28 Nisan 2024 Pazar

13:05   CHP`Lİ AŞKIN GENÇ 2021 YILINDAN BERİ MALİ TABLOLARINI YAYINLAMAYAN YEŞİLAY`I TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI: “YEŞİLAY`IN, KAYNAĞI NERELERDE KULLANDIĞI DENETLENİYOR MU?”   12:46   İYİ PARTİ`NİN SEÇİMLİ OLAĞANÜSTÜ KURULTAYI BAŞLADI. GENEL BAŞKANLIK İÇİN 4 ADAY YARIŞACAK   12:31   CHP`DEN KANUN TEKLİFİ: "ASGARİ ÜCRET ÜÇ AYDA BİR ARTAN ENFLASYON ORANINDA OTOMATİK OLARAK ARTIRILSIN"   12:10   BİNLERCE AVUKAT HAKLARI İÇİN ANKARA`DA YÜRÜYOR: “YOK SAYILAN SAVUNMA MAKAMININ SESİNİ DUYURMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK``   11:11   KARADENİZ`DE ÇAY TARIMI YAPILAN İLLERİN CHP İL BAŞKANLARI 2024 YILI ÇAY FİYATI İÇİN ORTAK AÇIKLAMA YAPTI: "ÇAY FİYATI 25 TL OLMALIDIR"   11:02   EGEÇEP`TEN ÇERNOBİL`İN YIL DÖNÜMÜNDE AÇIKLAMA: AKKUYU NÜKLEER ENERJİ SANTRALİ PROJESİNİ DURDURUN   09:55   MERSİN BÜYÜKŞEHİR`İN MAHALLE MUTFAKLARI İLE 2,5 MİLYON ADET YEMEK YURTTAŞLARA ULAŞTI   09:38   SEVDA ERDAN KILIÇ: “KAÇAK SARAY`N ARTIK BİR DE KAÇAK DANIŞMANLARI VAR. HEM AYM KARARINA UYMUYORLAR, HEM DE SARAY`IN KAPALI KAPILARI ARDINDA ANAYASA YAZIYORLAR”   09:36   ÖMER FETHİ GÜRER`DEN BAKAN YUMAKLI`YA: “ESK TARAFINDAN MARKETLERE VERİLEN KARKAS ETLER VATANDAŞA ULAŞIYOR MU?   09:24   MESKİ JENERATÖR SAYISINI 3 YILDA 313`E ÇIKARDI   01:09   CHP İSTANBUL İL BAŞKANI ÇELİK, VALİ GÜL İLE `TAKSİM`DE 1 MAYIS`I GÖRÜŞTÜ   23:41   BAKANLIK ÖNÜNDE OTURMA EYLEMİ BAŞLATAN CHP`Lİ TANAL: "SURİYE`YE ÜCRETSİZ ELEKTRİK GÖNDERİLİYOR AMA BENİM VATANDAŞIM MAĞDUR"   16:49   ROMANYALI ÖĞRENCİLER AKDENİZ’İN İLK VE TEK ÖĞRENME MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ   16:33   İSİAS DAVASI DEVAM EDİYOR... MAHKEME, ÜÇ UZMANIN DİNLENİLMESİNE KARAR VERDİ   16:33   GAZETECİLER CEMİYETİ TARAFINDAN DÜZENLENEN “MEDYA KONFERANSI” BAŞLADI   16:15   EĞİTİM SENDİKALARI MEB`İN YENİ MÜFREDAT PROGRAMINA TEPKİ GÖSTERDİ   15:54   TARSUS GASTRONOMİ MERKEZİ, ŞEHRİN GÖZDE MERKEZİ HALİNE GELDİ   15:53   MEB GELECEK EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINDAN İTİBAREN KADEMELİ UYGULANMAYA BAŞLAMAYI PLANDIĞI MÜFREDATI AÇIKLADI   15:21   CHP`Lİ ADIGÜZEL: “ALİ ERBAŞ`IN DERHAL GÖREVİNDEN BİRAZ ONURU VARSA İSTİFA ETMESİ LAZIM”   15:13   BELEDİYE BAŞKANI OLDU, EYLEMİ BIRAKMADI!  
 
     
   

Prof. Acemoğlu: Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı


"Kamu maliyesinin durumu, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir"

 

Tarih : 1 Haziran 2019 Cumartesi 19:22   Okunma : 1516

Dünyada en çok alıntı yapılan 10 ekonomist arasında gösterilen, MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, yüzde 15’e yaklaşan işsizlik oranı, yüzde 20’lerde gezen enflasyon ve 6 lirayı geçen dolar kuruna sahip Türkiye ekonomisinin gidişatına ilişkin değerlendirmesinde “Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı” yorumunda bulundu.

“Kamu maliyesinin durumu, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir. Her şey sağlıksız ve çok riskli görünüyor” ifadelerini kullanan Acemoğlu, “Orta ölçekli bir sorunla, yabancı sermaye girişleriyle baş edilebilirdi. Fakat şimdi, Türkiye siyasetine ve ekonomisine yönelik güven dibe vurmuşken, bu ihtimal çok düşük” diye konuştu.

Prof. Acemoğlu’nun Agos'tan Yetvart Danzikyan’ın sorularına verdiği yanıtların bir kısmı şöyle:

Dolar/TL’nin yükselmesi ekonomi yönetimini de zorluyor. Önceki hafta Türkiye bankaları uluslararası piyasalarda 4,5 milyar ABD Doları sattı. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin hızla eridiği belirtiliyor, bütçe de açık veriyor. 2018 ve 2019’un ilk dört ayı karşılaştırıldığında, toplam giderlerin yüzde 29 arttığı görülüyor. Bu sağlıklı bir gidişat mı?

Türkiye’de neredeyse beş yıldır bir “aşırı sıcak seçim ekonomisi” söz konusuydu. Bu, devlet harcamalarında ve kredilerde ekonominin ihtiyacının ötesinde bir genişleme anlamına geliyordu. Cari işlem açığı ve liranın değerinin düşmesi, bunun sonuçları. Kamu maliyesinin durumu daha da sorunlu; orada durum, kamu kuruluşları aracılığıyla verilen örtük garantiler nedeniyle, göründüğünden bile kötü olabilir. Her şey sağlıksız ve çok riskli görünüyor.

Türkiye’nin bir krize doğru sürüklendiği söylenebilir mi?

Vaziyet pek iyi görünmüyor. Büyük ihtimalle henüz en kötü kısmı başlamadı. Yerel seçimler yaklaşırken hükümet çok harcama yaptı ve devlet bankaları kredileri genişletti – o kadar ki, özel bankaların uyguladığı sıkı politika, devlet bankalarının kredilerindeki artış nedeniyle reel sektörü etkilemedi. Fakat bu geçici bir durum. Kredi genişlemesi durduğunda –ki eninde sonunda bu olacak–, özellikle inşaat sektöründeki birçok şirketin bilançosundaki sorunların ne kadar derin olduğu ortaya çıkacak. O noktada Türkiye’nin orta ölçekli mi yoksa büyük bir sorunla mı karşı karşıya olduğu daha kolay görülebilecek (sorunun küçük olması ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu varsayabiliriz).

Orta ölçekli bir sorunla, yabancı sermaye girişleriyle baş edilebilirdi. Fakat şimdi, Türkiye siyasetine ve ekonomisine yönelik güven dibe vurmuşken, bu ihtimal çok düşük. ABD ile Çin arasındaki ekonomik gerilim yükseliyor, ABD-İran ilişkileri de gerilmiş durumda. Bu iki gerilim global ekonomiyi ve bu çerçevede Türkiye’yi nasıl etkiler?

Türkiye birçok başka gelişmekte olan ülke gibi şu anda çapraz ateş altında. Hem siyasi, hem de iktisadi açıdan bir belirsizlik döneminden geçiyoruz.

Birçok konuda berbat bir performans sergileyen Trump yönetiminin Ortadoğu’ya, özellikle İran’a yönelik politikaları da çok sorunlu. İzlediği saldırgan politikalar, uluslararası, küresel ve finansal sistemde riskler ve tehditler oluşturuyor. Bununla birlikte, ABD-Çin ilişkilerinde Trump’ı da aşan sorunlar var. Trump, o tipik, abartılı –ve bilgi eksikliğiyle malul– üslubuyla ticaret açığına odaklansa da, asıl mesele o değil. Asıl mesele, fikrî mülkiyet haklarının korunması ve teknoloji hırsızlığının engellenmesi. Neredeyse 20 yıldır süren bu meselenin üstüne gitmediği için ABD’nin önceki yönetimi de kabahatli. Çin’le yaşanan bütün gerginliğe rağmen, Trump da açık bir şekilde uğraşmıyor bu konuyla. Çin’in teknoloji hırsızlığı yani ABD ve Avrupa teknolojisini çalması ise Çin’den kaynaklanıyor; müzakerelerin merkezinde de bu mesele yer almalı. Fakat Çin’in tutumunu değiştirmeye yanaşmadığı tek konu bu. Çünkü söz konusu olan, Çin için varoluşsal bir mesele. Hakkında coşkulu –ve yine, genellikle bilgi eksikliğiyle malul– yorumlar yapılmasına ve araştırma-geliştirme ve benzer faaliyetlere yüz milyarlarca dolar akıtıyor olmasına rağmen, inovasyon ve teknoloji yaratma konusunda başarısız olan Çin, bu açığını, uluslararası şirketlerin fikrî mülkiyet haklarını ihlal ederek ve teknolojilerini çalarak kapatıyor. Bu konuda geri adım atmak, Çin’de bir krize yol açabilir. Geri adım atmamak ise ABD-Çin ilişkilerini çetrefilleştirecektir.

Trump yönetiminin meseleleri net olarak kavramakta zorluk çektiği göz önünde bulundurulursa, müzakerelerin sonucu, fikrî mülkiyet hakları ve teknoloji hırsızlığı meselelerine el atılmadan, ABD-Çin ticaret açığını kapamaya dönük birtakım yetersiz önlemler alınması olabilir. Fakat daha büyük bir ihtimalle, bu müzakereler, Türkiye ve birçok diğer gelişmekte olan pazarı çok belirsiz bir konuma sokacak olan, artan gerilimlerle sonuçlanacak. Belirsizliklerle dolu zamanlardan geçiyoruz.

Paylaş :
Etiketler :  Prof.Acemoğlu, Ekonomi, Kamu Maliyesi

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA