Aslında bardağı taşıran son damla 16 Nisan Referandumu’nun YSK’nın tam kanunsuzluk niteliğindeki işlem ve kararı ile halkın iradesinin hiç edilmesi ve rejimin hile ve desise ile değiştirilmesi idi.

Referandum sonrası, demokrasisi seçim hilesi ile elinden alınan halkın demokratik tepkilerini, bazı kaygılarla yatıştırdı CHP. Ancak sonucu, daha sayım bitmeden, seçim akşamı “Atı alan Üsküdar’ı geçti” pişkinliğiyle acele ile ilan eden, hileli seçimle rejimi değiştiren, adaleti rehin alan, bununla kalmadı, çok geçmeden MİT tırları davası sanığı CHP Milletvekili Enis Berberoğlu tutuklandı.

Bu olay CHP Lideri Kılıçdaroğlu açısından bardağı taşıran son damla oldu ve “Herkes için adalet “ talebiyle yürüdü Kılıçdaroğlu. Ankara’dan İstanbul’a kadar. Tarihteki en uzun ve kalabalık yürüyüş olarak tarihe geçti bu yürüyüş. Maltepe’ye vardığında 3- 4 milyon kişi onu karşıladı. Desteği bu kadarla sınırlı değildi. Toplumun her kesiminden, her siyasi görüşten onay, olumlama aldı.

Zira adaletsizlik ülkeyi kasıp kavuruyordu. Yargı eliyle, muhalefet, haklar, özgürlükler bir bir katlediliyor, adalet bir yargı mekanizması olmaktan çıkıp, yargısız infaz mekanizmasına dönüşüyordu.

Çığlıklarını içine bastıran insanların sesi oldu bu yürüyüş. Tüm tahriklere rağmen barışçıllığı,sivilliği ve masumiyeti ile dünyada takdir gören bir siyasi eylem oldu.

Bununla bitemezdi, bitmeyecekti. Yürüyüşün arkasından, bu kez Adalet Kurultayı ile Türkiye’nin ve siyasi iktidarın gündemine oturdu CHP. Yaşamda ve yaşamın her alanında adaletsizlik yaşanmış olaylarla ortaya kondu, bilimsel ve siyasal olarak irdelendi ve çözüm için öneriler sunuldu Adalet Kurultayı’nda.

Türkiye’nin çoktandır iktidar partisi tarafından kilitlenen kıskaca alınan, tıkanan siyasetini açan yeni bir yol oldu bu kurultay. Umut ve inanç aşıladı demokrasiye.

CHP siyasette yeni bir yol açtı bu kurultayla. Yürüyüş adaletsizliğe bir başkaldırı ise, Kurultay tüm bedenin buna katılmasıydı.

Mazlumların temsilcileri oradaydı. Panellerde, çalıştaylarda herkes kendisi için bir şeyler buldu.

8 ana başlıkta 54 ayrı çalıştayda tarımda, sağlıkta, eğitimde, sporda, inançta, seçimde, geçimde, mahkemede, yaşamda, hayatın her alanında adaletin yokluğu tespit edildi, tarihe not düşüldü.

Çanakkale Eceabat’taki bir kamp alanında düzenlenen kurultayda, hatıra sokağı resim sergisi, Adalet Anıtı, canlı heykeller gibi görseller, tiyatrolar ve konserlerle, verilen mesajlar desteklendi.

Benim için bunlardan en etkileyici olanı, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in tasarladığı, katılımcıların isimlerinin işlendiği tuğlalardan yapılacak olan Adalet anıtıydı.

Türkiye’de nefessiz kalan demokrasiye bir hayat öpücüğü oldu bu kurultay. CHP sadece adalet için değil, siyaset için de bir yol açtı bu kurultayla. Çok doğru, çok anlamlı, çok haklı bir yol.