Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde “yeşil altın” olarak adlandırılan Antep fıstığının hasat mevsimi başladı. Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis’te binlerce işçi, fıstık bahçelerinin yolunu tuttu. Yaklaşık 45 derece sıcakta 12 saatlik çalışma karşılığında 90-100 lira yevmiye alan fıstık işçileri, yevmiyenin yetersizliğinden şikayetçi.
Baklavadan yemeklere, tatlılardan çerezlere kadar Türk mutfağının değişmez lezzetleri arasında yer alan Antep fıstığında hasat, aşırı sıcaklardan dolayı oldukça zor ve meşakkatli bir iş. Sabahın ilk ışıklarıyla fıstık bahçelerine giden işçiler, ilk iş olarak ağaç altında olgunlaşarak kendiliğinden dökülen fıstıkları, ardından sergi açarak, ağacın üzerine çıkan işçilerin dalından kopararak aşağıya attıkları fıstık salkımlarını topluyor. Toplanan fıstıklar, dallarından ve yapraklarından ayıklanıp elenerek traktörle sergi alanına götürülüyor.
ÖNCE BAKLAVALIK BOZ FISTIK
Temmuz sonu, ağustos başında, baklava yapımında kullanılan ve "boz fıstık" olarak bilinen ürünün hasadına başlayan çiftçiler, eylül ayının başında ise kırmızı kabuklu fıstığı toplamaya başlıyor.
“HAKKIMIZ YENİYOR”
Güneşten korunmak için yüzlerini bile kapatan kadınlar, yaptıkları işin çok zor olduğunu ancak bunun karşılığını alamadıklarını ifade etti. Adının açıklanmasını istemeyen mevsimlik işçi bir kadın, şunları söyledi:
“Kendi yöremizin işini yapıyoruz; fıstık, zeytin, bağ, bahçe. Çalışıyoruz kendi çocuklarımızla. Eşimin fazla işi gücü yok, evimizi geçindiriyoruz. Öğrencilerimizi mümkün olduğu kadar okutmaya çalışıyoruz, okul masrafları için çalışıyoruz.
“PARAMIZ ELİMİZE GELENE KADAR HERKES BİR 10’LUK ALIYOR”
Hakkımız yeniyor bizim. Ziraatın verdiği 130 TL ise bizim elimize 90-100 TL geçiyor. Tarla sahibinden bir başkasına, başkasından çavuşa, paramız elimize gelene kadar herkes bir 10’luk alıyor. Biz bundan şikayetçiyiz. Sabah 6’da başlıyoruz, akşam 5 buçuğa kadar çalışıyoruz. Normalde 5’te bırakıyoruz, yarım saat fazla çalıştırıyorlar. Yemeğimizi evden getiriyoruz, ayranımızı evden getiriyoruz. Bir buz almaya bile çoğu zaman eriniyorlar bu sıcakta. Sıcaklar 40-45 dereceyi buluyor. Her gün aynı şey, 6’da tarladayız, 5 buçukta bırakıyoruz.
“YILDA ÜÇ AY TARLALARDA ÇALIŞIYORUZ”
Yılda bir ay sarımsak, bir ay fıstık, bir ay zeytin topluyoruz. Daha fazlası da oluyor. Bunun yanı sıra fıstık yetiştirme yerlerinde poşet dolduruyoruz. Ondan da 60 lira yevmiye alıyoruz. Çok az yani. Biz bundan şikayetçiyiz.”
“ARKADAŞLARIM GEZİYOR, BEN TARLARDA ÇALIŞIYORUM”
İlköğretim 7. sınıf öğrencisi mevsimlik çocuk işçi Nisanur ise okullar açık olmadığı için fıstık toplamaya geldiğini belirterek, “Bugün ilk günümüz. Okul olmadığı için gitmiyoruz, gitsek 7. sınıfa geçtim. Üzülüyorum aslında, çünkü arkadaşlarımın hepsi gezdiği için, ben tek burada çalıştığım için” dedi.
ÇİFTÇİ ABDULLAH KARATAŞ: REKOLTE ÇOK DÜŞÜK
Çiftçi Abdullah Karataş ise bu yıl kuraklıktan dolayı rekoltenin çok düşük olduğunu, bunun yanı sıra tarım girdilerinin yüksek olmasına rağmen fiyatların neredeyse geçen yılkı fiyatlarla aynı kaldığını söyledi.
Karataş, “Bu yıl rekolte düşük. Sene kurak, geçen sene iyiydi, bu yıl ondan zayıf. Fiyatlar da zaten tabana vurmuş. Şu an fiyat 21-22 arası. Geçen sene yine 21-22’ye gitti. Dünyada enflasyon, devalüasyon oldu, neredeyse her şey beş katına çıktı, çiftçinin malı yerinde aynı fiyata. 22 lira geçen seneydi, 22 lira yine bu sene. Beklentimiz 25’in üzerinde. Ziraat odaları var, İlçe Tarım var, onlar derdine düşmezse biz düşsek ne yapacağız ki. Biz gitsek söylesek ne olur ki. Onların sözü bize göre daha fazla” diye konuştu.
TARLALARDAN AYIRMA VE KAVLATMA İŞLEMİNE
Oldukça zor ve meşakkatli bir şekilde toplanan Antep fıstığı, son olarak ayırma ve kavlatma işlemi için devlüp denilen fıstık kavlatma tesisine getiriliyor. Burada yaklaşık 3 gün süren birçok işlemden geçtikten sonra fıstık, satışa hazır hale getirilerek çiftçiye teslim ediliyor.
Fıstık kavlatma tesisi sahibi İsa Tiryaki de fıstığın tüketiciye ulaşmadan önce son işlemin kendi tesislerinde yapıldığını söyleyerek, “Antep fıstığı tarladan toplanıp gelip burada kavlatma işlemi var; kurutma, temizleme işlemi var. ‘Boş, dolu’ dediğimiz ayırma işlemleri var. Önce kavlanıyor, sonra sahaya seriliyor, daha sonra tekrar temizlik işlemlerine başlıyoruz. Ondan sonra da çiftçimize teslim ediyoruz” dedi.
YUSUF KILIÇ