Basın Toplantısına İl Başkanı Abdullah Özyiğit, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Kadın Kolları MYK Üyesi Nevin Zaimoğlu, Kadın Kolları İl Başkanı Pakize Güler, Gençlik Kolları İl Başkanı Ethem Güzel, İl Başkan yardımcısı Ayten Aslankan Çıtırık, il ve ilçe yöneticileri ve meclis üyeleri ile bazı ilçe başkanları katıldı. Toplantıda ülkenin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik koşullar, anti-demokratik uygulamalardan gündemdeki olaylara kadar bir çok konu değerlendirilirken, iktidar partisinin politikalarının Mersin üzerindeki etkileri de dile getirildi.
Konuşmasına şehit haberlerinin getirdiği üzüntüyü paylaşarak başlayan Abdullah Özyiğit, terörü lanetyerek "Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde şehit düşen asker ve korucularımıza Allahtan rahmet diliyorum. Başta şehit aileleri olmak üzere ülkemizin başı sağ olsun. Yıllardır evlatlarını kaybeden ananın, babanın, sevenlerinin ve bu toplumun acısı bu ülkeyi yöneten siyasi iktidarın umurunda mı?" dedi.
"Vatandaş Kolayca Borçlandırıldı."
Özyiğit, ülkenin giderek ekonomik bir çıkmaza sürüklendiğini belirterek rakamlarla açıkladığı tablo ile iktidarın ekonomi politikasını sert bir dille eleştirdi. Borç batağında bir ülkede haline geldiğimizi söyleyen Özyiğit, istatistiksel rakamlara bakıldığında ülke vatandaşının %60’ının dar gelirli, %14’ünün ise işsiz olduğunu belirtti. 55 milyon çalışan olduğu halde bu çalışanlardan %80’inin banka kredi ve kredi kartları nedeni ile borçlu olduğunu ve bu rakamın yaklaşık 44 milyon kişiye denk geldiğini ifade etti. Özyiğit; "2003-2010 yılları arasında Dünya’da para bolluğu dönemi yaşandı. Ülkemizde, bankalar ve AKP iktidarı bu dönemden faydalandı. Bankalar, çok ucuz maliyetli yurt dışından borçlandılar. Bu paraları Ülkemizin, iş adamlarına, KOBİ’sine ve bizlere sattılar. Öyle bir ortam yaratıldı ki vatandaş kolayca borçlandırıldı."
Abdullah Özyiğit 20 milyon insanın icralık noktaya geldiğini kaydederken bu noktaya gelinmesinin, AKP iktidarının üretime dayanmayan, rant ile dizayn edilen sosyo-ekonomik politikalarının sonucu olduğunu söyledi.
"Borç Yiğidin Değil, Akp’nin Elindeki Kamçıdır."
CHP Mersin İl Başkanı Özyiğit; "Türk Bankacılık Sektörünün %41’i ve Türkiye Cumhuriyetinin en çok gelir getiren kuruluşları yabancıların eline geçmiştir. Ülkemiz, AKP tarafından yarı sömürge haline dönüştürülmüştür. 2002 yılında 243 milyar lira olan devlet borcu, 2017 yılında 760 milyar liraya çıkmıştır. AKP iktidarında Cari Açık 527 milyar dolar olmuştur.
Vatandaşını Borçlandırmak Akp İktidarının Politik İradesinin Sonucudur. Borç Yiğidin Değil, Akp’nin Elindeki Kamçıdır.
Yandaş şirket ve müteahhitlere adrese teslim, hazine garantili şehir hastaneleri, hava alanları, köprü ve yol ihaleleri verilmesi sonucu, AKP iktidarı biz vatandaşları borçlandırarak, Ülkenin geleceğini ipotek altına almıştır.
Cumhuriyetimiz tarihinden bugüne kadar, siyasi, toplumsal ve ekonomik anlamda bu denli, sıkıntılı bir dönem yaşanmadı. 2002 yılında 6,6 milyar lira bankalara borcu olan vatandaşlarımızın, 2017 yılında borcu 426 milyar lira civarındadır. Yani borç 65 kat artmış durumdadır." diyerek politikalar sonucunda gelinen ekonomik tabloyu gözler önüne serdi.
Abdullah Özyiğit, göz altına alınan gazeteci sayısını da paylaşarak, dünyadaki toplam tutuklu gazetecilerin yarısının ülkemizde olduğunu söyledi. Bu tablonun ülkedeki özgürlüklerin nasıl yok edildiğinin göstergesi olduğunu vurguladı.
"Çocuklarımız Okula Gitmek İstemiyor"
İktidarın Suriyeli göçmenlerle ilgili politikalarını da eleştiren Özyiğit, yanlış dış politikalar sonucunda ülkeyi hem ekonomik anlamda hem de soyo-kültürel anlamda ciddi bir sıkıntı içine soktuklarını belirtti. “Kim , ne, nasıl geldi, araştırmadan 3,5 milyon 4 milyon insanı vatandaşımızın içine soktun. Türkiye’de milyonlarca insan açlık sınırının altındayken bu insanlar için milyarlarca lira harcadık. Çocuklarımız Suriyeli çocuklarla birlikte eğitim almaktan duydukları rahatsızlık nedeniyle okula gitmek istemez hale geldiler. Böyle şikayetler alıyoruz. Bunun yanı sıra Suriyeli öğretmenler okullarda derslere girmeye başladılar. Kılıf kıyafetleri hiçbir biçimde çocuklarımıza örnek olacak şekilde değil.” sözleriyle toplumsal sıkıntılara da dikkat çekti.
"Nükleer Santral, Termik Santral Ve Balık Çiftlikleri Bu Kente İhanettir, Düşmanlıktır, Vicdansızlıktır."
Abdullah Özyiğit düzenlemiş olduğu basın toplantısında Nükleer santrale de yeniden değinerek, şiddetle karşı çıktıklarını vurguladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının politikalarının olumsuz etkilerinin Mersin'de de ciddi şekilde görüldüğünü de belirten Özyiğit şunları söyledi; "AKP iktidarının, vizyonsuz, plansız, çağın gereklerine ve koşullarına uymayan, hatalı, ekonomik, siyasi ve sosyal politikaları, Mersin’de de görülmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan1/100.000’lük çevre düzeni planı, şehrimizin kalkınmasına, gelişmesine, büyümesine katkı sağlamayacağı, her geçen gün ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde; Nükleer Santral, Termik Santral ve balık çiftlikleri bu kentin kalbine, aklına, yaşamına ve geleceğine, en büyük ihanettir. En büyük düşmanlıktır. En büyük vicdansızlıktır."
"Yargı Gerekeni Yapmalıdır"
Özyiğit, ülke gündemini çalkalayan istifalarla ilgili olarak da değerlendirme yaparak, yapılan bu uygulamanın anti demokratik ve hukuksuz olduğunu vurguladı. Açıklamasında; "Belediye başkanları neden, ne için, niye istifa ettiriliyor? Yolsuzluk mu var? Suça mı bulaşmışlar? FETÖ terör örgütüyle ilişkileri mi var? Yargı gerekeni yapmalıdır. Madem öyle suçları ve yolsuzlukları varsa kamuoyuna açıklanmalıdır. Yoksa; mağduru, masumu oynatarak AKP kendini aklamaya mı çalışıyor? Ailesi, çoluğu, çocuğu tehdit ediliyorsa yargıya gitmek kendisine oy veren belediye başkanı yapan seçmenlere karşı sorumluluğun gereğidir. Yapılmazsa, yargıya gidilmezse “TEK ADAMLIK” anlayışını meşrulaştırmak olur. Türkiye’nin kaderi; tek adamın iki dudağında çıkacak söze teslim edilemez. Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar, kentimize, ülkemize, halkımıza ihanettir." dedi.
M. Gülşah Arslan