Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, TBMM`de bütçe görüşmelerinde, “Türkiye`de tarım arazileri bitti de mi Venezüella, Nijer, Kazakistan, Sudan`da geziyorsunuz diye soruluyor. Ben şimdi size şu soruyu sormak istiyorum. Geçtiğimiz yıl 29,3 milyar dolarlık bir yatırımı, 131 ülkede 11 bin 93 proje ile gerçekleştiren, dünyada Çin`den sonra ikinci sıraya yerleşen, müteahhitlerimizi nereye koyacağız. Bunların ülkede yapacak işleri yok mu da başka ülkelerde kendilerine iş arıyorlar. Bu ülkede tarım sektörünün sahip olduğu know howdan (bilgi birikimi) bütün dünyanın yararlanmasını istiyoruz. Bundan bu ülke kazanacak” diye konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Türkiye Su Enstitüsü, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu`nun 2021 yılı kesin hesabı, 2023 yılı bütçelerine ilişkin kanun teklifleri ve Sayıştay raporları görüşüldü. Bakanlık ve kurumların 2021 yılı kesin hesap kanunu ve 2023 yılı bütçe kanunu AKP ve MHP`li milletvekillerinin oylarıyla komisyonda kabul edildi.
Bakan Kirişci, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken şöyle konuştu:
“Çiftçi sayısıyla ilgili de 2019 yılında ÇKS ye kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 83 bin 02 iken 2022 yılı ekim ayı itibariyle 2 milyon 173 bin 996 olmuştur. Çiftçi sayımız ve ekilen alanlar yıllar itibariyle azalmamakta olup tarımsal hâsılamızdaki artış da aslında bunu doğrulamaktadır.
Çiftçinin banka borcu Ziraat Bankası`nca kullandırılan tarımsal kredilere 2002 yılında 77 bin çiftçi kredi kullanmaktayken 2022 yılında 435 bin çiftçi kredi kullanmıştır. 2022 eylül ayı itibariyle 753 bin çiftçinin toplam 153.8 milyar Türk Lirası borcu bulunmaktadır.
“SUDAN`DA YAŞANAN HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ VE PANDEMİ SEBEBİYLE TAHSİS EDİLEMEMİŞTİR”
Türkiye Sudan arasında Nisan 2014`te imzalanan anlaşmayla yüzde 80 TİGEM yüzde 20`si Sudan Tarım ve Ormancılık Bakanlığı`na ait ortak şirket kurulmuştur. Araştırma kapsamında şirkete tahsis edilmesi gereken araziler Sudan`da yaşanan hükümet değişikliği ve pandemi sebebiyle tahsis edilememiştir. Arazi kiralaması konusunda hiçbir ödeme yapılmamış. Herhangi bir yatırım da gerçekleştirilmemiştir. Konu hakkında Sudan`la görüşmelerimiz devam etmektedir.
MÜTEAHHİTLERİ ÖRNEK GÖSTERDİ
Bir diğer konu, Türkiye`de tarım arazileri bitti de mi Venezüella, Nijer, Kazakistan, Sudan`da geziyorsunuz diye soruluyor. Ben şimdi size şu soruyu sormak istiyorum. Geçtiğimiz yıl 29,3 milyar dolarlık bir yatırımı, 131 ülkede 11 bin 93 proje ile gerçekleştiren, dünyada Çin`den sonra ikinci sıraya yerleşen, müteahhitlerimizi nereye koyacağız. Bunların ülkede yapacak işleri yok mu da başka ülkelerde kendilerine iş arıyorlar. Bu ülkede tarım sektörünün sahip olduğu know howdan (bilgi birikimi) bütün dünyanın yararlanmasını istiyoruz. Bundan bu ülke kazanacak.
Dış ticarette, gıdayı da ekliyorsunuz, sadece tarım alınınca net ithalatçı konumundayız deniyor. İhracat sınıflandırması TÜİK tarafından uluslar arası standartlarda olup, birinci tarım ürünleri ve işlenmiş tarım ürünlerini de içermektedir. Ayrıca ihraç edilen işlenmiş gıdaların içeriğinde birinci tarım ürünlerinin de yer aldığı dikkate alındığında, bu sınıflama doğru olmaktadır. Biz yemi de ithal ediyoruz, bu yemi bazen küspe olarak ithal ediyoruz. Bu küspe olarak ithal ettiğimiz yeme, biz ne diyeceğiz? Bu bir tarımsal girdi değildir mi diyeceğiz. Bu yeme dönüşmüş, endüstriyel ürün olmuş, bundan dolayı hariç mi tutalım diyeceğiz. Dolayısıyla TÜİK`i burada esas aldık.
Bir diğer konu, Türkiye en fazla gıda maddesi ithal eden ülke konumundadır. Türkiye tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı ülkedir. Yıl 2002, bu ülkenin nüfusu 65 milyon. Yıl 2002, bu ülkeye gelen turist sayısı 15 milyon. Yıl 2002, bu ülkede kişi başı milli gelir 3 bin 600 dolar. İhracat 3 milyar 700 milyon dolar. Yıl 2022, ihracat 2021 rakamını söylüyorum, ihracat 25 milyon dolar. Net dış ticaret fazlası, 7 milyar dolar. Nüfus, 85 milyon, turist sayısı 50 milyon. Değerli arkadaşlar rakamlar buyken, bu ülke halen üretmiyor dersek, bizi izleyen üreticilere de haksızlık etmiş oluruz.
“SAMAN İTHALATIMIZ YOK”
Saman ithalatımız da yok. İthalat, tabir yerindeyse 0,002 mertebesinde. Dolayısıyla bu zamana kadar geride kalan 19 yılda, 87 milyar dolar dış ticaret fazlası veren sektöre, burası üretmiyor demek çok büyük haksızlık olur. Buğday ithalatında üçüncüyüz deniliyor. Türkiye buğday üretiminde kendine yeten bir ülkedir. Bu yılki tahminimiz 19,5 milyon tondur. Bu bize yetecek bir miktardır. Buğdayda, dahilde işleme rejimi kapsamında, ihracat bazlı ithalat yapılmaktadır. Aldığımız buğday, un, makarna, irmik, bulgur vb. olarak ihraç edilmektedir. Buğday unu ihracatında, ülkemiz 2002 yılında dünyada 11. sıradayken, bugün 2005 yılından beri 1. sırada yer almaktadır.
Gübre ve mazot yeterince desteklenmiyor deniyor. Değerli arkadaşlar gübre desteği birim fiyatları ürün bazında yüzde 130 ile 163 oranlarında artırılmıştır. Mazot desteği artan maliyetler ölçüsünde ürün gruplarına göre, yüzde 130 ila yüzde 395 oranlarında artırılmıştır. 2002 yılında bir ton buğday karşılığında 210 litre mazot alırken, Ekim 2022 itibariyle 265 litre mazot alınmaya başlanmıştır.
“İHRAÇ EDİLMEK KAYDIYLA İTHALAT YAPILMAKTADIR”
Yine Kanada`dan mercimek ithal ediyoruz diye ifade kullanıldı. İhraç edilmek kaydıyla ithalat yapılmaktadır. Bunun altını çiziyorum, tıpkı buğdayda olduğu gibi. Mercimek üretimi geçen yıla göre yüzde 69 artış ile 445 bin tona çıkmıştır. Türkiye dünya mercimek üretiminde dördüncü sırada, ihracatında ise üçüncü sırada yer almaktadır. 2022 yılı ilk 9 ayında ise 290 milyon dolarlık ithalata karşılık 330 milyon dolarlık ihracat ile 40 milyon dolar dış ticaret fazlası elde edilmiştir.
Nohut ithalatından söz edildi. Türkiye dünya nohut üretiminde ikinci, ihracatında ise üçüncü sıradadır. Nohut üretiminin 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22 artış ile 580 bin ton olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. 2021 yılında 28 milyon dolarlık ithalata karşılık 132 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. 2022 yılının ilk 9 aylında 32 bin ton karşılığı 31 milyon dolarlık nohut ihraç edilmiştir. Türkiye son yıllarda uyguladığı başarılı politikalarla her alanda olduğu gibi bu alanda da net ihracatçı konumundadır.
Pamuk üretimi belirlenirken, girdi maliyetleri neden hesaplanmıyor diye bir soru soruluyor. Pamukta tüm zamanların üretim rekoru kırılarak, 2022 yılında kütlü pamuk üretimimizin 2 milyon 750 bin ton olması beklenmektedir. 2021-2022 döneminde 3,6 dolar kilograma ulaşan dünya lif pamuk fiyatı 2022 yılı ekim ayında 2,1 dolar kilograma gerilemiştir. Küresel piyasalarda yaşanan fiyat azalışının üreticimizi olumsuz etkilememesi için biz ne yaptık? Mazot ve gübre desteği 2021 yılında dekara 76 lirasıyken, 2022 yılında bunu 3,6 katına çıkararak dekara 271 liraya yükselttik. Ödemelerimizi buna göre yapacağız. Ayrıca kütlü pamuk üreticilerimize tona 1100 lira fark ödemesi, destek olarak da ödenmektedir.
Bir diğer konu zeytinlikler yok ediliyor. Değerli arkadaşlar zeytin üretiminde tüm zamanların üretim rekoru kırıldı. Zeytin üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 71 artarak, 2 milyon 976 bin tona ulaşmış durumdadır. Son 20 yılda zeytin ağacı varlığımız yüzde 91 artış ile 189 milyonu geçmiş bulunmaktadır.”