Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanları Derneği (EKMUD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Emine Parlak, 28 Eylül Dünya Kuduz Günü`nde, Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçen yıl 250 bin 375 kuduz riskli temas durumu oluşurken kuduz olgu sayısının 3 olduğunu belirtti. Parlak, “Kuduz, klinik belirtileri geliştikten sonra geri dönüşü söz konusu olmayan ve ölümle sonuçlanan, ancak kuduz riskli temas sonrası doğru aşı uygulaması yapıldığında önlenebilir bir hastalıktır. Belirlenen günlerde mutlaka aşı yaptırılmalıdır. Şüpheli bir temas durumunda yara bol su ile mümkün olan en kısa sürede yıkanmalıdır” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2007 yılında, ilk kuduz aşısını geliştiren Louis Pasteur`ün ölüm tarihi olan 28 Eylül`ü Dünya Kuduz Günü olarak ilan etti. Dünya Kuduz Günü`nün amacı, hastalığın öneminin anlaşılması, farkındalık oluşturulması ve ortak hareket etmek. 1885 yılında Louis Pasteur tarafından kuduz aşısı bulunmasına rağmen hastalık görülmeye devam ediyor.
EKMUD Yönetim Kurulu Üyesi ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Emine Parlak, Dünya Kuduz Günü dolayısıyla ANKA Haber Ajansı`nın sorularını yanıtladı. Doç. Dr. Parlak, kuduzun çok eski viral bir hastalık olduğunu ve hayvanlardan insanlara bulaştığını belirterek şunları söyledi:
“BU HASTALIK İNSANLARA HAYVAN ISIRMASI VE VİRÜS TAŞIYAN SALGILARIN BÜTÜNLÜĞÜ BOZULMUŞ DERİ VE MUKOZALARDAN GİRMESİ İLE BULAŞIR”
“Kuduz; kurt, tilki, yarasa ve çakal gibi yabani memeliler ile köpek, kedi, inek, eşek ve keçi gibi hayvanlarda görülmektedir. Bu hastalık insanlara hayvan ısırması ve virüs taşıyan salgıların bütünlüğü bozulmuş deri ve mukozalardan girmesi ile bulaşır. Daha nadir, organ nakli ve laboratuvardan hava yolu ile olabilir. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde köpeklerden insana bulaşma, tüm kuduz olgularının yüzde 90`nını oluşturmaktadır. Köpekler, dünyanın büyük bir kısmında kuduz bulaşmasında en önemli aracılardır. Aşısı yapılmamış kedi ve köpekten hastalığı kapmak mümkündür. Kuduz olan hayvanın hareketlerinde değişiklikler, sinirlilik, korkaklık ve saldırganlık görülebilir. Genelde ısırma isteği bulunur. Ağzında yutma güçlüğüne bağlı salya akması, felçler ve kasılmalar olabilir. Bu hayvanlardan uzak durmalı ve en kısa sürede il/ilçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine haber verilmelidir. Evcil hayvanlara kuduz aşısı yaptırmak koruyucudur.
“ŞÜPHELİ BİR HAYVAN TARAFINDA ISIRILDINIZ, TIRMALANDINIZ YA DA TEMAS ETTİĞİNİZ DURUMLARDA DERHAL BİR ACİL SERVİSE BAŞVURMAK GEREKİR”
Şüpheli bir temas durumunda yara bol su ile mümkün olan en kısa sürede yıkanmalıdır, basınçlı bol su ile veya hortumu sıkarak yapılmalıdır. Bu, virüs geçişini azaltmada en etkili yöntemdir. Sabun ile yıkama yapılabilir. Povidon-iyodin gibi bir antiseptik de kullanılabilir. Şüpheli bir hayvan tarafında ısırıldınız, tırmalandınız ya da temas ettiğiniz durumlarda derhal bir acil servise başvurmak gerekir. Temas sonrası aşı yaptırmak gerekecektir. Evcil hayvan sahipleri yılda bir kuduz aşısı yaptırmalıdır. Vahşi hayvanlara temas edilmemelidir. Hayvanlar ile çalışan veya kuduzun yaygın olduğu ülkelere seyahat edecek kişiler, öncesinde aşı olabilir. Bu durumlarda bile ısırılma olursa ek doz aşı ya da serum ihtiyacı için doktora başvurulmalıdır.
“KUDUZ, DOĞRU AŞI UYGULAMASI YAPILDIĞINDA ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTIR”
Hastadan sağlık çalışanına veya evde yaşadığı kişiye çevresel yüzeyler yoluyla bulaşma bugüne kadar bildirilmemiştir. Hastanede bakım veren kişilerin veya hasta yakınlarının hasta tarafından ısırılma, tırmalanma veya salyasının teması ile bulaşma olasıdır. İnsanlarda kuduz belirtileri ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı, sinirli, aktif davranmak, deride karıncalanmalar, su korkusu, kollarda ve bacaklarda zayıflık görülebilir. Etkili bir tedavisi yoktur. Bu nedenle en önemli amacımız önlemek olmalıdır. Hasta bir kez klinik hastalık belirtileri gösterdiğinde, ilerleyici beyin tutulumu ve ölüme yol açar. Kuduz, klinik belirtileri geliştikten sonra geri dönüşü söz konusu olmayan ve ölümle sonuçlanan, ancak kuduz riskli temas sonrası doğru aşı uygulaması yapıldığında önlenebilir bir hastalıktır. Belirlenen günlerde mutlaka aşı yaptırılmalıdır. Çok acil bir durumdur.
“2021 YILINDA 250 BİN 375 KUDUZ RİSKLİ TEMAS DURUMU OLMUŞTUR”
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2021 yılında 250 bin 375 kuduz riskli temas durumu olmuştur. Aynı yıl kuduz olgu sayısı 3`tür. Enfeksiyon hastalıkları içinde en yüksek vaka ölüm oranına sahiptir. DSÖ, her yıl dünyada kuduzdan 59 bin kişinin hayatını kaybettiğini tahmin etmektedir. Özellikle Asya ve Afrika kıtalarında hastalık ve ölüm yaygın görülmektedir.”