CHP`nin "Organize suç örgütlerinin kamudaki bağlantılarının araştırılması" amacıyla verdiği Meclis araştırmasına dair grup önerisi, TBMM Genel Kurulu`nda AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, "AK Parti iktidarının bugün organize suçla artan mücadelesi aslında bugüne kadarki yeteneksizliğini ortaya koymaktadır. Çünkü bir ülkede bugün itibarıyla çökertilen yaklaşık 50 organize suç örgütü varsa sorulması gereken sorular şunlardır: Sayın Bakan`ın göreve başlamasından önce nasıl bir süreç yaşanmıştır ki etkisiz hale getirilen suç örgütü sayısı 50`yi bulunmuştur" dedi.
CHP`nin, Organize suç örgütlerinin kamudaki bağlantılarının araştırılması" amacıyla verdiği, meclis araştırması açılması önergesinin TBMM Genel Kurulu`nda bugün görüşülmesi yönündeki grup önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Önerinin gerekçesini açıklayan CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, şunları söyledi:
"Ölümünün 23. yıldönümünde Ahmet Kaya`yı ve dün akşam saatlerinde katili tahliye edilen Hrant Dink`i özlemle anıyorum. Ahmet Kaya`nın sevgili eşi Gülten Kaya`nın Hrant Dink`in 7. ölüm yıldönümünde yaptığı anma konuşmasından bir cümleyi sizlerle paylaşmak istiyorum: `Hrant Dink Devlet dersinde katledilmiştir. Hayat ve tarihin bu bahiste bazı cüretkarlara vereceği notu bilelim ve bu dersi hiç unutmayalım.` Gülten Kaya`nın Ece Ayhan`ın dizelerinden yaptığı bu tespite katılıyorum. Çünkü ülkemizin tarihi biraz da bir teneffüs daha yaşasaydı tabiattan tahtaya kalkacak olan çocukların devlet dersinde öldürülmesinin, susturulmasının geleceğe dair düşlerinin elinden alınmasının da tarihidir.
KONURALP: "ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİNİN ŞÜPHENİN VARLIĞI SİYASİ İKTİDARIN KONTROLÜ ALTINDAKİ BÜROKRASİDİR"
Bunu neden söylüyorum? Meclis araştırması talebimize konu alan organize suç örgütleri ve bu örgütlere yönelik mücadele örneklerinin şekli ve şemalı bütünüyle bir devlet dersi konusudur. Bu bağlamda organize suç örgütleri dahil varlıkların ve etkinliklerinin sorumlusu hiç şüphesiz siyasi iktidar ve siyasi iktidarın kontrolü altındaki bürokrasidir. Siyasi iktidar ve onun emrindeki güvenlik ve maliye bürokrasisi harfiyen eksiksiz yerine getirmesi halinde suç örgütlerinin sayısı, etkinliği ve gücü azalır. Aksi ise bugün içinde bulunduğumuz kaotik tablodur. Bu bağlamda sayın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya`nın neredeyse gün aşırı emniyet güçlerimizin başarılı operasyonları sonucu çökertilen çetelere ilişkin sosyal medya paylaşımlarına tanık oluyoruz. Sayın Bakan`ın açıklamalarından öğreniyoruz ki, kendisinin göreve başladığı Haziran ayından günümüze yaklaşık 50 organize suç örgütü çökertilmiş durumda. Bu durum bardağın dolu tarafıdır ve memnuniyet vericidir. Ancak sayın Bakan`ın toplumun büyük bir kesimi tarafından takdirle karşılanan başarısı mensubu olduğu iktidarın da başarısızlığıdır.
AK Parti iktidarının bugün organize suçla artan mücadelesi, aslında bugüne kadarki yeteneksizliğini ortaya koymaktadır. Çünkü bir ülkede bugün itibarıyla çökertilen yaklaşık 50 organize suç örgütü varsa sorulması gereken sorular şunlardır: Sayın Bakan`ın göreve başlamasından önce nasıl bir süreç yaşanmıştır ki etkisiz hale getirilen suç örgütü sayısı 50`yi bulunmuştur? Türkiye`yi uluslararası suç örgütlerinin, uyuşturucu baronlarının merkezi haline getiren ihmaller ve göz yuman zincirin arkasında kimler var? Tüm bu sürecin sorumlusu kim, kimler?"
KAYA: "SİYASİ, YARGI UZANTISI OLMAYAN BİR SUÇ ÖRGÜTÜNÜN HAYATTA KALMA ŞANSI YOKTUR"
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da şunları söyledi:
"Bugün konuştuğumuz şey bir taraftan Sayın Ali Yerlikaya`nın icraatlarından memnunsak demek ki kendisinden önceki bakanlık bürokratları döneminde sorunlar var. O halde bunları da ortaya çıkarmamız lazım ki daha önce bu suç örgütlerine yer açan kişilerin Sayın Ali Yerlikaya`da alan daraltmaması ve işlerinde başarılı olmasına imkan sağlamamız lazım.
Eğer bir yerde suç organize olarak örgütlü hale gelmişse emin olun orada siyaset, mafya ve yargı mutlaka işin içerisindedir. Dolayısıyla sadece mafya liderleriyle mücadele etmek onları içeri almak bu mücadelenin başarıya ulaşmasına imkan sağlamaz. Siyasi, yargı uzantısı olmayan bir suç örgütünün hayatta kalma şansı yoktur. Ya yargı ona alan açmıştır ya da siyaset alan açmıştır. Türkiye siyasi tarihi bunun örnekleriyle doludur."
ÇÖMEZ: "GELEN UYUŞTURUCULARIN NE KADARI TÜRKİYE`DE KALDI, BİLİNMİYOR"
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ise şöyle konuştu:
"Kaçakları sınırdan geçiren çeteler ve devlet içinde yuvalanmış çevreler de vardı. Özellikle doğu sınırından gelenler uyuşturucu da getirdiler sırtlarında. O kahrolası metanfetaminle çocuklarımızı, gençlerimizi zehirlediler. Uyuşturucu kartellerinin ilgi odağı ve kokain rotasının merkez üssü haline geldi Türkiye. Mersin limanına gelen uyuşturucularının bir kısmı yakalanırken ne kadarı Dubai`ye ne kadarı Avrupa`ya gitti, hatta ne kadarı Türkiye`de kaldı bilinmiyor. Bu kahrolası zehir ülkemize girerken mafyayı da sürükledi. Bu korkunç tablonun kendiliğinden oluşmadığını da tahmin etmek çok zor değil. Bunlar devlet içerisindeki uzantılarından bunu yapıyorlar ve ülkenin başına bela oluyorlar. Listeyi uzatmak mümkün..."
DÜŞÜNMEZ: "SUÇ ÖRGÜTLERİNİN İDARİ SİSTEME SIZMASI ADALETİN SAĞLANMASINI ZORLAŞTIRMAKTA"
HEDEP Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez ise, "Suç örgütlerinin idari sisteme sızması adaletin sağlanmasını zorlaştırmakta ve hukukun üstünlüğünü tehdit etmektedir. Güçlü bir hukuki alt yapı olmaksızın suç örgütleri cezasız kalmakta ve bu da toplumun adalet duygusunu sarstığı gibi hukuki güvenliği de tehlikeye sokmaktadır" diye konuştu.