20 Nisan 2024 Cumartesi

16:18   CHP`NİN TBMM GRUP AMİRİ BAYRAKTAR İÇİN CENAZE TÖRENİ DÜZENLENDİ   15:22   YENİŞEHİR DÜNYA VE AVRUPA TRİATLON YARIŞLARINA HAZIR    14:53   CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL BAŞKANLIĞINDA YAPILAN MYK TOPLANTISI SONA ERDİ   14:39   AYM, İZİNSİZ BİLDİRİ DAĞITAN, AFİŞ ASAN ÖĞRENCİLERE DİSİPLİN CEZASI GETİREN YÖK KANUNU MADDESİNİ İPTAL ETTİ   12:52   CHP TOKAT MİLLETVEKİLİ KADİM DURMAZ: "DEPREM KAPIMIZA DAYANDI HÂLÂ ÖNLEM YOK"   12:45   İLİÇ`TE BİR MADENCİNİN DAHA CESEDİNE ULAŞILDI   12:37   TOKAT SULUSARAY`DA YAŞANAN DEPREM YOZGAT`IN BAZI İLÇELERİNDE DE HASARA NEDEN OLDU   12:10   İZMİR`DE 4,5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM MEYDANA GELDİ   11:39   YUNANİSTAN BAŞBAKANI ALEKSIS ÇIPRAS, ÖZGÜR ÖZEL`İ ATİNA`YA DAVET ETTİ   11:08   AVUKATLAR YÜRÜYÜŞ YAPACAK, "AVUKATLAR İÇİN DE ADALET" DİYECEK   10:45   ELAZIĞLI ÜRETİCİ: "PEYNİR ALAMAYAN VATANDAŞLAR MERDİVEN ALTINDA ÜRETİLEN PEYNİRE YÖNELİYOR"   10:32   KREDİ KARTI BORÇLARI PATLAYAN VATANDAŞLARDAN İKTİDARA: "EKONOMİYİ DÜZELTMEK İÇİN SARAYDAN BAŞLA, UÇAK İNMEYEN HAVALİMANLARINDAN, GEÇİLMEYEN KÖPRÜLERDEN BAŞLA"   10:23   İZMİR`DE ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERDEN ERDOĞAN`A TEPKİ   09:44   MERSİN BÜYÜKŞEHİR ZABITA EKİPLERİ, YAZ SEZONUNA HAZIR   09:09   MERSİN BÜYÜKŞEHİR`DEN BİR İLK: 23 NİSAN ULUSLARARASI ÇOCUK FESTİVALİ   08:23   NACİ GÖRÜR: "ERKEN UYARI SİSTEMİ HAYAT KURTARMAZ, HAYAT KURTARACAK OLAN KENTİ DEPREME HAZIRLAMAKTIR"   01:28   TOKAT`IN SULUSARAY İLÇESİNDE 4.1 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM   22:43   TOKAT SULUSARAY`DA 4.4 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM MEYDANA GELDİ   20:33   ÖZGÜR ÖZEL BİLKENT ÜNİVERSİTESİ`NDE GENÇLERLE BULUŞTU: "BUGÜN BEKÂ SORUNU HER DÖRT GENÇTEN ÜÇÜNÜN BAVULLARI ZİHNİNDE TOPLAMIŞ OLMASIDIR"   16:27   CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL, DİSK GENEL BAŞKANI ÇERKEZOĞLU İLE BİR ARAYA GELDİ  
 
     
 
 
image

Okunma : 1854  Tarih : 1.04.2022  E-Mail : bilgi@mersinerji.com

 
Salim DOĞAN

BU ZİHNİYETİN SONU FELAKET

Salim DOĞAN

Gazeteci Yazar

Kayseri Pınarbaşı

Büyük Karamanlı

salimdogan38@hotmail.com

 

BU ZİHNİYETİN SONU FELAKET

Yeryüzündeki her ulusun kendisine özgü bir yaşam biçimi vardır. Rejimler genelde bu yaşam biçimini fazlaca etkilemezler. Ancak her rejim de her millete göre değildir. Çoğu milletlerin toplumsal alışkanlıkları durum ve şartlar ne olursa olsun devam etmektedir. Rusya Çarlık dönemindeki yaşam biçimini Sosyalist rejime geçtiğinde bıçak gibi keserek değiştirmedi. Rejim kuralları dışında halkın alışkanlıklarının kültürünün devam etmesi olağan bir durumdur. Bazı rejimler vardır ki milletlerin yaşam biçimine, kültürüne tamamen ters düşmektedir. O milletler bu tehlikeyi sezdiğinde olağanüstü tedbirler alarak onu defetmesini bilmektedirler. İşte 15 Temmuz emperyalist tarikat kalkışması bunun en çarpıcı kanıtıdır. Tarikat kalkışması diyorum çünkü bir milleti yok etmenin birinci koşulu onu dili, ulusal değerleri ve en önemlisi de kültürüne karşı cephe almasını sağlayacak uygulamaları devlet eliyle yaparak kanıksatılmasıyla sağlamaktadır.  İşte yurdumuzda da karşı devrim tam bunu yapmak istemektedir. Türk ulusunu tarihinden, kültüründen, ulusal değerlerinden koparmak için devletin gücünü kullanmıştır.

Türkleri Atilla’nın, Oğuz Kağanın, Bumin Kağanın, Alpaslan’ın ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yönettiği dönemlere ve bu dönemlerde Türklerin Dünya üzerindeki hareketlerini, diğer milletlerle olan ilişkilerine bakın Türk adı var dünyada ve Türk uygarlığı var. Selçukluyu Oğuzlar kurdu o nedenle başlangıçta laik bir devletti. Selçuklu Oğuzlardan uzaklaştı. Oğuzların dilini, yaşam biçimini benimsemedi. Selçuklu bir Türk devleti olarak kurulmasına rağmen Arap ve farslar devlet yönetiminde egemen oldular. Arapların yaşam biçimleri oğuzlara dayatılmak istendi. Arap kültürü Müslümanlıkmış gibi algı oluşturuldu. Oğuzlarda bu dayatmaya karşı çıktılar sonuçta Selçuklu oğuzlardan gerekli desteği bulamayınca dağılmak zorunda kaldı. Osmanlı da da durum Selçukludan farklı gelişmedi. Sultan II. Osman, yani Genç Osman… Osmanlı Padişahlarının en atılganı, en devrimcisi ve en talihsizi… Değerli yazar Mevlüt Uluğtekin Yılmaz’ın deyimiyle “Avrupalıların 168 yıl sonra Fransız ihtilali ile görebildikleri millet gerçeğini, O, 1621 yılında dünya gündemine sokmaya çalışıyordu. O sanki ‘Türk Aydınlanması’nı sağlamak istiyordu. Eğer başarsaydı, Osmanlı Devleti, çağın ilerisinde bir zihniyet temsilcisi olabilirdi”[4] Genç Osman bütün bunları yapamadı ama onun 1621’de yapmak isteyip de yapamadıklarının tamamını Büyük Atatürk 302 yıl sonra gerçekleştirdi. Alıntı

O nedenle Selçuklu ve Osmanlıyı Kuran Oğuzlar bu devletler içerisinde temsil edilmeyince yıkılmak zorunda kaldı. Oğuzlar yaşam biçimi olarak laikliği seçmişlerdir. Hunlardan, Göktürklerden sonra birçok Türk devleti ve beylikleri laik yaşam biçimini uygulamışlardır. Laiklik Türklerden Avrupa’ya diğer bir deyişle batıya geçmiştir. Devletler Hukuku yazarlarından Belçikalı Ernest Nys, Devletler Hukuku Kitabı’nın başlangıcında “Laikliğin Turanlı bir kurum olduğunu” yazmaktadır. Ona göre “Laik sistem, Türklerden Hıristiyanlara geçmiştir. 

Tarikatlar bir kişinin kişisel ihtirası uğruna ve ona ulaşması için dini kendi kurallarına uyarlamasıyla oluşturduğu yoldur. Bu yolda başarıya ulaşmak için din ve dini delillerden yararlanılmaktadır. O nedenle birçok tarikat vardır. Bu durum aslında Müslümanlığında yozlaştırılmasına neden olmaktadır. Aslında kutsal Kitap Kuran-ı Kerimde böyle bir ayrıntı yoktur. Müslüman toplumlar tarihte bu türden yaklaşımlara karşı çıkmışlar ancak kesin sonuca ulaşamamışlardır. “Büyük Timur’un yedinci kuşaktan torunu olan Hindistan padişahı Ekber’in (1542-1605), hocalara atıfta bulunarak, “Allah’a tapmak iddiasında bulunanların ekserisi kendi emellerine taparlar” demesi boşuna değildir”. Diyor.

Demek ki gerçek Müslümanlıkta tarikata yer yoktur. Tarikatların temelinde kişisel çıkar yatmaktadır.  Oğuz Türkleri o nedenle tarikatlara fazla itibar etmemiştir. Ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra başlatılan karşı devrimin amacı farklıydı. Anadolu’da oluşturulan tarikatların kökü dışarıdadır. Emperyalizm onlarca yıl misyonerleri aracılığı ile bizi hücrelerimize kadar kodladılar. Neyi sevdiğimizi nelerden hoşlandığımızı neyi sevmediğimizi bizlerden daha iyi kavradılar. Devlete bağlılığımızı biliyorlardı. Devlet kanalıyla ulusal değerlerimizi yavaş yavaş yozlaştırdılar. Kendi değerlerimizin yerine Arap kültürü din diye yutturdular. Çünkü Arap kültürü ve yaşam biçimiyle bir millet çok kolay bir şekilde alt edilebilir, köleleştirilebilirdi.

Türkiye’de dağılmış olan ve Türk ulusunun yüzde doksanını oluşturan Oğuz Türkleri Mustafa Kemalin Önderliğinde kendi yaşam biçimine uyan Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. Tarihi geçmişte olduğu gibi Türkler laik yaşam biçiminden asla vazgeçmeyecek ve emperyalizmin oyununa gelmeyecektir. Şeriat ve tarikat zihniyeti yüce Türk ulusuna göre değildir. Yılarca anlamadığı bir dille ibadete zorlanması bunun bir kanıtıdır. Bu bir emperyalist dayatmadır. Bu dayatma felaketle sonuçlanacaktır. Bu gün hem batı Asya’da hem Kuzey Afrika’da Amerikan emperyalizmi on beş temmuz kalkışmasıyla yenilmiştir. Korgeneral Zekai Aksakallı’nın Bunun sonunda şahadet var komutuyla hareket eden Astsubay Ömer Halisdemir’in emperyalizmin askerini alnından vurmasıyla yeni bir sayfa açılmıştır. Devleti yönetenler artık bir yol ayrımındadır. Ya emperyalizmin hizmetindeki bu zihniyetten kurtulacak uygar ve çağdaş dünyada yerini alacak. Ya da Oğuzlar yine bir sinsin ateşi etrafında toplanarak ulusal kurtuluş savaşını başlatacaktır.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 




 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA