Haber: ABDULLAH ÇELEBİ-Kamera: KERİM UĞUR
İzmir`de sağlık meslek örgütleri, Doktor Ekin Hürel Günay`ın evine giderken ekmek almak için durduğu fırının önünde 3 kişi tarafından sopalarla darp edilmesini protesto etti. Basın açıklamasında "Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar artık organize hale gelmiştir. Sağlıkta terör artık ülkemizin en acil, en can yakıcı sorunudur ve bunun sona erdirilmesi için acil bir şekilde etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalı" denildi. Doktor Günay da "Neden bu öfke, neden bu şiddet. Evlatlarınızı incitmeyin, bizleri kırmayın" diye konuştu.
İzmir`in Torbalı ilçesinde Doktor Hürel Ekin Günay`ın 7 Ekim Cuma günü hasta ve hasta yakını olduğu belirtilen 3 kişi tarafından sopalarla darp edilmesini protesto için bugün İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapıldı. Burada toplanan sağlık meslek örgütlerinin temsilcileri ve sağlıkçılar "Sağlıkta şiddeti engellemeyen suçlu" pankartı açıp "Sağlıkta şiddet sona ersin", "Fıtrat değil cinayet, şiddet değil katliam" sloganları atarak hükümete ve Sağlık Bakanlığı`na tepki gösterdi.
"AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE GÜVENLİK YOK"
Doktor Günay`ın darp edilmiş halini gösteren fotoğrafları yüzlerine maske olarak takan sağlıkçılar adına basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak okudu. Açıklama şöyle:
"Sağlık çalışanı sokakta ve evinde de güvende değildir. Can güvenliği sağlık terörü tarafından teslim alınmıştır. Artık bu durum sağlıkta şiddet değil, doğrudan sağlık terörüdür. Aile sağlığı merkezlerinde güvenlik yoktur. Birçok yerde az sayıda meslektaşımız korumasız bir durumda can güvenliği tehlikesi altında çalışmaktadır. Konya`da meslektaşımız Dr. Ekrem Karakaya`yı toprağa vereli 3 ay oldu. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik etkili bir düzenleme görmedik. Sağlık bakanı tweet atarak bu süreci yöneteceğini düşünüyor. Yaklaşık 20 yıldır sürdürülmekte olan `Sağlıkta dönüşüm` artık tıkanmıştır ve bu toplumun insanları, doğuştan sahip oldukları yaşam ve sağlık hakkına ulaşamamaktadır. Bunun sorumlusu, 20 yıldır, hiçbir bilimsel esasa dayanmaksızın, sağlık çalışanlarına danışmadan, sağlığı özelleştirmek için yapılan düzenlemelerdir.
"TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYORLAR"
Sağlık hizmetini, kamunun kaynaklarını yağmalamaktan başka işe yaramayan taşeron 5 inşaat firmasına aktarmaktan ve betona gömmekten ibaret sanan bir kamu yönetimi ile karşı karşıyayız. Oysaki sağlık hizmeti, herkesin doğuştan ücretsiz ve nitelikli olarak kamu tarafından karşılanması gereken temel bir haktır. Hekimler ve sağlık çalışanları fiziksel şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet ve mobbing yaşıyor. Beş dakikada bir hasta bakmaya zorlanıyoruz. Sürekli sabim ve CİMER şikayetleri ve idari baskılarla çoğu sağlık çalışanı tükenmişlik sendromu yaşıyor. Çoğu genç meslektaşımız çözümü başka ülkelere gitmekte buluyor. Tüm bu uygulamaları, sağlık sisteminin şiddet kullanarak yürütülmesi düşüncesini doğurmuştur. Hükümet zor kullanma yetkisini, istediği sağlık hizmetini istediği zaman ve istediği şekilde alma ve hekime istediklerini dikte ettirme eğilimindeki saldırganlara devrederek, sistemi zora dayalı olarak yürütme düşüncesindedir.
"ETKİLİ BİR SAĞLIKTA ŞİDDET YASASI İSTİYORUZ"
Sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar artık organize hale gelmiştir. Takip edip planlanarak uygulanan olayla yaşamaktayız. Bu düşüncedir ki artık, sağlık çalışanlarının sadece çalıştıkları sağlık kurumlarında değil, sokakta, evlerinde, arabalarında, alışveriş merkezlerinde ve her yerde, can güvenliği olmaksızın, büyük tehditler altında yaşamalarına yol açmaktadır. Sağlıkta terör artık ülkemizin en acil, en can yakıcı sorunudur ve bunun sona erdirilmesi için acil bir şekilde etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalı. Bu süreçlerde sağlık örgütlerinin görüşleri alınmalıdır. Bir şiddete daha tahammülümüz yoktur. İflas etmiş ve çökmüş bir sağlık sisteminin faturasını hekimler ve sağlık çalışanları olarak biz ödemek istemiyoruz. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası istiyoruz. Sağlık kurumlarında güvenlik tedbirlerinin artırılmasını istiyoruz. Bilimsel verilerle planlanmış bir sağlık ortamı istiyoruz."
DOKTOR GÜNAY: "BİZLERİ KIRMAYIN"
Doktor Ekin Hürel Günay da "Saygıdeğer halkımız biz hekimler biz sağlık çalışanları sizlerden biriyiz. Sizlerin evlatları, çocukları, torunları, yan komşularınız. Bayramda elinizi öpen, bayramda şeker isteyen çocuklarımız. Neden bu öfke, neden bu şiddet. Evlatlarınızı incitmeyin, bizleri kırmayın. Birbirimizi sevelim" diye konuştu.
ÇOLAK: "İKTİDAR SEÇİM MALZEMESİ OLARAK GÖRÜYOR"
İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkanı Muhteber Çolak ise şunları kaydetti:
"Ekin arkadaşımızın sonuna kadar yanındayız. Etkili bir sağlıkta şiddet yasası istiyoruz. Aile sağlığı merkezlerine güvenlik istiyoruz. Biz önce can güvenliği istiyoruz. Diğer haklarımızı da istiyoruz ama canımız yerinde değilse nasıl sağlık hizmeti üreteceğiz. Bunun politik bir şey olduğunu, iktidarın isterse bunun çözebileceğini biliyoruz. Çözmediklerini biliyoruz. Sağlık hizmetlerini iç politika, seçim malzemesi olarak görüyor ve böyle yönetiyorlar. Sağlık insanların kazanılmış hakkıdır. Hiçbir politik iktidara bağlı olmadan bilimsel ölçütlerle düzenlenmelidir. Sağlık sisteminin iyi yönetilmesi iktidar için bir oy malzemesi olmamalıdır. Bu ülke insanının nitelikli sağlık hizmeti almaya hakkı vardır."
3 KARDEŞ TUTUKLANMIŞTI
İzmir`in Torbalı ilçesinde 7 Ekim Cuma günü mesai bitimi sonrası evine giderken ekmek almak için otomobiliyle fırının önünde duran aile hekimi doktor Ekin Hürel Günay, 3 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Çevredekilerin müdahalesi ile saldırganlar olay yerinden kaçarken Dr. Günay Torbalı Devlet Hastanesi`ne kaldırıldı, oradan da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi`ne sevk edildi. Saldırganların yaklaşık 2 ay önce, Günay`ın çalıştığı Torbalı 5 No`lu Aile Sağlığı Merkezi`nde başka bir hekimle tartışma yaşadığı ortaya çıkmıştı. Tartışmaya müdahale eden doktor Günay`ın ‘Beyaz Kod` vererek şikayetçi olduğu, polisin bunun üzerine aile sağlığı merkezine gelerek olaya müdahale ettiği belirtilmişti. Ekin Hürel Günay`ı sopalarla darp ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan ve kardeş oldukları öğrenilen Servet A., Fikret A. ve Sedat A. ise tutuklandı.