23 Kasım 2024 Cumartesi

16:29   KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı... GÖKHAN GÜNAYDıN: BU DAVA, FIILEN MILLETVEKILLIĞI VE GENEL BAŞKANLıK GÖREVINI SÜRDÜRMEKTE OLAN HERKESE VERILMIŞ BIR GÖZDAĞı   16:19   KEMAL KıLıÇDAROĞLU, SAVUNMASıNı TAMAMLAMASıNıN ARDıNDAN ÖZGÜR ÖZEL ILE BERABER ADLIYEDEN AYRıLDı   16:09   ERDOĞAN`A HAKARETTEN YARGıLANAN KEMAL KıLıÇDAROĞLU SAVUNMA YAPTı: "ERDOĞAN; ÜLKEMIZ, DEVLETIMIZ, BIRLIĞIMIZ VE GELECEĞIMIZ IÇIN BIR TEHDIT VE TEHLIKEDIR"   15:24   ANKARA ADLIYESI`NDE KıLıÇDAROĞLU DAVASı NEDENIYLE IZDIHAM YAŞANDı... KıLıÇDAROĞLU, SAVUNMASıNı TAMAMLADı   14:42   MEZITLI BELEDIYE BAŞKANı TUNCER`DEN KENT LOKANTASı VE TANDıR EVI`NE ZIYARET   14:25   ANKARA ADLIYESI`NDE KıLıÇDAROĞLU DAVASı IZDIHAMı   12:55   KıLıÇDAROĞLU`NUN SAVUNMA YAPACAĞı ANKARA ADLIYESI ÇEVRESINDE YOĞUN GÜVENLIK ÖNLEMLERI ALıNDı   12:18   CHP LIDERI ÖZEL ILE CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN`ıN "PAZAR ZIYARETI" TARTıŞMASı PAZAR YERINDE YANKı BULDU: YAŞAMA ŞANSıMıZı ALDı ELIMIZDEN, SEÇIM ISTIYORUZ...   12:03   YENIDOĞAN ÇETESI DAVASı DURUŞMASıNıN 5. GÜNÜ... 112 AMBULANS ŞOFÖRÜ GıYASETTIN MERT ÖZDEMIR: HASTA YÖNLENDIRMESINDEN DOLAYı MADDI KAZANCıM OLDUĞUNU KABUL EDIYORUM   11:42   YARGıTAY ONURSAL BAŞKANı PROF. DR. SELÇUK: ``TÜRKIYE ADALET DEYINCE NUTUK ÇEKMESINI IYI BILIYOR AMA NASıL GERÇEKLEŞTIRIRIZ, BUNUN ÜZERINDE HIÇ DURMUYOR``   11:04   SILIFKE BELEDIYESI`NDEN ILÇE GENELINDE EŞ ZAMANLı ASFALT ÇALıŞMASı   10:48   YERALTıNDA DIRENIŞ SÜRÜYOR: 500 MADENCININ EYLEMINDE 48 SAAT GERIDE KALDı, KONTROL EKIBI MADENE INDI   09:33   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NIN KıRSAL MAHALLE BULUŞMALARı, TAŞKUYU`DA ŞENLIĞE DÖNÜŞTÜ   09:22   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, `İLERI YAŞTA BESLENME` KONUSUNDA EMEKLILERI BILINÇLENDIRDI   01:44   ÖZGÜR ÖZEL EYLEMDEKI MADENCILERE SESLENDI: "BU MÜCADELENIZ TÜRKIYE`DEKI DIĞER EMEK MÜCADELELERINE DE ILHAM VERECEK"   16:04   TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU`NDAKI KAVGA... TBMM BAŞKANı KURTULMUŞ: "YAŞANAN GÖRÜNTÜLER FEVKALADE ÜZÜNTÜ VERICIDIR"   15:06   MİT BAŞKANı KALıN, ÖZGÜR ÖZEL VE KURMAYLARıNA "TERÖR ÖRGÜTLERININ FAALIYETLERI" IÇERIKLI SUNUM YAPTı...   12:18   CHP`LI BAŞARıR`DAN BAKAN YERLIKAYA`YA: "MECLIS ODALARıNı DINLIYORSUNUZ, TELEFONLARı DINLIYORSUNUZ"   11:58   ``CEMAATE AIT EVDE ÇıKAN YANGıNDA`` ÖLEN IKI IŞÇININ AILELERININ AVUKATı REŞITOĞLU: "İŞÇILER BARAKA BIR EVDE, SIGORTASıZ ŞEKILDE, UCUZ IŞ GÜCÜ OLARAK ÇALıŞTıRıLMıŞ VE ÖLÜME TERK EDILMIŞTIR"   09:43   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI`NDEN ÇAMLıYAYLA`DAKI ÖĞRENCILERE EĞITIM DESTEĞI  
 
     
   

İSTANBUL EMEK BARIŞ VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: ÖMER ÇELİK`İN SÖZLERİNE AYNEN KATILIYORUZ. TÜRKİYE`Yİ YÖNETEMİYORSUNUZ, YÖNETİYORMUŞ GİBİ YAPIYORSUNUZ


İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremin ardından yaşanan sıkıntılarla ilgili "Her büyük felakette olduğu gibi bu deprem felaketinde de devlet enkaz altında kalmıştır. 1999 Gölcük depremi üzerinde yazdığı yazı hafızalarda yerini korurken bugün aksini söyleyen AKP Sözcüsü Ömer Çelik`in `Türkiye yönetilemiyor ve yönetemeyen, yönetmesi mümkün olmayan bir mekanizmanın yönetiyormuş gibi yapması binlerce cana mal oluyor. Eğer bugün birilerin fiyakası bozulmasın diye söylenmesi gerekenlerin ‘milli birlik ve beraberlik` nutuklarının altında ezilmesine göz yumarsak; bugün susarsak, bu çarpık mekanizma yüzünden yüzlerce insanın ebediyen susmasına ortak olmuş olacağız` sözlerine aynen katılıyoruz. Türkiye`yi yönetemiyorsunuz, yönetiyormuş gibi yapıyorsunuz. Afet değil bu bir katliamdır bunun sorumlusu da siyasi iktidardır" açıklamasını yaptı.

 

Tarih : 13 Şubat 2023 Pazartesi 15:47   Okunma : 499

Haber: ÇAĞATAN AKYOL / Kamera: GAYE ŞEYMA CAN 

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremin ardından yaşanan sıkıntılarla ilgili "Her büyük felakette olduğu gibi bu deprem felaketinde de devlet enkaz altında kalmıştır. 1999 Gölcük depremi üzerinde yazdığı yazı hafızalarda yerini korurken bugün aksini söyleyen AKP Sözcüsü Ömer Çelik`in `Türkiye yönetilemiyor ve yönetemeyen, yönetmesi mümkün olmayan bir mekanizmanın yönetiyormuş gibi yapması binlerce cana mal oluyor. Eğer bugün birilerin fiyakası bozulmasın diye söylenmesi gerekenlerin ‘milli birlik ve beraberlik` nutuklarının altında ezilmesine göz yumarsak; bugün susarsak, bu çarpık mekanizma yüzünden yüzlerce insanın ebediyen susmasına ortak olmuş olacağız` sözlerine aynen katılıyoruz. Türkiye`yi yönetemiyorsunuz, yönetiyormuş gibi yapıyorsunuz. Afet değil bu bir katliamdır bunun sorumlusu da siyasi iktidardır" açıklamasını yaptı.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 10 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri üyeleri, bugün İstanbul Tabip Odası`nın (İTO) Cağaloğlu`ndaki binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı, İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, İstanbul Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Hikmet Arısal ile KESK İstanbul Şubeler Platformu adına Mesut Mike katıldı.

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri`nin hazırladığı ortak basın açıklaması metnini Mesut Mike okudu. Türkiye`nin yanı sıra Kuzey Suriye`de de etkili olan depremde meydana gelen on binlerce can kaybı nedeniyle tüm halklara baş sağlığı dilenen ve dayanışma çağrısı yapılan açıklama özetle şöyle:

"YIKIMIN SONUÇLARI GİDEREK AĞIRLAŞIYOR: 6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17`de Kahramanmaraş`ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğünde ve aynı gün saat 13.24`te Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde gerçekleşen iki depremin yarattığı yıkımın sonuçları giderek ağırlaşıyor. Deprem Türkiye`nin yanı sıra Kuzey Suriye`de de etkili olmuş ve on binlerce can kaybına yol açmıştır. Haritadan silinme noktasına gelen köyler, yerle bir olan iller ve içlerindeki yüzbinlerce insanın durumunun yarattığı tarifsiz acılar aynı zamanda hepimize ağır sorumluluklar ve görevler yüklemektedir. Öncelikle tüm halklarımıza baş sağlığı diliyor ve dayanışma çağrısı yapıyoruz.

HER BÜYÜK FELAKETTE OLDUĞU GİBİ BU DEPREM FELAKETİNDE DE DEVLET ENKAZ ALTINDA KALMIŞTIR: Her büyük felakette olduğu gibi bu deprem felaketinde de devlet enkaz altında kalmıştır. Deprem kuşağında olduğu bilinen ülkemizde ilgili kurumların her an deprem olacakmış gibi hazır olmaları gerekirken, kamu kurumlarının hazırlıksız olduğu bir kez daha görülmüştür. 1999 Gölcük depremi üzerinde yazdığı yazı hafızalarda yerini korurken, bugün aksini söyleyen Ömer Çelik`in `Türkiye yönetilemiyor. Ve yönetemeyen, yönetmesi mümkün olmayan bir mekanizmanın yönetiyormuş gibi yapması binlerce cana mal oluyor. Eğer bugün birilerin fiyakası bozulmasın diye söylenmesi gerekenlerin ‘milli birlik ve beraberlik` nutuklarının altında ezilmesine göz yumarsak; bugün susarsak, bu çarpık mekanizma yüzünden yüzlerce insanın ebediyen susmasına ortak olmuş olacağız` sözlerine aynen katılıyoruz. Türkiye`yi yönetemiyorsunuz, yönetiyormuş gibi yapıyorsunuz.

ENKAZDAN ÇIKMIŞ VE AĞIR TRAVMA YAŞAMIŞ BİR İNSANIN BAŞINDA TEKBİR GETİRMEK İZAH EDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR: Önlem alınmadığında meydana gelen her felaketi `kader` diye adlandıranlar şunu bilsinler ki ne madende ölmek ne demiryollarında bedeni parçalanmak ne de göçük altında kalmak kader değildir. Kader demek suçluları, sorumluları aklamaktır. Bunun kader olmadığını onların anlayacağı dilden söylersek her gün televizyonlarda kadercilik nutukları atan ilahiyatçıların da bilimi ve bilim insanlarını referans göstermeleri ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Tedbirsizlik sonucu gerçekleşen her ölümü `şehitlik` olarak adlandırmak insanlara `Başınıza gelene razı olun, itiraz etmeyin` demektir. Bu kabul edilemez. Enkaz alanında akılla, mantıkla izah edilemeyen tekbir getirme, slogan atma gibi insan yaşamını hiçe sayan davranışlar derhal engellenmelidir. Enkazdan çıkmış ve ağır travma yaşamış bir insanın başında tekbir getirmek izah edilebilir bir durum değildir.

DAYANIŞMAYI ENGELLEYİCİ, SANSÜRCÜ VE TEKÇİ POLİTİKA VE KARARLARA HAYIR DİYORUZ: Tüm ülkede yurttaşlar ayağa kalmış durumda ve olanaksızlıklara, engellemelere rağmen büyük bir dayanışma çalışması yürütülmektedirler. Bu noktada iktidarın şu ana kadar yürüttüğü çalışma ve faaliyetler tarihte eşine ender rastlanan böylesi bir felaket ve afet karşısında şaşkınlık ve öfkeye yol açmaktadır. Koordinasyona, planlı ve programlı çalışmaya, iletişime evet ancak dayanışmayı engelleyici, sansürcü ve tekçi politika ve kararlara hayır diyoruz. Yetkililerin alanında uzman meslek örgütleriyle mutlaka koordineli olarak çalışması gerekmektedir. Türk Tabipleri Birliği; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği gibi örgütlerle iş birliğine gidilmeli bu kurumların ve bu kurumlarla koordine içinde olan demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler, belediyelerin de çalışmaları engellenmemelidir. Bütün doğal afetler insan sağlığını doğrudan tehdit eder. Bu nedenle ulusal düzeyde hazırlanacak her tür afet planında hekim örgütleri, kurum, kuruluş ve destek çözüm ortağı olarak yer almalıdır.

İKTİDARIN OLASI HIRSIZLIK VE YAĞMALAMALARI OHAL GEREKÇESİ GÖSTERMESİ TAM BİR İKİYÜZLÜLÜKTÜR: İktidarın depremin yaşandığı 10 il için ilan ettiği OHAL kararı da ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Afet bölgesi ilan edilmesi durumunda gerekli tüm çalışmaların yapılması, bütün kamu ve özel işletme kaynaklarının depremzedeler için seferber edilmesi mümkün iken OHAL`e neden ihtiyaç duyulduğu izaha muhtaçtır. Tarihte ender rastlanan bir deprem sürecinde dahi iktidara yönelik böylesi derin kuşku ve kaygıların nedeni bizler değil iktidarın 20 yıllık, özellikle de darbe girişimini `lütuf` olarak gören 20 Temmuz 2016-18 Temmuz 2018 OHAL dönemi politika ve uygulamalarıdır. İktidarın olası hırsızlık ve yağmalamaları OHAL gerekçesi göstermesi tam bir ikiyüzlülüktür. Deprem gerçeğini görmeyen denetimsiz yapılaşma politikası, 3-5 müteahhide peşkeş çekilen kamu kaynakları AKP hükümetinin hırsızlıklara ve yağmalamaya karşı tavrını ortaya koymaktadır. Hırsızlık gerekçeli kamuoyuna yansıyan polis şiddeti ve mültecileri hedefe koyan ırkçı söylemler gerçeği gizleme çabasından başka bir şey değildir. Deprem bölgelerinde yapılması gereken en radikal tedbirler için dahi anayasal, yasal engel bulunmamakla birlikte çalışmaların hızlandırılması ve kolaylaştırılması için 10 ilin afet bölgesi ilan edilmesi yeterlidir.

PLANSIZLIĞIN VE KRİZ YÖNETEBİLME KABİLİYETİNDEN YOKSUNLUĞUN FATURASI, GENÇLERİN EĞİTİM HAKKI FEDA EDİLEREK ÇIKARILAMAZ: Bir başka sorun da ülke genelinde üniversitelerin uzaktan eğitime yönlendirilmesidir. Depremin yaşandığı 10 il dışında uzaktan eğitime geçmeyi gerektiren bir durumun olmadığını da belirtmek isteriz. Plansızlığın ve kriz yönetebilme kabiliyetinden yoksunluğun faturası, gençlerimizin eğitim hakkı feda edilerek çıkarılamaz. Anlaşılıyor ki mevcut deprem felaketinin ortaya çıkardığı tablo karşısında akıllarına ilk gelen tedbir KYK yurtlarının boşaltılmasıdır. Ülkenin dört bir yanında devlet kurumlarının ve birçok kuruluşun yazlık-kışlık sosyal tesisleri varken; devletin, yapılmış, tamamlanmış ama boş duran on binlerce daireyi bu süreçte hizmete sunma imkânları varken; depremzedelerin hizmetine sunulabilecek daha fazla otel ve kurum kuruluş misafirhaneleri varken, ilk elden KYK yurtlarının boşaltılması anlaşılır değildir. Afet değil bu bir katliamdır bunun sorumlusu da siyasi iktidardır. Halkın kaynaklarını ranta, talana, yolsuzluklara, savaş politikalarına harcayan depreme hazırlık konusunda olduğu gibi ülkenin temel meselelerini es geçen ve devlet gücü olarak halka kan kusturan siyasi iktidardır. 2002-2022 arasındaki 20 yıllık AKP iktidarında toplanan deprem vergilerinin miktarı ve akıbeti derhal açıklanmalı ve bu paranın tamamı ile yıkılan kentler yeniden inşa edilmelidir."

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA