an onkoloji bölümünde terapi gören hastalar sandalyeler üzerine tedavi ediliyor. Gerçekten bu ülkenin sağlık yönünden de ne kadar geriye gittiğini yaşayarak görüyoruz. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi’nin demokrasi savunucusu ve demokratik yandan bir arada olacağımız partilerle güçlü bir şekilde yola devam etmesinin, bu ülke için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlamamız gerekiyor ki, yapacağımız her türlü siyasi faaliyette mutlaka bunu göz önünde bulundurmalıyız. Değerli arkadaşlar demokratik bir şekilde seçimlerle Van'da, Mardin'de ve Diyarbakır'da büyükşehir belediye başkanı olan saygıdeğer başkanların faşist bir darbe ile görevlerinden alınması ve yerine Kayyum atanmasını asla kabul etmiyoruz. Bunun bu ülkede böyle uygulamaların son bulmasını istiyoruz. Bunun için bizler üstümüze düşen ne varsa partimizin belirlediği politikalar çerçevesinde yerine getireceğiz” sözlerini kullandı.

Öte yandan Türkiye’nin yangın yeri olduğunu ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Alpay Antmen ise,” Türkiye 17 yıldır AKP tarafından yönetiliyor ve yangın yeri. Eğitim çökmüş durumda, ekonomi batmış durumda hepsinden vazgeçebilirsiniz ama, adalet yok yarın her birimizin mahkemeye çıkışı var. Arkadaşlar yargı bağımsız değil ve bu düzeltilebilir. Bunu düzeltmek için sayın genel başkanımız 500 kilometreyi yürüdü onun yanında mıyız? tabii ki yanındayız. Bakın Sayın Genel Başkanımız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu partide Türkiye'ye yeni bir ışık yeni Bir Umut oldu. Bu sayede genel başkanımız sayesinde AKP 24 Haziran'da büyük millet Meclisi’nde anayasayı değiştirecek gücü ele geçiremedi ve bu ittifaklarla 31 Mart'ta Türkiye'de 11 büyükşehir belediye başkanı toplamda 251 belediye Başkanlığı’nı kazandık. Bu ne demek biliyor musunuz? çok önemli iki şey birincisi, Cumhuriyet Halk Partisi artık iktidar partisidir. İkincisi başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere 251 belediye başkanımız başında kadınlarımız ve gençlerimiz sayesinde en geç 2023'te bu parti iktidara gelecek çalışacağız. Çok daha fazla çalışacağız bu ülkeyi AKP’den hep birlikte kurtaracağız. İşte büyükşehir belediye başkanımız burada, belediye başkanlarımız çalışıyor, ben Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal hesaplarına baktım, bakın arkadaşlar sosyal medyada bunlara paylaşın. İnsanlara anlatın AKP üzerimize saldırabilir ama biz parti gücümüzle Divan gücümüzle hepsini her şeyi halledeceğiz. Emek vereceğiz çalışacağız ama bu yetmez bunları anlatmamız lazım arkadaşlar hiç üzülmeyin varsa bir seçim kapıda biz hazırız, yoksa da 2023'te Cumhuriyet Halk Partisi ittifakla iktidara gelecektir” dedi.

Konuşmaların ardından CHP Akdeniz ilçe Danışma kurulu toplantısı yapıldı.