Tarihin utanç ile bahsedeceği bir dönemden geçiyoruz ve ne yazık ki; sadece izliyoruz.
Birçoğumuz sevinç çığlıkları atarken; kimileri kulaklarını tıkadı, kimileri sessiz kaldı...
Anneler ağlamayacaktı ya hani; en çok onlar ağladı. Piyon gibi karşıkarşıya getirilen
gençler; sokaklarda, cephelerde, dağlarda birbirini vurdu, gözünü kırpmadan.
Ah!!! son yıllarda ne kanlı günler, ne kanlı geceler yaşadık. Şiddet, sinsice her yanımızı
sardı. İnsanlığımızdan utanmadık. Unuttuk!
Etnik köken dedik, din dedik, meshep dedik, kadın dedik, terör dedik, töre dedik! Dedik te
dedik... Bitmedi ayrışamalarımız. Biz kimiz? neyiz? diyemedik. Oturup, birbirimizin yaralarını
saramadık. Annelerin, gözyaşlarını silemedik. Gencecik çocuklarımızı öldürdük hepbirlikte!!!
Evet sessiz kaldığımız her ölümde parmağımız vardı artık!
Hergün; ceplerini doldurmaya devam eden devlet büyüklerimiz, televizyonlardan, meydanlardan
kin ve nefret kusmaya devam etti. Sesini çıkaran- karşı duran herkes- terörist, gece gezen, etek giyen - fahişe oldu!!! Çalan- çırpan her sarıklı- cübbeli dindar, kıravat takıp- namaz kılan
iyi insan oldu.
Tehlikenin farkında değil misiniz hala? İnsanlar ölüyor, sokaklarda hayvanlar- kadınlar şiddet
görüyor. Ahlaksızlığın, sadistliğin farkında değil misiniz? Bu ülkede baba- oğul aynı kıza tecavüz
edip vahşice katlediyor. Kadınlar, din tüccarları tarafından alınıp- satılıyor, töre denen lanet olasıca
olaya kurban ediliyor.Ensestin dibine vurulmuş. Yargı yetisini kaybetmiş, bu ülkede gazeteciler
ağırlaştırılmış müebbet yiyor! Kendi pisliğimizde yüzüyoruz. Sahi hala; batıdan mı şikayetçiyiz, aile
yapımızı bozdu diye? Modernleşen binalarda; örümcek kafalı, içi çürütülen bir millet olduk. Beyinlerimiz
öyle boş ki; öfke çığlıklarından beslenip, ölü bedenleri hırpalarken bundan zevk alır olduk. Vahşet!!!
Ne zaman bu kadar vahşi olabildik sahi?
Ha, bir de; kanalizasyon furyası çıktı. Kimisi; karısını pazarladı, kimi kıl-tüy oldu. Utanç tablomuz
büyüdü. Aman aile yapımız bozulmasın, Allah başkanımıza zeval vermesin!
Tarih boyunca ceplerini daha fazla doldurmak için; 'din' silahını kullanıp, halkı sebaate zorladı,
bütün din ve devlet adamları.Halk fakirliği ile mutlu oldu, sesini çıkarmadı, biat etti. Vaad edilen;
hurinin, ağacın,suyun, şarabın hayalini kurdu. Reelde; eşini dövmeyi, ağacı kesmeyi, saygısızlığı-
sevgisizliği ihmal etmedi.
'Yol yaptık yol!!!' O yollarda dövüldük, tecavüz edildik- hırpalandık, öldürüldük ey halkım!
Kendi paramızla, kendi yolumuzda, kendi silahımızla, kendi insanımız tarafından vahşice katledildik!!!
Bu cinayet, bu cenaze hepimizin!!!
Sahi hala, kendinizi bir bilgisayar oyununda; klavye tarafından yönetiliyor gibi hissetmiyor musunuz?
Hayır'lı haftalar...