Toplumun duyarlı sanatçılarından, halk ile her zaman birlikte olan ve mücadele eden İlkay Akkaya ile ülkenin içinden geçtiği süreçleri konuştuk. Akkaya, gençlikten kadınlara bir çok noktada toplumun yaralarına değindi. Sıcak ve samimi sohbetimizde, özeleştiri niteliğinde aslında muhalif olan herkese çok net mesajlar verdi. Sohbetimizin net mesajı ve tek mesajı: "Farklılıklarımızı bir kenara bırakıp birlikte ses verdiğimizde her şeyi güzelleştirecek güçte sesimiz"
"Demokrasi Cephesi Oluşturmak Zorundayız"
"Ülke öyle günlerden geçiyor ki bir taraftan milliyetçiliği körükleyerek halkların yan yana yaşayabileceği zemini yıpratmaya çalışıyorlar, bir taraftan dışarıdaki insanlarda sanki şartlı salıverilmiş insanlar konumuna getirildiler çok yoğun gözaltılar yaşanıyor. Bu süreçten ancak çizgiler aracılığıyla değil taraf olanların bir arada olmasıyla anlımızın akıyla geçebiliriz. Bunun için böyle bir demokrasiden, insan haklarından yana olan türcülüğün karşısında olan, özgürlükçü toplumun bütün kesimlerinin bir an önce güçlerini birleştirmesi gerekiyor. 12 Eylülde olduğu gibi darbe gelecek darbe gelecek söylentileriyle çok hazırlıksız yakalanmıştık. Şimdi de öyle olaylar oluyor ki ülkemizde bir iç savaşın zemini oluşturulmaya çalışılıyor gibi. Böyle bir kanlı sürecin yaşanmaması için bir an önce bütün çizgi farklılıklarını bertaraf edip yan yana gelmenin bir yolunu bulmak zorundayız. Bir demokrasi cephesi oluşturmak zorundayız. Hayır cephesi mevcut hatta daha da büyüdüğüne inanıyorum ben. Ve bu cephenin bir şeyleri değiştirme gücü var. Ama öyle tek tek sesler olarak değil, bir ses birlikte çıktığı zaman etkileyici olabilir. Onun yolunu bulmamız lazım."
"Çocuklarımız Kaybolmamalı Artık"
"Bütün konserlerimizin çoğunluğunu gençlik oluşturuyor. Gençlik her zaman toplumun en dinamik kesimi. Öyle bir yol bulmalıyız ki, zaten gençlerimizi yok eden bu sistemin önünde durabilmeliyiz. Yani yüzü hayata dönük hayatı koruyan çocuklarımızı gençlerimizi koruyan bir cephe oluşturmak zorundayız. Çocuklarımız kaybolmamalı artık. Öyle süreçlerden geçtik geçiyoruz ki savaş travması yaşayan yeni bir nesil daha gelecek maalesef. Bizim görevimiz oysaki buna karşı durabilmek. Ancak çok dağınık güçlerimiz. Kısa kısa yan yana gelebiliyoruz, sonra yine dağılıyor. Sesin devamlılığı önemli."
"İktidarı Örgütleyen Şey Muhalefetin Sessizliği"
"Kadınlar çok çok önemli. Eğitimdeki olay aslında şu an olmuş bir olay değil bundan 7-8 yıl öncesine gidebiliriz. Mahalle okullarının kapatılıp imam hatiplere dönüştürülmesi gibi. Orada da ben eksik buluyorum kendimizi. Çünkü hangi okul kapatılıyorsa o okulun mahallelileri sesini çıkarttı güçler yine yan yana gelemedi maalesef. Zaten iktidarı böyle örgütleyen şey muhalefetin sessizliği. Alanı genişletiyorlar böyle olduğu zaman. Geç bir zamanda ses çıktı diye düşünüyorum ben. Ama tabi yine de hiçbir şey için geç değil. Ama elimizi çabuk tutmamız gerekiyor bazı şeylerde. Söylediği gibi atı alan Üsküdar'ı geçiyor. "
"Üzerimde Misyon Var gibi Düşünmüyorum Sevdiğim İnsanlarla Bir Yolda Yürüyorum"
"Ben sevdiğim insanlarla bir yolda yürüdüğümü düşünüyorum. Yolda bir çok şey görüp iyi olsun güzel olsun diye birlikte mücadele ediyoruz.bu anlamda benim için çok değerli kocaman bir ailem olduğunu düşünüyorum."
Ve Mersin…
"Mersin her zaman benim için çok özel bir yer. Çukurova zaten çok özel. Yaşar Kemali ilk okuduğum zaman sevmiştim buraları. Müziğe ilk başladığımız andan itibaren mümkün olan her fırsatta buraya geliyoruz. Bir çok etnisitenin bir arada yaşadığı, kardeşçe yaşamaya meyilli insanların bir arada yaşadığı şehir Mersin. Bu yönüyle daha da güzelleşiyor. Bütün şehirler zaten içinde yaşayan insanlarla güzelleşir. O Şehirlerden biri Mersin benim için."
Yüreklerimize ve ruhumuza sunduğu nefis bir müzik ziyafetinin ardından, gecenin tüm yorgunluğuna rağmen, gülümsemesinden ve enerjisinden bir şey kaybetmeyen İlkay Akkaya'ya son olarak projelerini sorduk. Yurtdışında oradaki müzisyenlerle canlı bir kayıt gerçekleştireceklerini, bir maksi single yapacaklarını söyledi. Biraz hüzünlü bir tebessümle "Sonrası ise bakalım burası Türkiye, planlarımızı hayata geçirecek koşullar sürekli değiştiği için en kısa vadeli proje bu şu anda." sözü ise sanırım çok şeyi anlatıyor.
M. Gülşah Arslan