CHP Akdeniz Meclis üyesi Mahmut Dönmez ile gündeme ilişkin konuştuk. Dönmez, Öncelikli olarak Akdeniz Belediyesine Kayyum atanması ile ilgili rahatsızlığını dile getirerek, toplu istifa teklifi sunduğunu, ancak teklifinin kabul edilmediğini söyledi.

Önümüzdeki süreç ve 2019 seçimlerini değerlendiren Mahmut Dönmez, iktidarın Mersin'in şekillendirilmeye çalıştığını, vali ve kaymakamlarla, mahalle çalışmalarıyla 2019 seçim hedeflerine göre hareket ettiklerini söyledi. Bu güne kadar AKP nin Mersin'i kazanamadığını, bu bağlamda artık bürokratlarla hareket ettiklerini, açıktan olmamakla birlikte gizliden bir çalışma içinde olduklarını belirterek konuya dikkat çekti.

Dönmez; İktidarın tüm oyunlarına rağmen, CHP kendi içinde çatışsa da, belli sorunlar yaşasa da her Cumhuriyet Halk Partilinin durması gereken noktada duracağını, Mersin de bu güce sahip olduklarını söyledi.Büyükşehir Belediyesinin kaybedilmesini son dönemde özellikle Büyükşehir Belediye başkanı ve diğerlerinin yanlış siyasetine bağlayan Mahmut Dönmez, bu süreçten sonra artık kimsenin ne üye, ne delege, ne ilçe ne de il olmak üzere kimsenin kimsenin adamı olmadığını, sosyal demokrasiyi benimsemiş sosyal demokrat sağlam bir aday ile Mersin Büyükşehir Belediyesini yeniden kazanabileceklerini kaydederek; "Herkes şunda duyarlı olmalı, yarınlarda ilçe belediyelerinde de Büyükşehir belediyesinde de şeçerken ona göre değerlendirmeli. Ben öyle değerlendiriyorum. Şu benim dayımdır, bu benim arkadaşımdır, şu benim dostumdur, ya bu gelirse benim kişisel çıkarlarım daha sağlıklı olur mantığı değil. zaten bu şekilde seçimi kazanma şansımız da olmaz. O zaman ne yapacağız sağlıklı sağlam bir aday çıkaracağız." dedi.

Şu an ki yönetimin eksiklerinin çok fazla olduğunu ve elbette eleştirmek gerektiğini söyleyen Dönmez, ancak özellikle referandum süreciyle başlayan birleşmenin devam ettirilmesi ve büyütülmesi gerekliliğini vurguladı. Mahmut Dönmez konu ile ilgili şunları söyledi; "Herkes CHP li ya da CHP li değil küsmüş olanların hepsi bir şekilde müthiş bir şekilde birleşti.Bu birleşmeyi mevcut örgüt çok iyi korumalı. Herkes şunu çok iyi biliyordu eğer bu referandum geçerse yarınlarda Türkiye karanlık bir noktaya gidecek. Burada da sonuç itibariyle bayrağını çeken özellikle CHPliler bu noktada birleştiler. Geçmişteki sürtüşmeler, kavgalar bir kenara bırakıldı. Şimdi bu süreçte şu başlaması lazım örgütlerde de genel merkez düzeyinde de bu birleşmeyi bir şekilde tutmak zorunda. Belli yerlerde bunu koruyabilmek gerektiği noktada da yeri geldiği durumda partiye zarar verenleri geri getirmemek.  Artık kavga etmeyeceğiz. Siyaset yapacağız."

Geçmişte örgüt içerisinde yapılan yanlışları da konuştuğumuz Mahmut Dönmez, parti içi demokrasinin de hayati önemini vurguladı. Daha önceki süreçlerde 7-8 kişinin tüm ili şekillendirdiğini, ancak şu an dengelerin çok değiştiğini, çok fazla grupların olduğunu belirten Dönmez, artık ortak akıl ile hareket edildiğini ve edilmesi gerektiğini söyledi.

Yerel seçimler yanı sıra genel seçimler içinde bir değerlendirme yapan Meclis Üyesi Dönmez, CHP olarak oy bloklarının belli olduğunu, rejim değişikliği yapılırken, tüm kesimler için hassas dengelerin çok dikkatli şekilde gözetilmesi gerektiğini belirtti. İnsanların arayış içerisinde olduğunu ve realitelerle hareket etmek zorunda olduğumuzu söyledi. Dönmez, "Şuna bakıyor artık insanlar, solculuk sağcılık artık eskisi gibi bir bakış açısı yok. Ya özgürlüğüm nasıl olur, özgürlüğümü benim kim sağlar, yarınlarda benim yaşam hakkımı kim savunur, sağlıklı bir şekilde hür bir şekilde nasıl yaşayabilirim?o mantıkta bakıyor. CHP'ye de bu yüzden oy veriyor." dedi.

Adalet yürüyüşü kazanımlarından da bahseden Dönmez " Ben iki gün önce Ankara'daydım. Şöyle bir soru soruluyor artık Ankara'da Ya biz bu yürüyüşü yaptık, iyi de ses getirdi. Şöyle bir algı o kadar güzel ki genel merkezi bir hafta on gün kapatma düşünceleri var. Yani geçmişte biz odadan çıkmayan, masa başında hesap yapan belirli bir bakış açısı vardı. az olsun öz olsun böyle bir mantık vardı. Şimdi yanlışları anlatalım yanlışlar var mıdır vardır. Ancak şu an şu düşünülüyor biz ne yapabiliriz? Ki bu algıyı bir şekilde farklı bir şekilde dönüştürüp yarınlarda 2019 seçimlerine evrilmesiyle ilgili bir çaba var. Hem mevcudu korumak hem de bunun üzerine artı katmak. Daha önce ben dahil çok kafa yormuyor, görevlerimizi yapıyorduk sadece. Şimdi herkes daha fazla ne yapabilirizi düşünüyor kafa yoruyor" dedi.

İktidarın medya gücü ve algı yönetiminin sıkıntılarına da dem vuran Dönmez, "Tıpkı Adalet Yürüyüşü gibi Diyarbakır'a da Barış için yürümemiz gerekiyor. Bunun teklifini de yaptım. Bunun halktan karşılığını alabilmemiz için çok iyi anlatılması, anlatmamız lazım" diyerek Akpnin halk üzerindeki algı yönetimi tehlikesinden bahsetti. Bu çekinceler çerçevesinde kimi kesimlerce eleştirilse de Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve genel merkezin iktidara kullanacağı herhangi bir araç vermeden herkesi kucaklayıcı eylem ve söylemlerde olduğunu, çok hassas dengelerin korunmaya çalışıldığını belirtti.

Mahmut Dönmez içinde bulunduğumuz süreç ile ilgili her şeyin farklı olacağına inancının tam olduğunu kaydederek, "Arayış içinde olan insanlar bir şeyler bulur. Geçmişte CHP olarak arayış içinde değildik biz. Şimdi gündemi nasıl belirleriz, bu süreci nasıl yönetiriz, ne yapabiliriz gayreti var tüm örgüt genelinde ve merkezde. Herkeste ciddi bir duyarlılık var. Bu genel merkezde de tabanda da mevcut. Sadece birilerinin düşüncesi ile bakmıyor, tabanın sesine bakıyor, öbürüne bakıyor, algıya bakıyor. Geçmişte bu yoktu. Akp nin başarısının en büyük sebebi bunu iyi yapmasıydı. Buna göre siyaset ve gündem belirliyordu. Şimdi CHP geçmişte eksik kaldığı bu noktayı görüyor ve bununla ilgili ciddi çalışıyor artık. Süreç bunu getirecek. Ve bu süreçte hepimize bir şey düşüyor. Ortak akıl oluşuyor. Herkes buna kafa yoruyor. Ve hepimiz yormalıyız. Adalet yürüyüşü ve referandum sonuçları bir şey daha kazandırdı. Özgüven. AKP ne olursa olsun seçimi kazanır algısı yıkıldı. İyi çalışılınca doğru hedefe yürününce kazanılacağı net görüldü herkes tarafından. Ve insanlarda rejim değişikliğine karşı hassasiyet çok yüksek." diyerek bu inancının kaynağını ifade etti.