CHP’de genç olmak zor zanaattır azizim. Önce fikrin olacak. Daha sonra onu ideolojin ve partinin ilkeleri ile harmanlayacaksın. Son aşamada ise ürettiğin fikrin üzerine faşist ve yobaz kovucusürüp başlayacaksın anlatmaya… Günlerce, aylarca, yıllarca anlatacaksın! Cebinde paran olmadan yarı aç yarı tok dağ tepe gezeceksin. Birçok köyden “anarşik”denilip kovulacaksın. Dokuz köyden kovulup, onuncu köye ilk köyün heyecanı ve inancı ile gideceksin.Yükseklik korkunu unutup, direklerin tepesinde bayraklama yapacaksın, düğün yerini süsler gibi. Ensende faşizm seni kovalarken şehir merkezlerinde afişleme yapacaksın. Üç kuruşluk boyalarla beş kuruşluk bezleripaha biçilmez pankartlara dönüştüreceksin.Savaş stratejistlerini kıskandıran stratejiler üretip o pankartı şehrin en işlek meydanlarına asacaksın ve daha astığın pankarta rüzgâr çarpmadan birileri gelip “yasssak” deyip indirecek. Bu da yetmezmiş gibi karakola götürüp hakkında işlem yapacaklar. Karakolda, adliyede arkanda bir destek bekleyeceksin ama feodalitenin en güzel anlatıldığı Kibar Feyzo filmindeki Maho ağanın dediği gibi kulağına şu laf gelecek “Sahaplık Allaha mahsus!”. Ve Solcu adam sahiplenmenin aslında “kaçacak” bir şey olmadığını anlayacak!
“Atatürk” diyeceksin, “Atatürk” üzerinden siyaset yapıyorsun diyecekler. “Laiklik” diyeceksin “Din düşmanı” diyecekler. “Çağdaş eğitim istiyoruz” diyeceksin, okunmuş fasülyeyiTÜBİTAK’da birinci yapacaklar. “Özgür basın” diyeceksin, Silivri’nin yolunu gösterecekler. “Bakara” diyeceksin, “makara” diyecekler. “Ekonomi kötü” diyeceksin, “ama istikrar var!” diyecekler. “Her mahalleye bir kütüphane” diyeceksin, “millet kıraathanelerinde kek de var” diyecekler. “Çiftçi kan ağlıyor” diyeceksin, “ananı da al git” diyecekler. “Madenciler ihmalden ölüyor” diyeceksin, “işin fıtratında var” diyecekler. “Milli sermaye eridi, bitti” diyeceksin, “olsun, bizim Milli irademiz var” diyecekler. “Gayrı Milli Hasıla” diyeceksin, “Gayrı ciddi fetva” diyecekler.
Yani işin özü, sen ne dersen de onlar hep karşı koyucu bir şey diyecekler. Lakin CHP’li genç inanmış bir kere, vazgeçer mi? Ne zaman vazgeçmiş? Tarih yazmaz! Ertesi gün kaldığı yerden devam eder anlatmaya; imkanları kısıtlı, zorluklar içinde, okuyan, araştıran, sorgulayan, üreten karakteriyle meydanlarda… Zorluklar onu zafere götüren en önemli gücüdür. Çünkü antiemperyalisttir, antikapitalisttir. Çünkü ruhunda Kuvayi Milliye ruhunu taşır. Ve bilir ki; bu ülkenin kurtuluşunun mayasında, imkansızlığın inançla yok edilmesi vardır.
CHP’nin gençleri bu ailenin öz çocuklarıdır. Onlara üvey evlat muamelesi yapanlar ya menfaatlerinin peşinden koşan ucuz politikacılardır ya da “yoldaşlık” kavramını kendi siyasi ruhuna kazandıramamış olanlar. Gençlik örgütleri, siyasi mücadelelerin kalbidir. Bir arabanın dört tekeridir. Onlar olmazsa yol alınamaz. Alanlarda, meydanlarda en çok ve en yüksek onların sesini duyarsınız. Lakin hal böyle iken başarısızlıklarda da en çok günah keçisi onlar seçilir.
Aylar, yıllar gibi; yönetimler de gelir geçer. Zamanı geldiğinde koltuklar bu gençlere, taze kanlara, mücadelesini mutfağında vermeye başlamış, ellerinde o üç kuruşluk boyaların izi olan cesur çocuklara kalır. Bu mutfaktan gelmiş CHP’nin bir evladı olarak buna inancım sonsuz. Siz de inanın!