İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kadıköy Fikirtepe Mahallesi`nde 3 katlı binanın ikinci katında meydana gelen patlamaya ilişkin yapılan ilk tespitleri aktardı. Soylu, “Bir sol ayağının kesik olduğu ve evinin son bir ayda ziyaret edenler tarafından tespit edilip çöp eve döndüğü, evde birçok metal parçalar bulunduğu ve evinde bir yıldır toz halde bulundurduğu maytap gibi havai fişek gibi piroteknik bir malzeme olduğu ama evinde bir sanki kurusıkıdan bozma 7.65 bir tabanca da bulunduğu… Yaptığımız bütün çalışmalarda bir terör bağlantısı göremedik şimdiye kadar” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün Emniyet Genel Müdürlüğü`nde basın toplantısı düzenledi.
Soylu, Kadıköy Fikirtepe Mahallesi`nde 3 katlı binanın ikinci katında meydana gelen patlamaya ilişkin şu açıklamaları yaptı:
“Patlamanın nereden kaynakladığını değerlendirirken; ilk bilgilere göre, itfaiyede yüzde 70 civarında bu sayın valimize şifaen doğalgaz patlaması olabilir dedi. Bu ilk görgü. Daha sonra binanın içerisine girilince bir değerlendirme yapıldı. Doğalgazdan olmayabileceği konusu ortaya çıktı. Hemen ilk önce bir yaralı var denildi. Daha sonra Üç kişinin hayatını kaybettiği ortaya çıktı. Daha sonra şöyle bir tezvirat ortaya çıktı. Özbekler orada bomba imal ediyorlardı. Allah`tan korkuları yok. Bu FETÖ, öyle kirletmeye çalışıyorlar ki… Acaba öyle mi? Sorularını zihinlerimizde oluşturuyorlar. FETÖ`nün bot hesapları devreye giriyor. Hemen psikolojik bir harekat başlatıyorlar.
Arkadaşlarımız yaptıkları tetkikler çerçevesinde olay terör de olabilir. Olmayabilir de. Şu anda elde ettiğimiz bilgileri sizlerle paylaşmak isterim. Maalesef 1959 doğumlu M.K., yakınlarının ve akrabalarının şizofreni hastası olduğunu söyledikleri, son üç ayda evden birkaç kez çıktığının değerlendirildiği bir sol ayağının kesik olduğu ve evinin son bir ayda ziyaret edenler tarafından tespit edilip çöp eve döndüğü, evde birçok metal parçalar bulunduğu ve evinde bir yıldır toz halde bulundurduğu maytap gibi havai fişek gibi piroteknik bir malzeme olduğu ama evinde bir sanki kurusıkıdan bozma 7.65 bir tabanca da bulunduğu, geçmiş dönemlerde 1980 öncesi aşırı sol örgütlerle bir irtibatının da olduğu ama ondan sonra herhangi bir irtibatına rastlanmadığı ve İsviçre`de bir adam öldürme olayından dolayı Türkiye`de yakalanmış ve cezaevinde yattığı, bu konuda aile bireylerini suçladığı ve bir elektriğe çok meraklı, kendi kendine yaşayan… Yaptığımız bütün çalışmalarda bir terör bağlantısı göremedik şimdiye kadar. İrtibat ve iltisak ya da irtibat ve iltisakı olan kişiyle irtibat göremedik. Dün gece bir itibarıyla 30`a yakın kişinin ifadesi alındı.”
“BİZ BU AİLENİN SADECE İŞİNDEN İSTİFADE EDELİM. ONDAN SONRASINA KARIŞMAYALIM GİBİ BİR ANLAYIŞ İÇERİSİNDE OLAMAYIZ”
Soylu, “polis intiharları” ile ilgili olarak da şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bu polis intiharları meselesinde de büyük bir özellikle FETÖ tarafından başlatılan ve hakikaten hepimizi üzen bu olayı farklı bir noktaya çekmek için çabayı görüyorum. Uzun zamandan beri bu meselede bunu gerek konvansiyonel medya üzerinden gerek sosyal medya üzerinden sürekli olarak gündemde tutma ve polis teşkilatını bunun üzerinden hem demoralize etme hem baskılama yöntemini de bir strateji olarak, asimetrik bir hamle olarak gördüğümü de ifade etmeliyim. Peki, olay nedir? 2016 yılında da İçişleri Bakanlığı`na geldiğimizde de bu olayla karşı karşıyaydık. Ve hemen 2016 yılından itibaren bu olayı görünce normal vatandaşımızın intihar sayısından daha yüksek bir intihar sayısını görünce bu konuda ilk önce Türk Polis Teşkilatının Teftiş Kurulu Başkanlığı`na, ardından Polis Akademisi`ne, ardından Mülkiye Teftiş Kurulu`na üç ayrı çalışma hazırlattık. Yani dünyada ne seyirde? Türkiye`de ne seyirde? Ve biz bu konuda hangi tedbirleri almalıyız? Daha neler yapabiliriz? Ve bunun sebepleri nelerdir? Dört başı mamur çalışmalar yapıldı ve emniyet teşkilatımız da bu konuyla alakalı birimlere bu çalışmayı verdi ve teker teker baktık. Şu anda da son 11 aydır yürüyen Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi öğretim üyelerimizin içerisinde bulunduğu bilim kurulu da oluşturduk. Bu dördüncü çalışmayı da bunlarla birlikte sürekli olarak yapıyoruz.
Peki bu çalışmalardaki muradımız nedir? Bu çalışmalardaki muradımız şu: Biz bir aileyiz. Polis ailesi. Elbette ki ailenin kendi adına yaşadığı heyecanlar, sorunlar, mutluluklar, sıkıntılar, iyi günler, sıkıntılı günler olabilir. Biz bu ailenin sadece işinden istifade edelim. Ondan sonrasına karışmayalım gibi bir anlayış içerisinde olamayız. Çünkü, Türk Polis Teşkilatı`nın ailesinin huzuru, sükunu aynı zamanda mutluluğu elbette ki milletimizle karşı karşıya kaldığı için hem milletimiz nezdinde hem kendi nezdinde önemli. Bütün bu konudaki süreç, Emniyet Genel Müdürümüz, Teftiş Kurulu Başkanımız, ilgili sağlık ve sosyal hizmetler başkanlığımız… Bunlarla birlikte yürütmeye gayret gösterdik.”