21 Eylül 2024 Cumartesi

16:37   FERNAS MADEN IŞÇILERININ DIRENIŞI DEVAM EDIYOR...   16:17   TOROSLAR BELEDIYESI OKUL KANTINLERINI DENETLEDI   15:55   DİSK, `GELIRDE, VERGIDE, ÜLKEDE ADALET` TALEBIYLE BÖLGESEL MITINGIN IKINCISINI İZMIR`DE YAPTı...   15:24   EĞITIM-SEN MERSIN ŞUBESI: "OKULLARıMıZıN EN TEMEL IHTIYACı OLAN TEMIZLIK VE HIJYEN KONUSU DAHI TASARRUF TEDBIRLERIYLE KıSıTLANıYOR"   15:16   DEPREMDE 19 KIŞIYE MEZAR OLAN FAZILET APARTMANı`NıN FIRARI SANıKLARı AKıN VE FERIHAN YAĞCı, NOTERE GITMIŞ....   14:04   AKDENIZ BELEDIYESI BARıŞ VE KÜLTÜR FESTIVALI BAŞLıYOR   13:16   CHP, TAŞıMALı EĞITIM YÖNETMELIĞINE KARŞı DAVA AÇTı...    11:24   DEPREMDE 63 KIŞININ ÖLDÜĞÜ TUTAR YAPıSı SITESI DAVASıNDA YENI GELIŞME: İNŞAAT MÜHENDISI CÜNEYT AKKAYA`YA TUTUKLAMA KARARı   11:18   AKP`LI ŞAVŞAT BELEDIYESI`NIN 31 IŞÇININ SÖZLEŞMESINI YENILEMEMESINE YÖNELIK TEPKILER SÜRÜYOR... UĞUR BAYRAKTUTAN: "EKMEĞINI EVE GÖTÜREN IŞÇIYLE UĞRAŞıLıR Mı?"   11:11   GÜLCAN KıŞ:`` İŞGÜCÜ UYUM PROGRAMı, OKULLARDA CIDDI BIR HIJYEN KRIZINE YOL AÇACAK``   11:10   YENIŞEHIR BELEDIYESI`NDEN BISIKLETLI YAŞAMA DESTEK    11:05   NARIN GÜRAN CINAYETI... NARIN`IN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ KÖYDEKI ÇOCUKLARıN PSIKOLOJIK DURUMUNA ILIŞKIN ÖN RAPOR HAZıRLANDı   10:56   VOLKAN DEMIR: "İSRAIL`E TICARETI ENGELLEMEK YERINE FIRMALARıN FARKLı YÖNTEMLER KULLANMASıNı GÖRMEZDEN GELDILER"   10:54   GÖKHAN GÜNAYDıN, AKP KILIS GENÇLIK KOLLARı BAŞKANı MUSA KARA`NıN KILIS VALILIĞI`NE ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ OLARAK ATANMASıNı TBMM GÜNDEMINE TAŞıDı   10:27   AK PARTILI MÜTEAHHIT MEHMET ÖZKAN`ıN TAHLIYE EDILDIĞI DAVADA YENI BILIRKIŞI RAPORU: ``YıKıM DEPREMIN BÜYÜKLÜĞÜYLE AÇıKLANAMAZ``   10:12   VAN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı ABDULLAH ZEYDAN: "DSİ`NIN BU IHMALI, BU DUYARSıZLıĞı KABUL EDILEMEZ"   10:02   DEPREMDE 56 KIŞIYE MEZAR OLAN NILÜFER APARTMANı DAVASıNDA HATAY VALILIĞI`NIN KAMU GÖREVLILERINE SORUŞTURMA IZNI VERILMEMESINE ILIŞKIN KARARıNA ITIRAZ EDILDI   09:59   ESENYURT BELEDIYE BAŞKANı ÖZER`DEN HAYıRSEVERLERE ÇAĞRı: "KÜÇÜK ÇıNAR`ıN HAYATA TUTUNMASıNA DESTEK OLUN"   09:54   DEPREMDE 80 KIŞININ ÖLDÜĞÜ YUKARı ŞEHIR KOOPERATIF EVLERI DAVASı... AILELERDEN, AK PARTILI MÜTEAHHIT VE DIĞER SANıKLARıN TUTUKLANMASı IÇIN ÇAĞRı   09:51   ERZURUM`DA ``ŞÜPHELI`` KADıN ÖLÜMÜ… ``İNTIHAR`` ETTIĞI IDDIA EDILEN DILAN YıLDıRıM`ıN ANNESI: ``KıZıM DA BIR `NARIN` OLMUŞTUR, KıZıMA NE OLDU?``  
 
     
   

Prof. Acemoğlu: Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı


"Kamu maliyesinin durumu, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir"

 

Tarih : 1 Haziran 2019 Cumartesi 19:22   Okunma : 3262

Dünyada en çok alıntı yapılan 10 ekonomist arasında gösterilen, MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, yüzde 15’e yaklaşan işsizlik oranı, yüzde 20’lerde gezen enflasyon ve 6 lirayı geçen dolar kuruna sahip Türkiye ekonomisinin gidişatına ilişkin değerlendirmesinde “Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı” yorumunda bulundu.

“Kamu maliyesinin durumu, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir. Her şey sağlıksız ve çok riskli görünüyor” ifadelerini kullanan Acemoğlu, “Orta ölçekli bir sorunla, yabancı sermaye girişleriyle baş edilebilirdi. Fakat şimdi, Türkiye siyasetine ve ekonomisine yönelik güven dibe vurmuşken, bu ihtimal çok düşük” diye konuştu.

Prof. Acemoğlu’nun Agos'tan Yetvart Danzikyan’ın sorularına verdiği yanıtların bir kısmı şöyle:

Dolar/TL’nin yükselmesi ekonomi yönetimini de zorluyor. Önceki hafta Türkiye bankaları uluslararası piyasalarda 4,5 milyar ABD Doları sattı. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin hızla eridiği belirtiliyor, bütçe de açık veriyor. 2018 ve 2019’un ilk dört ayı karşılaştırıldığında, toplam giderlerin yüzde 29 arttığı görülüyor. Bu sağlıklı bir gidişat mı?

Türkiye’de neredeyse beş yıldır bir “aşırı sıcak seçim ekonomisi” söz konusuydu. Bu, devlet harcamalarında ve kredilerde ekonominin ihtiyacının ötesinde bir genişleme anlamına geliyordu. Cari işlem açığı ve liranın değerinin düşmesi, bunun sonuçları. Kamu maliyesinin durumu daha da sorunlu; orada durum, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir. Her şey sağlıksız ve çok riskli görünüyor.

Türkiye’nin bir krize doğru sürüklendiği söylenebilir mi?

Vaziyet pek iyi görünmüyor. Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı. Yerel seçimler yaklaşırken hükümet çok harcama yaptı ve devlet bankaları kredileri genişletti – o kadar ki, özel bankaların uyguladığı sıkı politika, devlet bankalarının kredilerindeki artış nedeniyle reel sektörü etkilemedi. Fakat bu geçici bir durum. Kredi genişlemesi durduğunda –ki eninde sonunda bu olacak–, özellikle inşaat sektöründeki birçok şirketin bilançosundaki sorunların ne kadar derin olduğu ortaya çıkacak. O noktada Türkiye’nin orta ölçekli mi yoksa büyük bir sorunla mı karşı karşıya olduğu daha kolay görülebilecek (sorunun küçük olması ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu varsayabiliriz).

Orta ölçekli bir sorunla, yabancı sermaye girişleriyle baş edilebilirdi. Fakat şimdi, Türkiye siyasetine ve ekonomisine yönelik güven dibe vurmuşken, bu ihtimal çok düşük. ABD ile Çin arasındaki ekonomik gerilim yükseliyor, ABD-İran ilişkileri de gerilmiş durumda. Bu iki gerilim global ekonomiyi ve bu çerçevede Türkiye’yi nasıl etkiler?

Türkiye birçok başka gelişmekte olan ülke gibi şu anda çapraz ateş altında. Hem siyasi, hem de iktisadi açıdan bir belirsizlik döneminden geçiyoruz.

Birçok konuda berbat bir performans sergileyen Trump yönetiminin Ortadoğu’ya, özellikle İran’a yönelik politikaları da çok sorunlu. İzlediği saldırgan politikalar, uluslararası, küresel ve finansal sistemde riskler ve tehditler oluşturuyor. Bununla birlikte, ABD-Çin ilişkilerinde Trump’ı da aşan sorunlar var. Trump, o tipik, abartılı –ve bilgi eksikliğiyle malul– üslubuyla ticaret açığına odaklansa da, asıl mesele o değil. Asıl mesele, fikrî mülkiyet haklarının korunması ve teknoloji hırsızlığının engellenmesi. Neredeyse 20 yıldır süren bu meselenin üstüne gitmediği için ABD’nin önceki yönetimi de kabahatli. Çin’le yaşanan bütün gerginliğe rağmen, Trump da açık bir şekilde uğraşmıyor bu konuyla. Çin’in teknoloji hırsızlığı yani ABD ve Avrupa teknolojisini çalması ise Çin’den kaynaklanıyor; müzakerelerin merkezinde de bu mesele yer almalı. Fakat Çin’in tutumunu değiştirmeye yanaşmadığı tek konu bu. Çünkü söz konusu olan, Çin için varoluşsal bir mesele. Hakkında coşkulu –ve yine, genellikle bilgi eksikliğiyle malul– yorumlar yapılmasına ve araştırma-geliştirme ve benzer faaliyetlere yüz milyarlarca dolar akıtıyor olmasına rağmen, inovasyon ve teknoloji yaratma konusunda başarısız olan Çin, bu açığını, uluslararası şirketlerin fikrî mülkiyet haklarını ihlal ederek ve teknolojilerini çalarak kapatıyor. Bu konuda geri adım atmak, Çin’de bir krize yol açabilir. Geri adım atmamak ise ABD-Çin ilişkilerini çetrefilleştirecektir.

Trump yönetiminin meseleleri net olarak kavramakta zorluk çektiği göz önünde bulundurulursa, müzakerelerin sonucu, fikrî mülkiyet hakları ve teknoloji hırsızlığı meselelerine el atılmadan, ABD-Çin ticaret açığını kapamaya dönük birtakım yetersiz önlemler alınması olabilir. Fakat daha büyük bir ihtimalle, bu müzakereler, Türkiye ve birçok diğer gelişmekte olan pazarı çok belirsiz bir konuma sokacak olan, artan gerilimlerle sonuçlanacak. Belirsizliklerle dolu zamanlardan geçiyoruz.

Paylaş :
Etiketler :  Prof.Acemoğlu, Ekonomi, Kamu Maliyesi

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA