18 Mayıs 2024 Cumartesi

16:35   BAŞKAN ABDULLAH ÖZYİĞİT GÜVEN PARKI’NDAKİ YENİLEME ÇALIŞMALARINI İNCELEDİ   16:14   BAŞKAN AHMET SERKAN TUNCER’DEN 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI MESAJI   16:01   CHP’Lİ PALAMUT’TAN 19 MAYIS MESAJI   15:43   KIYI HAREKETLERİ DAYANIŞMA AĞI, KIYILARIN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE KARŞI SAHİLLERDE EŞ ZAMANLI EYLEM YAPTI   15:41   DEPREMZEDE DÖNE KAYA`NIN ``ADALET NÖBETİ``: ``BİZ ADALETİN ARTIK TECELLİ ETMESİNİ BEKLİYORUZ, GİDEN CANLARIMIZIN BUNA İHTİYACI VAR``   15:15   CHP`NİN ``BÜYÜK EĞİTİM MİTİNGİ``... ATANMAYAN ÖĞRETMEN HİLAL BAŞKAPAN: "BİZLER MESLEĞİMİZİ İNSANCA ŞARTLARDA YERİNE GETİRMEK İSTİYORUZ"   15:04   CHP`NİN ``BÜYÜK EĞİTİM MİTİNGİ``... ÖZGÜR ÖZEL: ``ATATÜRK VE ARKADAŞLARI İLE SORUNU OLAN BU MÜFREDAT YOK HÜKMÜNDEDİR``   14:31   ANKARA BAROSU HUKUK KURULU BAŞKANI MEHMET ÖZDEMİR: "SON YILLARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER SPOR HUKUKUNU DAHA İYİ BİR NOKTAYA GETİRDİ"   14:23   AFRODİSİAS MÜZE KONSERLERİ TASARRUF TEDBİRLERİ KAPSAMINDA İPTAL EDİLDİ   14:06   KOBANİ DAVASI AVUKATI ÇİĞDEM KOZAN: "ORTADA BİR SUÇ OLMADIĞI ÇOK AÇIK, İSTİNAF SÜRECİNDE CEZALARIN KALDIRILMASI GEREKİR"   13:51    CHP GENEL BAŞKANI ÖZEL, İBB`Yİ ZİYARET ETTİ: “ATATÜRK`ÜN PARTİSİNİ İKTİDARA TAŞIMA SORUMLULUĞUMUZ VAR”   13:45   ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI, MAHKEME HEYETİNİN BAŞÖRTÜLÜ OLMASI NEDENİYLE REDDİ HAKİM İSTEYEN SANIK AVUKATI HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATTI   13:35   MANSUR YAVAŞ: "AYDINLIK YARINLARI ÜLKEMİZE EN BAŞTA GENÇLERİMİZ GETİRECEKTİR"   13:14   MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ZEYREK, “GENÇLERİMİZİN ENERJİSİYLE AYDINLIK YARINLARA BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ”   13:04   MHP MERSİN MİLLETVEKİLİ DR. LEVENT UYSAL’DAN 19 MAYIS KUTLAMA MESAJI   12:44   DEVLET BAHÇELİ: "KİMSE SİPARİŞ TALİMATLARLA, GİZLİ TANIK İFADELERİYLE İÇ HUZUR VE BARIŞ ORTAMINI ZEDELEMEYE KALKIŞMAMALI, BUNA CÜRET EDENLERİN BAŞI EZİLMELİ"   12:33   AYHAN BORA KAPLAN SORUŞTURMASI KAPSAMINDA BİR KİŞİ DAHA GÖZALTINA ALINDI   12:27   AYDINLI KARPUZ ÜRETİCİSİ: "PARA KAZANMAMIZ İÇİN KARPUZUN KİLOSUNU 20 LİRAYA SATMAMIZ LAZIM"   12:23   ARTVİN`DE ANAGOLD`UN DA ORTAK OLDUĞU MADEN İŞLETMESİNE TEPKİLER SÜRÜYOR. TEMA VAKFI TEMSİLCİSİ: "ÇALIŞMA BAŞLAMADAN ÖRDÜKLERİ DUVAR YIKILMIŞ. DAHA DUVAR ÖREMEYENLER ACABA SÜRECİ NASIL YÖNETECEKLER?   12:13   KOBANİ DAVASI`NDA VERİLEN KARARLAR... BAHÇELİ: ``TERÖRİST DEMİRTAŞ VE DİĞER BÖLÜCÜLERİN CEZA ALMASINA HUKUKSUZLUK DEMEK, İTİRAZ ETMEK, DEVLETE VE MİLLETE AĞIR HAKARETTİR``  
 
     
   

"Adalet Bakanlığı ve HSK Bu Hukuksuzluğa Dur Demeli"


Mersin Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, yaklaşık 1 yıldır haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tutuklu olan 17 avukatın, tahliye edilmelerinin üzerinden henüz 24 saat geçmeden hukuka aykırı bir şekilde yeniden tutuklanmalarına, bu süreçte yaşanan hak ihlalleri ve saldırılara tepki olarak basın açıklaması yaptı.

 

Tarih : 20 Eylül 2018 Perşembe 01:24   Okunma : 1192

“MAHKEME SİYASİ BİR BASKIYA MI UĞRAMIŞTIR?”

Mersin Baro Odası’nda çok sayıda avukatında katılarak destek verdiği basın açıklamasında konuşan Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “İstanbul’da 17 avukatın yapmış oldukları savunma mesleği nedeniyle yaklaşık bir yıldır haksız ve hukuka aykırı bir biçimde cezaevlerine kapatılmış olup, 10-14 Eylül tarihleri arasında yapılan duruşmalarında, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilmelerine karar verilmiştir. Serbest bırakılan meslektaşlarımız henüz 24 saat geçmeden aynı gün, aynı heyet tarafından, akıl almaz bir şekilde, hiçbir evrensel hukuk kaidesi dahi tanınmadan yeniden tutuklanmışlardır. Tutuklanmak üzere yakalama emri çıkarılmasına ilişkin bir yasa hükmü yoktur. Akla, mantığa uymayan, evrensel hukuk kurallarının çiğnendiği bu uygulama ile maalesef mahkemeler kendi bağımsızlığını ve tarafsızlığını inkâr emiştir. Adil yargılanma hakkı tüm unsurları ile ihlal edilmiştir.

Meslektaşlarımızın bulundukları hücreden çıkması gerektiğini düşünen heyet, ne olmuştur ki aradan 24 saat dahi geçmeden bu kararından vazgeçmiştir?
24 saat içinde ne değişti? 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve Üyeleri kamuoyuna açıklama yapmak zorundadır. Mahkeme heyetinin 14. 09. 2018 tarihindeki tahliye kararına savcılığın yaptığı basmakalıp itiraz dilekçesi aynı gün değil, 17.09.2018 tarihinde değerlendirilmesi gerekiyordu. Bu karar gerçekten bağımsız ve tarafsız bir Mahkeme kararı mıdır? Yoksa mahkeme, tahliye kararının ardından siyasi bir baskıya mı uğramıştır?” şeklinde konuştu.

“12 EYLÜL DÖNEMİNDE BİLE MESLEKTAŞLARIMIZ BU DAVRANIŞA MARUZ KALMAMIŞTIR”

Hukuk tarihinde böyle bir karar görülmediğini vurgulayan Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Tahliye kararının ardından bir savcının yasal olmayan itirazı üzerine, meslektaşlarımızın aynı gün hukuka aykırı bir şekilde tekrar tutuklanması, işin aslını apaçık ortaya koymuştur. Evrensel hukuk kurallarının çiğnendiği bu karar, mahkemelerde hukuk güvenliğinin sıfırlandığını göstermiştir. Ayrıca, hak ihlallerine uğrayan meslektaşlarımızın savunmasını yapan avukatlarımız da saldırıya maruz kalmış, mahkeme salonundan yerlerde sürüklenerek, tekmeyle, yumrukla çıkarılmıştır. 12 Eylül döneminde bile meslektaşlarımız bu davranışa maruz kalmamıştır.

Tutuklama, masumiyet karinesi uyarınca masum olarak kabul edilen, ileride beraat etmesi muhtemel bir kişinin özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğurur. Tutuklama sıkı koşullara bağlı, sınırlı hallerde başvurulabilecek bir koruma tedbiridir.

2005 yılında yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gıyabi tutuklamayı kaldırmıştır. Bunun tek istisnası CMK'nın 248/5 m.de düzenlenen, kaçak sayılan sanığın yokluğunda tutuklama kararı verilebilmesidir.

CMK’nın getirdiği hükümlere rağmen uygulama, eski alışkanlıklarını sürdürmektedir. Yeni Kanunun tümü ile ortadan kaldırdığı eski uygulamalar bile, aradan geçen uzun süreye rağmen devam ettirilmektedir. Şüpheli veya sanık hakkında, tutuklama kararı verilmesine yeterli nedenler bulunduğundan bahisle ve CMK'nın 100. maddesinde düzenlenen tutuklama nedenleri sayılarak “yakalama emri” verilmesinin yasal bir dayanağı yoktur.

Tutuklu sanığı yargılayan mahkemenin verdiği serbest bırakma kararından sonra, bu karara yapılan itirazı inceleyen aynı mahkeme veya itirazı inceleyecek mahkeme, serbest bırakma kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna varırsa, kararı kaldırır ve sanık hakkında yakalama emri düzenler.

Yakalama emrini çıkaran mahkemenin, kararının “tutuklamaya yönelik olması”, sanık yakalandığında sadece kimlik tespiti yapılıp tutuklama kararının “yüzüne karşı okunması” şeklindeki uygulamaların yasal dayanağı yoktur. Bu uygulamayı haklı kılan yasa hükümleri 2005 yılında yürürlükten kaldırılmıştır.

“KANUNLARI UYGULAMADA ÇOK EKSİĞİMİZ VAR”

Yakalama emir üzerine yakalanan sanık, yakalama emrini çıkaran mahkemenin önüne çıkarılır (CMK 94). Mahkeme, sanığı sorgular, delilleri yeniden değerlendirir; tutuklanmasına, adli kontrol altına alınmasına veya serbest bırakılmasına karar verir.

Anayasa ve kanunlarla bağlı olan hâkim ve cumhuriyet savcılarının, iç ve uluslararası düzenlemelere uygun şekilde uygulama yapmaları kendileri bakımından bir görevdir. Demek ki kanun yapmak, kanunları değiştirmek yeterli değildir. Onları iyi uygulamak, iyi uygulama örnekleri ortaya çıkarmak, yanlışları ortaya koyup düzeltmek gerekmektedir. Hukuk kuralları kişiye göre değil, olaylara göre uygulanmalıdır. Kanunları uygulamada, yani millet iradesini hayata geçirme konusunda çok eksiğimiz var” ifadesini kullandı.

“ADALETSİZLİĞİ BİR YANGINDAN DAHA ÇABUK ÖNLEMELİYİZ”

Açıklamasında Vicdan ve adaleti mumla aradığımız günlerden geçtiğimizi ifade eden Baro Bşk. Bilgin Yeşilboğaz, “Çünkü yaşanan bu olayda hukuk ağır bir şekilde ihlal edilmiş, hukuk düzeninin işlerliğinden söz etme imkânı ortadan kalkmıştır. Adaleti temsil eden Adalet Bakanı’nı göreve davet ediyorum. Adalet Bakanlığı ve HSK derhal bu dosya ve mahkeme için bir inceleme başlatmalıdır. Adaletin yeniden güven tesisi ile bu hukuksuzluğa dur demelidir. Adil yargılama hakkının ihlal edilmemesi için mücadele etmelidir. Adil yargılanma adaletin ve demokrasinin temel koşullarındandır. 

Adaleti tehdit eden en büyük tehlike, adaletin siyasetin emrine girmesidir, siyasallaştırılmasıdır. Türkiye için utanç verici bu tablo, Türkiye’de artık yargılama ve hukuk düzeninin kalmadığının göstergesidir. Hiçbir Türk vatandaşının Türk yargı sisteminin karşısında güvencesi kalmamıştır. Tutuklanan avukatlar değil, savunma hakkıdır, adalettir ve insan onurudur. Antidemokratik ve hukuka uygun olmayan uygulamalar, hukuk skandalları artık son bulmalıdır.

Hak arama özgürlüğünün sesi olan barolar ve avukatlar olarak birlikte mücadele ederek bu günleri aşıp, gerçek adaleti ve demokrasiyi inşa edeceğiz. Biz her zaman savaşa karşı barışı, zulme karşı adaleti savunmaya devam edeceğiz.

Tutuklu tüm avukatlar şahsında demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere sahip çıkıyoruz. Bu hukuksuzluğa sessiz ve seyirci kalmayacağız. Soruşturmaların ve kovuşturmaların derhal sonlandırılmasını, hukuksuzca yargılanan meslektaşlarımızın tutukluluk hallerine son verilmesini, eğer son verilmeyecek ise tutuksuz olarak yargılanmalarını talep ediyoruz. Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz” diye konuştu.

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA