CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Temel amaç her ailede asgari bir sigortalının çalışmasına ortam yaratmak. Her ailede asgari bir sigortalı olmalı, sosyal güvenliği olan bir aile olmalı. Bunun içinde bir hedefimiz var. Kamuda ister merkezi otorite ister belediyeler işçi alırken bu ailelerin çocukları için ya da bu ailede yaşayanlar için pozitif ayrımcılık yapılacak ve bunlar önce işe alınacaklar. Böylece her ailede asgari gelir elde eden bir birey olacak. Bu aynı zamanda Aile Destekleri Sigortası Kurumu`nun da yükünü hafifletmiş olacak” dedi. Kılıçdaroğlu, “İnternet sitemize girildiğinde 57 bin tür aile için bir program geliştirdik. Örneğin; tek kişidir, üç kişidir, üç kişi bir engelli var, üç kişi biri üniversiteye gidiyor diye 57 bin tür aile tipini belirledik, uzun bir çalışma oldu. Dolayısıyla internet sitesine giren kendi pozisyonunu oraya yazan kişi altında ne kadar aile yardımı alacağını da görmüş olacak. Böylece hayali bir proje değil, ayakları yere basan ön çalışmaları yapılmış ciddi bir analizden geçtikten sonra sizlerle paylaşıyoruz” diye konuştu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul`da Ekonomi Muhabirleri ile Aile Destekleri Sigortası Buluşmasına katıldı. Toplantıda Kılıçdaroğlu`na; CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo da eşlik etti.
Kılıçdaroğlu toplantının basına açık bölümünde şu açış konuşmasını yaptı:
“SORUN YOKSULLUĞU OY İÇİN KULLANMAK, İSTİSMAR ETMEK”
“Türkiye parlamentosundan bir yasa çıkararak Uluslararası Çalışma Örgütü`nün Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Sözleşmesini kabul etti, 1971. Bu sözleşmeye göre Türkiye dokuz sigorta dalını uygulamayı taahhüt etti. Bunlardan sekizi uygulanıyor. En son işsizlik sigortası uygulamaya girdi ve halen daha devam ediyor. Dokuzuncu sigorta dalı aile destekleri sigortası. Elli bir yıldır aile destekleri sigortası uygulanmıyor. Aile destekleri sigortasının temel amacı her aileye asgari gelir güvencesi sağlayan sigorta dalı. Dolayısıyla kişinin doğumundan, kişinin ölümüne kadar kişiyi ve aileyi sosyal devletin güvenceye aldığı bir sözleşme, 102 sayılı Sözleşme. Ama 102 sayılı Sözleşme`nin aile destekleri sigortası uygulanmıyor. Soru şu, neden aile destekleri sigortası uygulanmıyor? Çünkü yardımlar yapılıyor. Pek çok yardım yapılıyor, dağınık bir çerçevede yardım yapılıyor. Oysa bunların bir çatı altında hiçbir ayrım yapmadan asgari gelir güvencesinin bütün ailelere bir şekliyle sağlanması lazım. Sorun yoksulluğu bitirmek değil. Sorun yoksulluğu oy için kullanmak, istismar etmek. Bu toplantıda öngördüğümüz düzenlemeyle, yoksulluğu artık bu ülkede hiçbir siyasal parti istismar konusu yapmasın. Kişi yoksulsa sosyal devletin koruması altında olsun. Sosyal devlet ona her türlü yasaların ön gördüğü yardımı yapsın.
“57 BİN TÜR AİLE TİPİNİ BELİRLEDİK, UZUN BİR ÇALIŞMA OLDU”
Aile destekleri sigortası, asgari ücretin altında veya hiç geliri olmayan bütün aileleri kapsayacak. Aile dediğimiz bir kişi de olabilir, beş kişide, yedi kişi de olabilir. İnternet sitemize girildiğinde 57 bin tür aile için bir program geliştirdik. Örneğin: tek kişidir, üç kişidir, üç kişi bir engelli var, üç kişi biri üniversiteye gidiyor diye 57 bin tür aile tipini belirledik, uzun bir çalışma oldu. Dolayısıyla internet sitesine giren kendi pozisyonunu oraya yazan kişi altında ne kadar aile yardımı alacağını da görmüş olacak. Böylece hayali bir proje değil, ayakları yere basan ön çalışmaları yapılmış ciddi bir analizden geçtikten sonra sizlerle paylaşıyoruz.
“AİLE HEKİMLERİNİN BULUNDUĞU HER YERDE SOSYAL HİZMET UZMANLARI DA OLACAK”
Ailenin mali durumunu sosyal hizmet uzmanları ve sosyologlar, illerde nasıl aile hekimleri varsa aile hekimlerinin bulunduğu her yerde sosyal hizmet uzmanları da olacak. Aynı ailelerde bunlar sürekli çalışacaklar. Ailedeki bütün değişimi raporlayacaklar ve kuruma bildirecekler. Kurum bunun üzerinden o ailelere yardımı yapmış olacak. Böylece kişinin veya ailenin yoksulluğunu sadece devlet bilecek ve bunun istismarı büyük ölçüde engellenmiş olacaktır. Ailenin gelir durumuna göre ailede engelli var mı, yaşlı var mı, ev kadını yaşlı varsa ona bakıyor mu bakmıyor mu bütün bu değerlendirmeler yapılacak.
“ÇOK SAYIDA SOSYAL HİZMET UZMANI İSTİHDAM EDİLECEK YÜZDE 99.9`U KADINLARDAN OLUŞACAK”
Bunun öngördüğümüz bir avantajı daha var. Çok sayıda sosyal hizmet uzmanı istihdam edilecek. Ve bunlar evlere girecekler dolayısıyla sosyal hizmet uzmanlarının yüzde 99.9`u kadınlardan oluşacak. Kadınlar evlere girecekler. Belirli dönemlerde 6 aylık, bir yıllık veya ailenin isteği üzerine girilecek. Dolayısıyla bunlar raporlanacak. Raporlandıktan sonra ilgili kamu kurum yani Aile Destekleri Sigortası Kurumu bunlara sosyal hizmet uzmanının öngördüğü belli bir bedel ödeyecek. Bir hedefimiz daha var. Aile destekleri sigortasının öngördüğü yardımı kurum kadının banka hesabını açacak ve kadının hesabına yatıracak. Dolayısıyla kadın aylık düzenli olarak gelirini alıp geçimini bir şekliyle sağlayabilecek. Böylece kadının aile yapısında daha güçlü bir pozisyona gelmesini hedefliyoruz. Şu anda yaşlılık aylığı alanlar, engelli aylığı alanlar var. Bunların hiçbirisi kesilmeyecek. Tam tersine bunların miktarı biraz daha artmış olacak.
“HAYIR HİÇBİR AİLE PRİM ÖDEMİYOR”
Temel amaç her ailede asgari bir sigortalının çalışmasına ortam yaratmak. Her ailede asgari bir sigortalı olmalı, sosyal güvenliği olan bir aile olmalı. Bunun için de bir hedefimiz var. Kamuda ister merkezi otorite ister belediyeler işçi alırken bu ailelerin çocukları için ya da bu ailede yaşayanlar için pozitif ayrımcılık yapılacak ve bunlar önce işe alınacaklar. Böylece her ailede asgari gelir elde eden bir birey olacak. Bu aynı zamanda Aile Destekleri Sigortası Kurumu`nun da yükünü hafifletmiş olacak. Çünkü kişi iş buldu zaten çalışıyor dolayısıyla daha rahat bir ortamı kendisiyle ve ailesiyle birlikte yaratabilir. Aile destekleri sigortasının uygulamasında genelde ‘adı sigorta acaba bu aileler prim ödeyecek mi?` sorusu soruluyor. Hayır hiçbir aile prim ödemiyor. Zaten adı üstünde aile destekleri sigortası, aileye bir şekliyle destek veriliyor. Dolayısıyla burada bir prim yok. ILO`nun uluslararası sözleşmesinin öngördüğü sigorta dallarından birisi olduğu için sigorta ifadesini kullanıyoruz.
“MEVSİMLİK ÇALIŞAN İŞÇİLER VAR, ONLARIN DA SOSYAL GÜVENLİKLERİ OLACAK”
Mevsimlik çalışan işçiler var. Onların da sosyal güvenlikleri olacak. Onlar mevsimlik bir yere gittiğinde, Aile Destekleri Sigortası Kurumu onlara yer bulacak, tuvaletleri, banyoları, çocukların eğitimi için öğretmen bütün bunların hepsi tahsis edilecek. Mevsimlik işçilerin de gelecekleri bir anlamda güvence altına alınmış olacak. Özellikle yoksul ailelerde çocukların eğitimine özel bir önem verilecek. Çocuklar için bugün belediyelerimizin bir kısmı süt dağıtıyor. Aile destekleri sigortası devreye girdiği zaman süt dışında pek çok ihtiyaçta karşılanmış olacak. Örneğin üniversite de okuyorsa burs imkanı olacak, kreşe gitmek istiyorsa kreş ücretsiz olacak bu çocuklar için ve ailelerin ekonomik olarak rahatlamaları için ciddi çabalar gerçekleşmiş olacak.
“SOSYAL DEVLET GÖREVİNİ YAPMALI VE BU AİLELERE HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLAMALI”
Bir başka soru: ‘Acaba bir vatandaşın sosyal devletten benim yoksulluğumu gider deme hakkı var mı?` Evet anayasada bu var. Dolayısıyla talep, aslında yurttaşın, yoksul ailenin sosyal devletten beklentisinin ötesinde, sosyal devletin görevini yapmasını istiyoruz. Sosyal devlet görevini yapmalı ve bu ailelere her türlü imkanı sağlamalı. Yani bir anayasal güvence imkanı yaratışmış olacak.
“AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI İÇİN AİLE DESTEKLERİ SİGORTASI KURUMU KURULACAK”
Aile destekleri sigortası için Aile Destekleri Sigortası Kurumu kurulacak, tıpkı İşsizlik Sigortası Kurumu gibi. Bütün sosyal yardımlar tek çatı altında toplanacak. Böylece kaynak savurganlığı da büyük ölçüde önlenmiş olacak. Aile destekleri sigortasının devreye girmesi bir maliyet sorunu değil, bir zihniyet sorunudur. Biz bugüne kadar uygulanan ve yoksulun yoksulluğunun istismar edildiği bir sürece son vermek istiyoruz. Yoksulluğun kader olmadığı ve bu topraklarda hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi gerektiğini düşünüyoruz.”