KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ VE EĞİTİM
  Koronavirüsün ortaya çıktığı ilk günlerde “Bu virüs, Çin ekonomisini çökertmek amacıyla ABD tarafından ilaç firmalarıyla iş birliği yapılarak ortaya çıkarılmış bir biyolojik silah olabilir mi?” diye sormuştum.
  Ardından bu virüsün; sıcak havalarda yaşamadığının ileri sürüldüğünü ve önümüzdeki günlerde havaların ısınacağını da göz önünde bulundurarak “Havaların soğumaya başlayacağı sonbahar mevsiminde, aşıya artacak talep nedeniyle ilaç firmalarının kesesi de dolacak mı?” diye başka bir soru sormuştum.
  Dün, Soner Yalçın’ın köşe yazısında, şöyle özetleyebileceğim bir bölüm vardı;
  "Koronavirüs, biyolojik silah olarak üretildi" diyenlere "Komplo Terörist" diye saldıran ABD medyası, Çin'i "Biyolojik Terörist" olarak suçlamaya başladı.
  Bu yazıyı okuduktan sonra, kendime “O gün yazıklarımda haklı mıyım acaba?” diye sormadan edemedim.
  Koronavirüsün ortaya ilk çıktığı yer olan Çin’in Wuhan  -dün- kentinde, karantina resmen bitti. Toplu taşıma araçları çalışıyor. Vatandaşlar, istedikleri zaman sokağa çıkıp istedikleri yere gidebiliyor yani. Darısı bizim ülkemize olur inşallah.
  Koronavürüs, Norveç' te de kontrol altına alınmış.
  Bunları da öğrenince, kendime hak vermedim desem yalan olur.
  “Okullar, hemen tatil edilsin”, "Bankalar yarım gün hizmet versin" ve "Maskeler ücretsiz dağıtılsın" dediğimde beni topa tutanlar olsa da, ne diyorsam, birkaç gün sonra oluyor çünkü.
  Şimdi de ısrarla “Koronavirüsün, toprak ile uğraşanlara ne tür bir etkisi oluyorsa işin uzmanı olanlar, bir an önce açıklama yapmalı” diyorum.
  Hem ülkemizin geçim kaynaklarından, en önemlisi tarım, hem de tarla sebzeciliği için ekilecek olan fide ve tohumların bir an önce ekilmesi gerekiyor ve bu süreç gecikirse ülke olarak aç kalmamız söz konusu.
  Koronavirüs, Mersin'de ilk kez can aldı. Bu nedenle, vatandaşlarımıza “Ev, karantina, yoğun bakım ve mezar, hangisinde daha mutlu olacaksanız orada kalmayı seçin” diyorum.
  Biraz da, maske kullanma zorunluluğuna değinmek istiyorum.
  Maskelerin ücretsiz olarak adrese teslimi, doğru bir karar ama bu işlem başvuruya göre değil devletin resmi kayıtlarına göre yapılmalıdır. Hem vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu internet üzerinden başvuru yapmayı bilmediği için bu durum mağduriyetlere neden olur, hem de elinde resmi kaynaklar bulunan mahalle muhtarları veya belediye görevlileri, dağıtım işlemini sınırlı sayıdaki PTT görevlilerinden daha kolay ve verimli yapar çünkü.
  O nedenle bir kez daha “Maskeler, muhtarlık veya belediyeler tarafından -resmi kayıtlara göre- evlere teslim edilsin. Yoksa kargaşa ve mağdur olanlar olur” diyorum.
  Yazımı, koronavirüse karşı alınan önlemler nedeniyle uygulamaya konulan “Uzaktan Eğitim” hakkında da birkaç cümle yazarak bitirmek istiyorum.
  Yakından eğitimin sorunlarını çok iyi bilen bir eğitimci olarak ben, Uzaktan Eğitim Uygulamasına karşıyım. Doğru olan, bu yıl yapılan eğitim-öğretimi yok sayarak gelecek yıl her öğrenci için sınıf tekrarı yapılmasıdır.
  Milli Eğitim Bakanımız “Sınavlarda, birinci eğitim-öğretim yılında işlenen konulardan soru çıkacak” diye özetleyebileceğim bir açıklama yaptı. Öyle olsa bile, gidilecek okulda veya geçilecek üst sınıfta, bilgi yetersizliği nedeniyle kalıcı eksiklikler oluşacaktır.
  O nedenle bir kez daha “Eğitim öğretim gören herkes için gelecek eğitim-öğretim yılında sınıf tekrarı yapılmalıdır. Başka tür bir uygulamada, gelecek yıllarda pek çok sorun yaşanır çünkü” diyorum.