Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, S.S. Mezitli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nin Olağan Genel Kurul Toplantısı’na katıldı. Başkan Seçer, yeni dönemde görev alacak yönetime başarılar dilerken, “Benim kapım herkese açık. Başta esnafa” dedi.
“Birbirimizin sesini işitmeliyiz, bu süreç bize bunu öğretti”
2020 yılı başından beri tüm dünyada etkisini gösteren koronavirüs salgınının insanlara nasihat niteliği taşıması dileğinde bulunan Başkan Seçer, sorumluluğun, dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemine dikkat çekerek, “Bundan sonraki yaşamımızı ona göre şekillendiririz. Bir kere yardımlaşmayı önemsememiz lazım. Birbirimizin elini sımsıkı tutmamız lazım. Var olan, yok olana vermeli. Birbirimizin sesini işitmeliyiz. Kulağımızı tıkamamalıyız. Bize bu süreç bunu öğretti” dedi.
“Benim kapım herkese açık. Başta esnafa”
Ahilik kültürünün bir tek Anadolu topraklarında olduğunu ve bunun da oldukça değerli olduğunu ifade eden Başkan Seçer, “Dünyanın hiçbir yerinde duymadım ben. Bu topraklarda, Anadolu topraklarında ahilik kültürü var. Ahilik kültürü neyi öğretti esnaflara? ‘Doğru olun’ dedi. ‘Dürüst olun’ dedi. ‘Paylaşın’ dedi. ‘Kimseyi aldatmayın’ dedi. ‘Ailenize, toplumunuza, ülkenize sahip olun’ dedi. Böyle bir erdem olabilir mi? Hangi topraklarda var böyle bir kültür? Bizde var. Ben bir anlamda Ahilik kültürü ile aslında keşke benzeştirebilsem siyaset kültürünü. Ama günümüz dünyasında, günümüz Türkiye’sinde çok benzeşmiyor. Esnafın siyaseti olmaz. Sen çoluğunun çocuğunun rızkı için sabah gün doğarken açtığın dükkana gelen müşteriye ‘Sen AK Partilisin, CHP’lisin, MHP’lisin, HDP’lisin, İYİ Partilisin, Saadet Partilisin’ diye ayrım yapılmaz. Azami ölçüde o insana hizmet verirsin, çünkü çoluğunun çocuğunun rızkı için çalışıyorsun. Ben de Belediye Başkanıyım. Elbette ki onurumla, şerefimle Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belediye Başkanıyım ama koltuğuma oturduğum andan itibaren Mersin halkının Belediye Başkanıyım. Bunun da böyle bilinmesini isterim” diye konuştu.
Pandemi sürecinde Büyükşehir Belediyesi’nin esnafa nefes aldırmak adına yürüttüğü çalışmalardan bahseden konuşmacılara dikkat çeken Başkan Seçer, “İltifat marifete tabidir” vurgusu yaptı. Seçer, “Benim kapım herkese açık. Başta esnafa. 60 bin esnaf, 60 bin ahi. Çoluğuna çocuğuna ekmek götürmek için çalışan namuslu, doğru, dürüst insan topluluğu” ifadelerine yer verdi.
“Önemli bir kentte esnaflık yapıyorsunuz”
Büyükşehir Belediyesi olarak kentin lokomotifini oluşturan esnafla sık sık bir araya geldiklerini hatırlatan Başkan Seçer, Mersin’deki tüm esnaf odalarına kapılarının açık olduğunu yineleyerek,“Çünkü kenti beraber yönetmek zorundayız. Mersin demek Türkiye demek. Mersin’in huzuru demek Türkiye’nin huzuru demek. Mersin’in gelişmesi Türkiye’nin gelişmesi demek. Mersin’in kalkınması Türkiye’nin kalkınması demek. Bu kadar önemli, bu kadar stratejik bir kentte yöneticilik yapıyoruz ve sizler yaşıyor, esnaflık yapıyorsunuz” dedi.
“Mersin’in yararına olan, olacak kararların gölgesine siyasi düşünceleri düşürmeyin”
Mersin’in kent olarak geleceğinin çok açık olduğunu da söyleyen Başkan Seçer, yerel yöneticilere, kent dinamiklerine görevler düştüğünü ve uyum içerisinde çalışmanın gerekliliğini belirtti. Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin yapısına da değinen Başkan Seçer, esnafa şu cümlelerle çağrıda bulundu;“Meclis’te alınan kararlarda Mersin’in yararına olan, olacak kararların gölgesine siyasi düşünceleri düşürmeyin. İdeolojik düşüncelerin, siyasi bakış açısının Ankara’daki kavgaların gölgesinin bu Meclis’e düşmemesini sağlayın. Benim sizden istediğim bu. Bakın her birinizin ayrı gönül verdiği, oy verdiği bir siyasi parti var. Hepinize saygı duyuyorum. Hepiniz bizim baş tacımızsınız. Bizim yurttaşımızsınız. Ben de her birinizin Belediye Başkanıyım. Bu konuda bir bütün olmak zorunluluğu var.”
Geçen Meclis’te borçlanma yetkisi talebinin reddedildiğini hatırlatan ve bundan en çok etkilenecek kesimin Mersin esnafı olduğunu sözlerine ekleyen Seçer, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz son Meclis’te Belediye Başkanının borçlanma yetkisi talebi reddedildi. Ben orada dedim ki: ‘Buna çok üzüldüm’. Bir üzülecek kesim var. ‘Üzülecek diğer bir kesim de esnaf kesimi’ dedim. Neden? Bu belediyenin MESKİ’si ile beraber yaklaşık olarak 4 milyar lira bütçesi var. Bu 4 milyar bütçeyi nereye harcıyor bu belediye? MESKİ, bağlı kuruluşlar. Önemli bir kısmını çalışanlarına maaş olarak ödüyor. Onları zamanında ödemesi lazım. O esnafa gidecek. Alışveriş ettiği esnafa taksit olarak ödenecek. Yiyecek, içecek, çocuğunun giderleri. Diğer bir taraftan Belediye iş yaptırıyor. Müteahhit de yaptırıyor. Esnaftan mal alıyor, hizmet satın alıyor, oraya bedel ödeyecek. Dolayısıyla demek ki bu önemli bir kaynak. Onun için ‘Esnaf üzülecek’ dedim. Kimse üzülmesin, herkes mutlu olsun. Belediye Başkanı da mutlu olsun. Esnafa, müteahhite, alacaklı olanına, çalışanına ödentisini zamanında yaptığı için. Belediyeye sattığı mal ve hizmetlerinden dolayı bedelini zamanında alan esnaf da mutlu olsun. Kent halkı da aldığı hizmetlerden mutlu olsun. Bu daha güzel olmaz mı? Bu konuya dikkat çekmek istedim.”