İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu`nda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili açıklamaları nedeniyle TBMM Başkanı Mustafa Şentop`u eleştirdi. Usta, “Erdoğan`ın üçüncü kez adaylığına ilişkin o kadar argüman oluşturmaya çalışmış ki biz bu kadar gayreti şu Parlamento`nun ve parlamenterlerin hukukunu korumak için görmedik. Ama benim esas eleştirdiğim şey, Meclis Başkanı`nın bu tartışmaların en göbeğinde, en derinden, en gayretli kişi olarak yer alması. Bunu yadırgadığımı ifade etmek isterim” dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta TBMM`de yaptığı konuşmada, TBMM Başkanı Mustafa Şentop`un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olabileceğine ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi. Usta şunları söyledi:
“Mustafa Şentop`un Erdoğan`ın üçüncü kez adaylığına ilişkin tartışmalarına katıldığını gördük. Kendisi ‘Meclis Başkanı sıfatıyla bu tartışmaya girmiyorum bir hukukçu olarak giriyorum` diyor. Ben konuşmanın içeriğine bakıyorum. Erdoğan`ın üçüncü kez adaylığına ilişkin o kadar argüman oluşturmaya çalışmış ki biz bu kadar gayreti şu Parlamento`nun ve parlamenterlerin hukukunu korumak için görmedik. 4 yıldır Meclis Başkanı, milletvekillerinin itibarıyla ilgili, parlamentonun hukukuyla ilgili bir tane beyanatını görmedik. Ama bunu iyi çalışmış, ne kadar çalışmış biliyor musunuz? Hangi akademisyen, ta Erzincan Üniversitesi`nden benim de Cumhuriyet Yurdu`ndan arkadaşım Ayhan Döner dahil, en uçtaki üniversiteye kadar hangi akademisyenlerin görüş beyan ettiğini inceleyecek kadar. Tek tek isim isim sayıyor. İki tane makalem var 60 sayfa diyor. Makaleler ne zaman yazılmış diye baktım hepsi Meclis Başkanı olduktan sonra yazılmış. Bu makaleleri o düzenleme olduğunda yazabilirsiniz, Meclis Başkanı olduktan sonra olağanüstü bir gayret sarf ediyor Sayın Erdoğan`ın üçüncü kez aday olabilmesi için.
“MECLİS BAŞKANI`NIN TARTIŞMALARIN EN GÖBEĞİNDE OLMASINI YADIRGADIM”
Bu tartışmayı hukukçular yapar, orasında filan değilim. Ama benim esas eleştirdiğim şey, Meclis Başkanı`nın bu tartışmaların en göbeğinde, en derinden en gayretli kişi olarak yer alması. Bunu yadırgadığımı ifade etmek isterim.
Gelelim argümanlarına, kendisinin iki argümanı var. Anayasa`nın 101. Maddesi diyor, en son değişiklikle bütün olarak yazılmıştır diyor. Bir kişinin iki defadan fazla cumhurbaşkanı seçilemeyeceğine ilişkin düzenleme 2007 yılında yapıldı. Burada maddenin tamamının yazılıyor olması, bu hükmün yeni geldiği anlamını taşımaz.
“PES DOĞRUSU”
Sayın Şentop`un buradan çıkarak ‘bu yeni yazıldı dolayısıyla 2018`den önceki seçimleri etkilemez` diye bir argümanı, ben hukukçu değilim ama pes doğrusu ya. Maddenin yeniden yazılmış olması, komple oylanmış olması var olan hükmü etkisiz hale getirir mi? Devamla şunu söylüyor, eğer burada diyor ikinci defa seçilemez diyebilmemiz için istisna hükmü olması lazım. Bu da kabul edilebilir bir şey değil.
“ÜÇÜNCÜ DEFA ADAYLIĞI İÇİN İSTİSNA HÜKMÜNE İHTİYACIMIZ VARDI”
Tam tersine, istisna hükmü, eğer önceki seçimleri kapsamasın istiyorsak bunun için istisna yazılmalıydı. Yani, eğer üçüncü defa adaylığı ancak bir istisna hükmü konmuş olsaydı, bu düzenlemeden önceki cumhurbaşkanlığı seçimleri bu kapsama dahil değildir, sayıdan sayılmaz diye… Üçüncü defa adaylığını sağlamak amacıyla istisna hükmüne ihtiyacımız vardı. Değilse, tersi durumda üçüncü defa seçilebilir, seçilmemesi için istisna hükmü konmalıydı demeyi de doğrusu anlayamıyorum.”
“TEDBİR ALSAYDINIZ BUGÜN 10 BİNLERCE VATANDAŞIMIZ ANNESİZ, BABASIZ, EŞSİZ VE EVLATSIZ KALMAYACAKTI”
Usta konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın deprem bölgesinde gerçekleştirdiği temel atma törenleriyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Usta şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz cuma günü Hatay`da sözde temel atma törenlerine katılmıştır. Antakya ve Defne Devlet Hastanesi temel atma görüntülerinde olduğu gibi İskenderun Devlet Hastanesi temel atma görüntülerinde de dar açıyla çekilmiş, platform kadar küçük bir alana göstermelik beton döküldüğü anlaşılmıştır. Milletimiz, 21`inci yüzyılda ‘deniz kumu dökmüyoruz` diyerek övünen, ‘betona bak betona` diye gururlanan bir profile ve tuhaf görüntülere maruz bırakılmıştır.
Ertesi gün bölgeden gelen görüntüde beton dökülen alanın etrafında herhangi bir inşaat çalışmasının yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Çadır kurmakta bile yetersiz kalan bir hükümetin bir yıl içinde konut dikeceğiz vaadi tamamen göz boyamadır, külliyen aldatmacadır. Sayın Erdoğan, taşıma platformlara yalandan temel atacağınıza 50 bin kişiye mezar olan binaların temelini kontrol ettirip, tedbir alsaydınız bugün 10 binlerce vatandaşımız annesiz, babasız, eşsiz ve evlatsız kalmayacaktı.
“ERDOĞAN HÜKÜMETİNDEN ALIŞIK OLDUĞUMUZ HESAP BİLMEZ PLANSIZ POLİTİKALARININ BEDELİNİ MİLLETİMİZ CANIYLA ÖDEMEKTEDİR”
Erdoğan hükümetinden alışık olduğumuz hesap bilmez plansız politikaların, liyakatsiz atamaların, rant uğruna denetim aksatmaların, ihmallerin ve üstü örtülen suistimallerin bedelini milletimiz canıyla ödemektedir. Hükümet olarak tehdit ve tehlikeyi öngörerek gerekli tedbirleri alamıyorsanız. ‘Helallik` isteyerek bu işin içinden sıyrılamazsınız. Taşıma platformlara temel atıyor gibi gözükerek depremzedelerin umutlarıyla oynayamazsınız.
“PARTİ DEVLET ANLAYIŞINDAN KAYNAKLANAN, ‘NASILSA HESAP VERMEM` DÜŞÜNCESİYLE ARSIZLIK ARŞA YÜKSELMİŞTİR”
Felaketin yaşayan depremzedeler üç gün boyunca soğuk hava ve zorlu şartlarla mücadele ederken deposundaki çadırları çıkartmayan ve parayla satan Kızılay Başkanı her konuşmasında skandal açıklamalar yapmaya devam etmektedir. Dün, ‘Çadır satışından haberim yoktu. Bana sorsalardı Ahbap`a göndermeyin derdim` açıklamasında bulundu. Kerem Kınık`a göre, çadırları depoda tutması normal. Çadırları satması normal. Fakat tek sorun Ahbap`a sattığına pişman olması. Bu kadar pişkinliğe pes. Sayın Erdoğan`ın liyakatsiz atamaları sonucu devletin tüm kurumları çökertilmiş, içleri boşaltılmıştır. Devlet ciddiyetinden uzak yöneticiler vatandaşın vicdanını dinlememiştir. Erdoğan döneminde parti devlet anlayışından kaynaklanan, ‘nasılsa hesap vermem` düşüncesiyle arsızlık arşa yükselmiştir. Sayın Kınık`a hatırlatmak isterim ki, erdemli bir istifa pişkince makamlarda oturmaktan daha iyidir.”