Okunma : 1227
Tarih : 5.6.2017 0
E-Mail : bilgi@mersinerji.com
İlknur ASLANBAŞI
Sosyal Medya Algısı..
Son dönemlerde; akıllı telefonların da hayatımıza girmesiyle birlikte, sosyal medyaya daha bir ilgilenir olduk. Öyle ki; haberleri ve son dakika gelişen olayları hep sosyal medyadan takip eder olduk. "Duyarlılığımız" arttı. Bütün toplumsal olayların, bir tık uzağındaydık artık. Klavyemizle eylemlere katılıp, imza kampanyalarıyla ülkemizde ne kadar olay varsa üstesinden gelebiliyorduk. Hiçbir özel günü kaçırmadan, fotoğraflar, kutlama mesajları yayımlayabilir olduk. Üstelik yeni eklenen özelliklerle Andy Wahrol'un da dediği gibi hepimiz kendimizi ünlü hisseder olduk. Öyle ki, şaşalı hayatlarımızı, canlı yayınlar sayesinde sevenlerimizle buluşturduk. En kıymetlisi ise; hiçbir toplumsal olaya duyarsız kalmıyor oluşumuz aslında. Mesela, hiçbir tecavüz ve istismar olayına tepkisiz kalmadık. Hemen tweet attık. Hiçbir düşünce insanının, şairin, yazarın doğum-ölüm yıldönümlerini ihmal etmedik. Çok iyi bildiğimiz özlü sözlerden, kamyon arkası yazısı kıvamında paylaşımlar yapıp, sevdiklerimize de göndermeler yaptık. Şairle, şiir sever, Fridayla feminist, Cemal Süreya ile aşık . Hatta Denizlerle de devrimci olduk. Hobaaaa! Mesela; bu kadar Nazım seviyorsak, neden vatansever değiliz? Ya da Cemal Süreya severken, nasıl bu kadar yalancıktan seviyoruz. Bu kadar; şiir ve insan seviyorsak, bu kadar duygulu- duyarlıysak, nerden geliyor bu şiddet? Bu kaos, tahammülsüzlük, güvensizlik? "Ya olduğun gibi görün, ya göründün gibi ol." demiş Mevlana, bilirsiniz? Yapmacık olmayın. Gerçek olun. Öznel olun. Sağlıcakla kalın...