EDDA SÖNMEZ
Yeşilçam`ın usta oyuncularından Eşref Kolçak anısına düzenlenen Gemlik Film Festivali`nin üçüncü gününde usta oyuncular Şemsi İnkaya, Erkan Can, Güven Kıraç ve Yönetmen Yüksel Aksu, “Kemal Sunal Film Kostümleri Sergisi ve Vadullah Taş Film Afişleri Sergisi"nde buluştu. Usta oyuncu Erkan Can, "Bizler sanat işçileri olarak yolumuza devam ediyoruz. Sinema birleştiriyor, insanları bir araya getiriyor, sosyalleştiriyor. Gemlik`te bu ilk defa oluyor. Bu da benim açıkça burnumun direğini sızlatıyor" dedi.
Gemlik Film Festivali kapsamında önceki gün düzenlenen Kemal Sunal Film Kostümleri Sergisi ve Vadullah Taş Film Afişleri Sergisi`ni gezen konuklar, Eşref Kolçak`ı anarak "Eşref Kolçak anısına böyle bir festivalin yapılması gurur verici. Biz de burada olmaktan ve bu festivalin parçası olmaktan dolayı çok mutluyuz`` dedi.
Usta Oyuncular Şemsi İnkaya, Erkan Can, Güven Kıraç; yönetmenler Yüksel Aksu, Zeynep Dadak ve ``Kemal Sunal Kostüm Sergisi`` ve film afişleri koleksiyoneri Vadullah Taş, ANKA Haber Ajansı`na konuştular. Usta oyuncular ve yönetmenlerin değerlendirmeleri şöyle:
ŞEMSİ İNKAYA: KİM AKIL ETTİYSE TEBRİK ETMEK LAZIM: Çok güzel bir fikir. Fikrinde bu şekilde burada sergilenmesi çok daha güzel. Kim akıl ettiyse tebrik etmek lazım. Eşref abi hakkında ne söylenir, Türk Sineması`nın Eşref abisi; Eşref Kolçak… Kendisi ile daha evvelden, bir, iki sene evvel Karşıyaka Festivali`nde beraberdik. Sohbetimiz oldu. Türk Sineması`nın göçen yıldızlarından bir tanesi daha. Ama işte şimdi o oğluyla beraber. Anmamak mümkün değil. Yani o katkıları, onların katkıları, göçenlerin hepsinin katkılarını saygıyla anmak lazım bir kere daha hatırlamak lazım çok doğru bir şey. Tebrikler.
ERKAN CAN: AÇIKÇA BURNUMUN DİREĞİNİ SIZLATIYOR: Gemlik`te ilk defa bir film festivali olmasından dolayı, ben de Bursalı olduğumdan dolayı ve bu körfezde çocukluğum geçtiği için çok mutluyum. Yıllardır böyle bir şey yapılmadı. Hep yapılmak istendi belki ama bu seneye nasip oldu. Çok güzel kısa filmler var, çok harika filmler var. Yarın akşam da zaten ödül törenimiz olacak. Böyle bir şeye burada başlamak çok önemli, çok değerli ve bundan sonra da bu devamlı olur ve biz de elimizden gelen her türlü desteği yapacağız zaten. Sinema birleştiriyor işte insanları bir araya getiriyor, sosyalleştiriyor. Gemlik`te bu ilk defa oluyor. Bu da benim açıkça burnumun direğini sızlatıyor böyle. Çok güzel.
“O ÇATIK KAŞLARININ ALTINDA KALBİNDE BİR SERÇE KUŞU VAR”
Şimdi Eşref Kolçak`ı hep sinemadan tanıyoruz ve biliyoruz. Ailemizden yıllardır, çocukluğumuz, gençliğimiz Eşref Kolçak`ın filmleri ile geçti. Son dönemlerde de böyle tanıştım Eşref abi ile böyle bir ayaküstü bir sohbetimiz oldu ama tam bir beyefendi. Böyle tatlı sert ama babacan ama çok sevecen, yanında güven duygusu geliyor, ona güvenebilirsin yani ve ayrıca bir salon adamı sinemaya danstan geçmiş bir salon adamı tam bir İstanbul beyefendisi ama o sert görünüşünün altında, o çatık kaşlarının altında böyle kalbinde bir kanarya var bir serçe kuşu var. Öyle naif bir adam bendeki o küçük ayaküstü sohbetten aldığım elektrik bu. Eşref abiyi birebir çok tanımadım ama tabii ki Eşref Kolçak`ı Türk sinema tarihinde Eşref Kolçak koskocaman bir yeri olan bir çınardı. Ruhu şad olsun diyorum.
GÜVENÇ KIRAÇ: SANATLA ZATEN HER YERE ULAŞIYORSUNUZ FESTİVALLERLE DE BUNLARI KATMERLEMİŞ OLUYORUZ: Erkan abinin bir lafı vardır tiyatroda söyler öyle `Tiyatrodur iyidir` diye. Festivaller her zaman çok iyidir yani. Sektörel buluşmalardır herkesi bir araya toplar. Seyircilerle buluşuruz, birbirimizle buluşuruz. Birbirimizin yeni projelerini öğreniriz, sohbet ederiz, kendimizi geliştiririz, yeni fikirler üretiriz bir araya gelince dolayısıyla bütün bunların hepsi festivaller vesilesiyle olur. Festivalleri çok severiz yani mesela oldum olası festivallerle bütün dünyayı gezeriz, her yere gideriz, herkese ulaşırız. Sinema gibi muhteşem bir sanatla zaten her yere ulaşıyorsunuz festivaller vesilesiyle de bunları katmerlemiş oluyoruz. Ben mesela festival dolayısıyla dünyada çok yer gezdim. O yüzden beni çok mutlu eder festival.
ŞEMSİ İNKAYA: FESTİVALLER YAŞAMI ÖĞRETİYOR: Yaşamı öğretiyor! Festivaller bütün dünyada bütün insanlara yaşamı öğretiyor. Ne kadar renkli bir yaşam var o festivalde. Seyretmek, gitmek, görmek o insanları tanımak, hele bir oyuncu için ne kadar zengin bir malzeme.
GÜVENÇ KIRAÇ: ÖDÜL HERKES İÇİN ÇOK TEŞVİK EDİCİ, YÜREKLENDİRİCİ BİR ŞEYDİR: Bütün sinema sanatçıları için her evresinde çalışan sanatçılar için rejisörlerinden tutun da başka diğer disiplinlerde olan sinema üreticilerinin hepsinin festivaller dolayısıyla bir araya gelmesi çok kıymetli. Dediğim gibi sektörel buluşmalar. Festival çok özel bir şey yani bizim açımızdan. Gurur verici, onur verici ödül herkes için çok teşvik edici, yüreklendirici bir şeydir. Teşekkür edeceğim, şimdiden de edeyim hatta.
YÜKSEL AKSU: ÇOK BUTİK, ÇOK KOMPAKT VE BU KISA SÜREDE ÇOK SAĞLAM İÇERİKLİ BULDUM: Gemlik`i hep bilirdim, yanından geçerdim. Çok da merak ederdim, bugüne kısmet oldu. Özellikle lise yıllarında Orhan Veli şiirinde, `Gemlik`e gelince denizi göreceksin sakın şaşırma` der. Bu bayıldığım bir şiirdi hep de onu hatırlayarak gelip, geçerdim. Bu zamana kısmet oldu. Ben çok butik ve çok kompakt ve bu kısa sürede çok sağlam içerikli buldum. Sergiler, kostüm sergisi, konferanslar, Türk sinemasının duayenleri ile açılış yapma. Onların anılarını dinleme, paylaşma, yine bu bölgenin kendi çocuklarını toplaması. Zeynep Marmara`nın yönetmeni, Erkan abi zaten buranın insanı. Biz de Ege`nin öbür ucundan atladık geldik ve çok mutlu olduk. Benim için Eşref abinin özel bir yanı da Güle Güle`de rahmetli Zeki Ökten`in asistanıyken Eşref abi ile genellikle ben ilgileniyordum. Filmin beş oyuncusundan birisiydi. Çok özel anılarımız vardı. Ona da ruhu şad olsun demek geliyor içimden, çok zarif bir insandı. Bir de çok daha kıymetli bir şey Şemsi abiye yeni filmimde rol teklifi yapmıştım. Kaytarıyordu, kaçıyordu burada enseledim o açıdan da çok mutluyum.
VADULLAH TAŞ: HANIM FİLMİNDE KADINA VE HAYVANA SAYGI VAR, SEVGİ VAR: Öncelikle ben emeği geçen arkadaşları canı gönülden tebrik ediyorum. Kıymetli (Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan) Başkanımıza ve bütün personele burada bir vefa borcum olduğunu hissettim. Benim de Eşref abi ile 30 yıllık bir muhabbetim var. Birçok sergisini yaptım, yanında bulundum. Ben rahmetli Özcan ablayla da oturduk sohbet ettik, yemek yedik. Hatta bir gün bir anımı şöyle anlatayım size: Yine bir film festivalinde böyle bir sergi hazırlamıştım. Gezindi, gezindi `Hanım` afişini göremedi. Afişi göremeyince, `Ya Vadullah Hanım`ın afişi nerede` dedi. `Abi senin yüzün yok ya yüzün olmadığı için o afişi kullanmadım. Sadece Yıldız Kenter`in –onu da saygıyla anıyorum- sadece Yıldız Kenter`in resmi olduğu için sen olmadığın için onu kullanmadım` dedi. Şöyle bana bir sarıldı. `Evladım` dedi, `Baban olarak senden özel bir ricam, benimle ilgili bütün etkinliklerde Hanım afişi olsun. Çünkü o filmde kadına ve hayvana saygı var, sevgi var` dedi. O açıdan ilk afişim de `Hanım` oldu. Buradan rahmetle anıyorum hem Yıldız Kenter`i hem sevgili hocam Halit Refiğ`i hem de Eşref babayı.
Gelen bütün konuklara minnettarım. İyi ki varsınız. Vefa çok önemlidir Yeşilçam olmasa inanın dizilerde olmazdı. Onun için Yeşilçam`ın hocalarını, ustalarını Gemlik Belediyesi olarak andığınız için canı gönülden teşekkür ediyorum.
“EŞREF KOLÇAK MÜZESİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan Başkandan da bir söz aldım inşallah burada bir Eşref Kolçak müzesi düşünüyoruz. Bana ne görev düşerse... Çünkü iki tane kapısı var, iki evi var ikisi de kapalı. Akrabaları, mirasçıları var ise yok diyorlar ama en büyük mirası sanattır, toplumdur. Bir sanatçı akrabalardan çok topluma mal olmuştur. Bu gördüğünüz değerler artık akrabalardan çıktı hepimizin akrabası. Topluma mal olmuş değerli sanatçılarımız, büyüklerimiz onun için bu müzeyi de kurarsak ben görevimi yapmış olacağım bir evladı olarak. Hem Özcan ablama hem de rahmetli oğlu Harun`a da buradan rahmetle saygıyla diyorum size de çok teşekkür ediyorum.
ZEYNEP DADAK: FESTİVAL, BİZE NEFESLENME FIRSATI VE HİÇ GİRMEDİĞİMİZ ŞEHİRLERE GİRME FIRSATINI VERİYOR: Ben de şunu düşündüm sevgili Yüksel Aksu Marmara`dan, bu bölgeli olmaktan bahsedince. Ben Balıkesirliyim ve İstanbul`a sinema okumak için gittim Marmara Üniversitesi`ne. Bu yolu çok gidip, geldim. İstanbul-Balıkesir yolunu, yani ömrüm bu yolda geçti. Ama Gemlik`te hiç durmadığımı fark ettim. O yüzden böyle sembolik olarak da düşününce festival dediğimiz şey kendi yolumuzun üzerinde bazen bize nefeslenme fırsatı veren, o hiç girmediğimiz, durmadığımız şehirlere girme fırsatını veren bir şey. O yüzden çok mutluyum sonunda Gemlik`e gelebildiğim için. Özellikle festival çalışanlarına emeği geçen herkese çok çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca Kemal Sunal ile çok kısa bir sınıf arkadaşlığımız olmuştu. Ben Marmara Üniversitesi`ne girdiğimde o da mastır yapmaya karar vermişti ve birlikte birkaç ders almıştık. Sınıfın gerçekten en sessiz ve en çalışkan öğrencisiydi. Hepimizden daha utangaçtı. Bir keresinde de bana `Şimdi soru sorsam ayıp mı olur` diye sormuştu mesela, onu hiç unutmuyorum. Çok kısa yolumuz kesişmişti ama onu da sevgi ve rahmetle anıyorum.
Usta oyuncular Güven Kıraç ve Erkan Can ile yönetmen Yüksel Aksu, "Sanata değer veriliyor mu" sorusuna da şu yanıtları verdi:
KIRAÇ: SANAT İŞİ HEP BÖYLE MEŞAKKATLİ BİR İŞTİR: Zaman zaman veriliyor, zaman zaman verilmiyor. Veren var, vermeyen var. Veren de sağ olsun vermeyen de sağ olsun, ne diyelim. Sanat zaten, sanat işi hep böyle meşakkatli bir iştir yani her zaman bir feragat duygusuyla yapılan bir şeydir. Hep zorluklarla müşkül bir yolculuktur. Her yerde hemen hemen böyle olmuştur. Bazı yerlerde tabii biraz daha konforlu olan, biraz daha saygın olan ülkelerde yok değil. Biz onların içerisinde çok üst sıralarda değiliz elbette.
CAN: İLK GÜNKÜ ENERJİMİZLE DEVAM EDİYORUZ: Güven`in (Kıraç) söylediklerine ek olarak bizler sanat işçileri olarak yolumuza devam ediyoruz. Çalışıyoruz. Benim o kadar ya da bizi herkes için de konuşabilirim fazla ilgilendirmiyor. Ama biz mücadelemizi, çalışmamızı yolumuza ilk günkü enerjimizle devam ediyoruz.
AKSU: SANATA DEĞER VERDİKLERİNİ DÜŞÜNMÜYORUM: Sanat değer verdiklerini düşünmüyorum. Fransa`da Kültür Bakanlığı`nın bütçesi yüzde 30. Türkiye`de yüzde 1`e girmiyor. Hiçbir önemi yok. Yüzde 3 mü? Kültüre ve sanata bence halk, toplum değer veriyor ama genel olarak kamu politikalarında sadece devlet değil yani kamu deyince STK`lardan tutunuz da sendikalardan, büyük şirketlere holdinglere kadar ben çok değer verdiklerini düşünmüyorum.