Mesiad YİK Başkanı Hasan Hüseyin İpek’in Moderatölüğünü yaptığı “Gelecek Güneş Enerji Sisteminde” panelinde,  sektörün geldiği nokta, GES'lerin verimliliği, lisans alımlarında karşılaşılan bürokratik engeller, bankaların sunduğu kredi destekleri masaya yatırıldı.

 Mesiad'ın düzenlediği Panelin konuşmacıları ise Makine Mühendisleri Odası Başkanı Akar TÜLÜCÜ, Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Seyfettin ATAR, ENERJİSA Mersin Bölge Müdürü Tayfun SEVİNDİK, Halk Bankası Adana Bölge Koordinatörü Mustafa ATLI'ydı.

MESİAD konferans salonunda düzenlenen,yoğun ilgi  gösterilen panele, MESİAD Başkanlar kurulu başkanı Mustafa Güler, Çukurova SİFED Başkanı Ali Doğan, MESİAD Başkanı Mehmet Deniz, Genel Sekreter Yiğit Gökşen, MODER Başkanı Vahdettin Kılıç, MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Hakan Kayacı, Mesiad yönetim kurulu üyeleri, STK temsilcileri, iş insanları ve firma temsilcileri katıldı.

Panelin Moderatörülüğünü  yapan MESİAD YİK başkanı Hasan Hüseyin İpek, açılış konuşmasında, güneş enerjisini ve uygulamalarını ülke çapında ve bölgemizde yaygınlaştırılması için, MESİAD Yüksek istişare kurulu olarak Güneş Enerji Sistemleri panelini düzenlediklerini belirtti.

Hasan Hüseyin  İpek, konuşmasında "2013 yılında yenilenebilir enerji kaynakları yasası çıkınca ilk kez 600 MW güneş enerjisine dayalı lisanslı üretim başvuruları alınmıştır. Bugüne kadar ise faaliyete geçen güneş enerji santralleri 2017 yılı sonu itibariyle 2000 MW üzerine çıkacağı öngörülmektedir.1990 yılında 2 MW GES kurulumu ile başlayan dünyanın 4. büyük ekonomisi Almanya ise şu anda 50000 MW GES santrallerine ulaşmış durumdadır."dedi

Türkiye'deki güneş enerji potansiyelleri Almanya'nın çok üzerinde olmasına rağmen bu konuda gecikildiğinin farkında olunması gerektiğine dikkat çeken İpek," Güneş enerjisi alanında ardı ardına rekorlar kıran Almanya'nın başarısının ardında halkının %89 gibi ezici çoğunluğunun temiz enerji kaynaklarını desteklediği görülmektedir. Hepimizin alması gereken derslerle dolu bu büyük deneyimde yapılan teşvikler ve bürokratik işlemlerin kolaylaştırılması yatmaktadır. Teorik ve pratik arasındaki uyumsuzluk ortadan tamamen kaldırılmış ve kolaylaştırılmıştır." dedi.

Panelde ilk sözü alan Makine Mühendisleri Odası Başkanı Akar Tülücü, en büyük ve sorunsuz güneş enerji kaynağına yönelerek GES kurulması gerektiğini belirttiği sunumunda, "Türkiye'de yerel kaynaklar bazında hidrolik sistemler, jeotermal enerjiler ve rüzgarı koyduğumuz zaman dahi %25'i geçemiyoruz. Türkiye'nin %75'lik petrole, kömüre doğal gaza dayalı bir sistemle enerji ihtiyacı giderilmektedir. %99 dışa bağımlısınız. Bizim güneş ile alakalı %2-3'ler yada planlanan binde 1-2'ler olmamalı. 

Dünyadaki bir çok yerlerin aksine Çukurova havzasında 310 gün güneş var. Temiz olan ülkelerde güneş az. Güneşi bol olan ülkelerde de hava kirliliği var. Bu yüzden bu Akdeniz bölgesinin büyük bir avantajı vardır. Elektrik tüketiminde dünyada Çin'den sonra ikinci sıradayız. Yani hızlı tüketiyoruz. Enerji sistemlerinde güneş henüz bu fotoğrafa giremedi. Yüzdelik dilim de dahi yok. Kurulum sürecinin uzun olması ve bürokratik engeller hala mevcut. Bunlar giderilmeli. İhtiyacımızı rüzgar ve güneş ile çözebiliriz. %1 lik katkı sağlayacak bir nükleer santral yerine sadece kayıp kaçakların giderilmesi bile %14'lik bir kazanım sağlayacaktır. 21-23 eylül tarihlerin Halk Bankası Adana Bölge Koordinatörü Mustafa ATLI de gerçekleştireceğimiz Güneş enerjileri sempozyum ve sergilerinde Mersin'i güneşin başkenti olarak ilan edeceğiz. "dedi

 Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Seyfettin Atar da konuşmasına güncel enerji durum istatistikleri ile başladı. Atar, 2017 haziran sonu itibariyle Türkiye'de elektrik enejisi kurulu gücün 80.343,3 MW, bu rakamın 2016 yılında 78.497,4 MW olduğunu ifade etti.Türkiye'de elektrik üretiminin 2017 haziran sonu itibariyle tüm enerji çeşitleri katıldığında 138.413.101.840 kWh ve tüketimin ise yine haziran sonu itibariyle 138.251.642.760 kWh olduğuna dikkat çeken Atar, Türkiye'de elektrik üretimine ithal kaynak katkısının 2014 itibariyle %54.4, yerli katkıların da %45,6 olduğunu söyledi.

Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesinde güneş enerjisinin 977.000 (milyar kWh) ile ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Atar, güneş enerji sistemlerinin 1970'lerden sonra hız kazandığını ve günümüzde teknolojik olarak çok ilerlediğini, maliyet bakımından da oldukça aşağılarda ( yaklaşık olarak 1 W 50$ dan 2 $ gerilemiştir) yer aldığı belirterek, çevresel olarak temiz bir enerji kaynağı olduğunu söyledi.

Atar, Güneş enerjisinin Ülkelerin birbirlerine olan enerji bağımlılıklarını azaltıcı, bir rol oynadığını, küresel ısınmayı azalttığını, yerel girişim ve ekonomiyi desteklediğini, Karmaşık bir teknoloji gerektirmediğin, tükenmeyen bir enerji olduğunu, işletme bedelinin düşük ve kurulumunun ve bakımının kolay olduğunu, emisyonunu olmadığı ifade ederek bu sistemin avantajlarını sıraladı. Bu sistemin karşılaştığı sorunlar da olduğuna değinen Atar, " Güneş enerjisinin yoğunluğu azdır ve sürekli değildir. Güneşten gelen enerji miktarı kontrol edilemez. Enerji arzı ve talebi arasında zaman farkı oluşmaktadır.  Güneş enerjisinden elde edilen ışınım talebi yoğun olduğu zamanlarda depolanması gerekmektedir. Tüm bunlara rağmen en iyi enerji sistemlerinden biridir" diyerek konuşmasını tamamladı.

ENERJİSA Mersin Bölge Müdürü Tayfun SEVİNDİK  ile Enerjisa Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.'den Armağan Akgül'lün beraber yaptığı sunumda  Enerjisa'nın güneş enerji sistemleri için yaptığı yatırımlar, lisanssız üretim tesislerinin bağlantı ve dağıtım sürecini içeren teknik konular ile yeni mevzuatta yapılan değişiklikler aktarıldı. Özellikle başvuru sürecinin kısaltılması yönünde önemli değişikliklere gidildiğinin altı çizildi. Daha sonra GES tesislerinin kuruluşunda karşılaştıkları problemler ve çözüm yolları anlatıldı.

Halk Bankası Adana Bölge Koordinatörü Mustafa ATLI ise yaptığı sunumda kendilerine gelen GES projelerine destek verdiklerini belirterek, " Sadece GES değil, HES, RES, JES gibi yenilenebilir enerji türlerin tamamını finanse ediyor. Örneğin GES için lisanslı yada lisanssız olması bizim için önemli. Lisanssız imalatlar 10 yıl süre ile fiyat açısından garanti altına alınmışken, Lisanlılarda bu süre 30 yıldır. Kredi vermede bir sonraki sürecimiz ilgili kurum ile bağlantı sözleşmesinin yapılması. Projenin fizibilitesi yani proje büyüklüğünü soruyoruz.

İletim hatları ile ilgili bir çalışmanın yapılıp yapılmadığını ve öz kaynaklarını soruyoruz. Bunun dışında yapılan tesisisin güneşlenme süresi ve panellerin verimliliği dikkate alınıyor ve son süreçte de kredi geri ödemesi ve geri dönüşüm sürelerinin hesaplanması ile kredi verilmektedir. "dedi

Soru cevap kısmında Enerjisa yetkililerine Mersin'de neden sürekli elektriklerin kesildiği sorusu da yöneltildi. Mersin'in elektrik altyapısının %93'nün eski olduğunu yaptıkları yatırımlarla bunu aşmaya çalıştıklarını ve bunun da bir süre daha zaman alacağı vurgulandı. Son iki yılda Mersin'e yaptıkları yatırımları 2.5 katına çıkarttıklarını belirten yetkililer, 2016b yılında bölgeye 549 milyon TL'si şebeke yatırımı olmak üzere 578 milyon TL yatırım yaptıklarını ve Türkiye'de en çok yapılan yatırım olma özelliğini taşındığını, 2019 yılında kadar da ana sorunların çözüleceğini ifade ettiler. Panel toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.