“Hastanemi Açın Platformu”, Ankara`daki eğitim ve araştırma hastanelerinin statülerinin korunarak mevcut durumlarının iyileştirilmesi için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca`ya seslendi. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Asuman Doğan, “Mevcut hastanelerimizin gördüğü ve bir miktar önleyebildiğimiz zararları, sağlık hizmetlerinde ve asistan eğitiminde yaşanan sıkıntıları gidermek için hızla gerekli adımlar atılmalıdır. Hastanelerin tıbbi ekipman, ilaç, sarf malzemesi tüm ihtiyaçları tamamlanmalıdır. Yurttaşlarımızın randevu ve kamudan sağlık hizmeti almakta bu kadar zorluk yaşadıkları bir dönemde hastanelerimizin hak ettiği iyileştirmeler, yatırımlar yapılmalıdır” açıklamasını yaptı.
Hastanemi Açın Platformu, bugün Ankara Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde “Baskılara son verin hastanelerime sahip çıkın” başlıklı açıklama yaptı. Açıklamaya Ankara Tabip Odası (ATO) üyeleri, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, HDP Ankara Milletvekili Filiz Keresteci, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya emek meslek örgütü üyeleri destek verdi. Platform adına açıklamayı, ATO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Asuman Doğan okudu. Doğan`ın açıklamasında şu ifadeler yer adlı:
“KAMUOYUNUN DUYARLILIĞI SAYESİNDE BU HASTANELERİN KAPANMASINDA KISMEN GERİ ADIM ATILDI”
“Ankara hastane kapatmalar konusunda en fazla canı yanmış kent. Ankara (Bilkent) Şehir Hastanesi nedeniyle başta Ankara Numune, Türkiye Yüksek İhtisas ve Atatürk Hastaneleri olmak üzere çok önemli altı hastanemiz kapatıldı. Etlik Şehir Hastanesi`nin açılması gerekçesiyle de Yıldırım Beyazıt Dışkapı, Dr. Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji, Etlik Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin kapanma çalışmaları yürütüldü. Platformumuzun çalışmaları ve kamuoyunun gösterdiği duyarlılık sayesinde bu hastanelerimizin kapanmasında kısmen de olsa geri adım atıldı.
“FAHRETTİN KOCA`NIN BU HASTANELERİ AYAKTA TUTMAK İSTEYİP İSTEMEDİĞİ KONUSUNDA ŞÜPHELER VAR”
Bizzat Sağlık Bakanı Fahrettin Koca birden fazla kez hastanelerimizin kapatılmayacağını söyledi. Hastanelerin kapatılmaması ne demektir? Hastalarımızın daha önce aldıkları hizmete aynı şekilde ulaşıyor olmaları demektir, aksi düşünülemez. Ancak ‘kısmen taşındığı` söylenen bu hastanelerimizde sorunlar bitmiyor. Sağlık Bakanlığı`nın bu hastaneleri samimiyetle ayakta tutmak isteyip istemediği konusunda hekimlerimizin, sağlık çalışanlarının, hastalarımızın kuşkuları bitmiyor. Nasıl kuşku duyulmasın?
“HASTANELERDEKİ TIBBİ EKİPMAN EKSİĞİ ÇOK BELİRGİN, AMELİYATLARIN ÖNEMLİ KISMI YAPILAMIYOR”
Öncelikle bu hastanelerin hekimlerinin, hocalarının, hemşirelerinin, tüm çalışanlarının, tıbbi cihazlarının, ilaçlarının, sarf malzemelerinin çoğu Etlik Şehir Hastanesi`ne götürüldü. Önünde bulunduğumuz Ulucanlar Göz Hastanesi, 21 Eylül 2022 tarihli bir yazı ile kapatılıp 27 Eylül 2022 tarihli bir yazı ile ‘kısmen` yeniden açıldı. Düzeni oturmuş yılların en üst düzey hizmet veren hastanelerinin kapatılması ya da küçültülmesi ile hastalarımız hekimlerine ulaşamadılar, üstelik Etlik Şehir Hastanesi de tam hazır değildi, sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalar oldu, ameliyatlar haftalarca yapılamadı. ‘Kısmen taşındığı` söylenen Yıldırım Beyazıt Dışkapı, Dr. Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk, Etlik Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastaneleri hekim, asistan hekim, hemşire ve tüm personel yönünden önemli eksikler içindeler. Bu hastanelerdeki sağlık çalışanlarının ancak beşte biri kaldı, çoğu Etlik Şehir Hastanesi`ne götürüldü. Hastanelerdeki tıbbi ekipman eksiği çok belirgin. Geçen bunca zamana rağmen ameliyatların önemli bir kısmı yapılamıyor. Servislerin çoğu kapatıldı. Dr. Sami Ulus Çocuk hastanesinde acil servis pratisyen hekimlerle yürütülmeye çalışılıyor. Yıllardır “nasıl olsa kapatılacak” diye yaklaşılan bu hastanelere hiçbir yatırım yapılmamış, çivi çakılmamış, duvarlarına bir boya bile sürülmemiş durumda. En acısı bu hastanelerin iyileştirilmesi, eksiklerinin giderilmesi ve eskiden olduğu gibi nitelikli sağlık hizmetleri vermeleri yönünde Sağlık Bakanlığı`nın bir niyeti de görülmüyor.
“HEKİMLERİN İŞ YÜKÜ ARTTI, PROGRAMLI ASİSTAN EĞİTİMİ YOK”
Etlik Şehir Hastanesi yerine bu hastanelerimizde görev yapan hekimlerin iş yükü çok arttı. Tüm olumsuzluklara rağmen büyük özveri ile sağlık hizmetlerini devam ettirmeye çalışıyorlar. İçine düşürüldükleri olumsuz çalışma koşulları ve hiçbir iyileştirme çabası olmaması nedeniyle kendilerini ötekileştirilmiş, dışlanmış hissediyorlar. Bu hastanelerin tamamı eğitim ve araştırma hastanesi olduğu halde, asistan hekimlerin tamamının kadrosu Etlik Şehir Hastanesi`ne aktarıldı ve ne yapacaklarını bilemez durumdalar. Hocaları dağıldı ve fiilen aylardır programlı bir asistan eğitiminden söz etmek mümkün değil. ‘Kısmen taşındı` denilen hastanelere çok az sayıda ve ‘geçici görevle` geliyor ve hizmetlere katkı vermeye çalışıyorlar. Etlik Şehir Hastanesi asistanların tamamını aldığı gibi son yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavı`nda da kontenjanların çoğuna sahip oldu. Örneğin göz hastalıkları alanında Ulucanlar Göz Hastanesi`ne üç asistan alınırken Etlik Şehir Hastanesi`ne 12 asistan alındı. Benzer biçimde çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında yılların Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi`ne 10 asistan alınırken Etlik Şehir Hastanesi`ne 51 asistan alındı. Kalan ve yeni atanan hekim, asistan hekim, öğretim üyesi, sağlık çalışanı sayılarına bakınca korumaya çalıştığımız hastanelere Sağlık Bakanlığı`nın ‘iyi bakmadığı` ortada.
“HASTANELERİN EKSİKLİKLERİNİ ANLATAN HEKİMLER HAKKINDA İNCELEME BAŞLATILDI”
Yetmezmiş gibi olumsuz koşullarda özveriyle çalışan bu hastanelerimizdeki hekimlerimize, hocalarımıza yönelik baskıların başladığını görüyoruz. Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Hastanesi`nde ve Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi`nde çalışan hekimlerimize hastanelerin kapatılmasının sakıncalarını anlattıkları açıklamaları nedeniyle ‘basına izinsiz demeç verme` suçundan ceza verildiğini görüyoruz. Bununla da yetinilmeyip konunun ilerletildiğini, Hastanemi Açın Platformu`nun sözcüsü olan Dr. Bayazıt İlhan hakkında da aynı gerekçeyle inceleme başlatıldığını öğreniyoruz. Olmaz kabul etmiyoruz. Bu hekimlerimiz mesleklerinin sorumluluğu ile hareket etmişler, platformumuzun talepleri ile uyumlu biçimde sadece hastanelerine değil çocukların, kanser hastalarının, kadınların, tüm halkın nitelikli sağlık hizmeti alma hakkına sahip çıkmışlardır. Çabaları ‘devlet memurluğu` kavramı içine sıkıştırılıp değerlendirilemez, doğrudan sağlık gibi yaşamsal bir alanda hekim olmanın gerektirdiği tümüyle iyi niyetli açıklamalardır. Yapıcıdır, doğrusunu göstericidir, hakaret içermemektedir, eleştiri hürriyeti kapsamındadır.
“HASTANELERİMİZİN HAK ETTİĞİ İYİLEŞTİRMELER, YATIRIMLAR YAPILMALIDIR”
Hekimlerimiz hakkında verilen cezalar derhal kaldırılmalı, açılan incelemeler sonlandırılmalıdır. Mevcut hastanelerimizin gördüğü ve bir miktar önleyebildiğimiz zararları, sağlık hizmetlerinde ve asistan eğitiminde yaşanan sıkıntıları gidermek için hızla gerekli adımlar atılmalıdır. Alanlarında akademik ve eğitici yönü kuvvetli olan kıdemli hekimlerin değeri bilinmelidir. Bu hastaneleri ‘atıl` vaziyette, ‘sürüncemede` bırakma anlayışına son verilmedir. Hastanelerimiz kalkındırılmalıdır. Hastanelerimizin hekim, asistan hekim, sağlık çalışanı ihtiyacı katılımcı bir planlama ile giderilmelidir. Sağlık Bakanlığı`nın, konunun uzmanlarının, hekimler ve sağlık çalışanlarını temsil eden kurumların katılımı ile durum değerlendirmesine ihtiyaç vardır. Hastanelerin tıbbi ekipman, ilaç, sarf malzemesi tüm ihtiyaçları tamamlanmalıdır. Yurttaşlarımızın randevu ve kamudan sağlık hizmeti almakta bu kadar zorluk yaşadıkları bir dönemde hastanelerimizin hak ettiği iyileştirmeler, yatırımlar yapılmalıdır. Her işin başı sağlık olsun, rant değil.”
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da şunları dile getirdi:
“SAĞLIK BAKANI GERÇEKTEN SAĞLIK BAKANI İSE DOKTORLARIN, SAĞLIK ÇALIŞANLARININ VE HALKIN SESİNE KULAK VERMELİ”
“Mahalle çok önemlidir, yerelde bir hizmete ulaşabilmek çok önemlidir. Nedense bu iktidar devasa yerler açtığında, adliyeler gibi, ben de bir avukat olarak bunu yaşadım maalesef, adalete ulaşılabileceğini, devasa hastaneler açtığında da yine sağlık hizmetine ulaşılabileceğini zannediyor. Hâlbuki öyle olmuyor. Geçen gece danışmanım, şehir hastanesine başvurdu. Gece saat 10`da 791. Sırayı aldı. Hani Erdoğan diyor ya ‘Şehir gibi hastane` diye, gerçekten bütün şehir hastaneye akmış. İşte onun için bu hastaneler yaşamalı. Onun için kamuoyunun baskısı ile kapatmadılar değil de içini, ekipmanları, personeli boşaltma girişimlerinde vazgeçilmeli. Sağlık Bakanı gerçekten Sağlık Bakanı ise doktorların, sağlık çalışanlarının ve halkın sesine kulak vermeli diyorum.”
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer de şöyle konuştu:
“BİRİLERİ VATANDAŞIN SAĞLIĞINA, CEBİNDEKİ PARASINA GÖZ DİKMİŞ OLABİLİR AMA BİZLER HAKLI MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR DEVAM ETTİRECEĞİZ”
“Sayısın unuttum, kaçıncı kez hastanemi kapatma diye bir çağrıda bulunmak için bir aradayız. Onlar kapatmaktan bıkmadığı sürece biz de hastaların haklarına, hastanelerime sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu bölgede yaşayan hastalar, bir toplu taşıma aracılığı ile bu hastanelere çok çabuk ulaşabiliyorlar. Bu bölgede yaşayan insanların birçoğu sosyoekonomik düzeyi çok düşük vatandaşlar olduğu için bu hastanelerin konumları sağlığa erişim açısından son derece önemli noktalar. Biriler aklımızla alay ediyor dursun, bu hastaneleri kapatmıyoruz desinler, onlar binayı, tabelayı hastane sanıyor duradursun orada yeterli ekipmanın, sağlık emekçilerinin olmaması oraları hastane yapmıyor. Hani birileri diyordu ya, nereden nereye, 6 ay sonrasına randevu veriliyordu. Evet 6 y sonrasına randevu verilirken siz bunu 2-3 yıl sonrası haline getirdiniz. Bunu yaparken de tüm hastaneleri kapattınız, tüm sağlık emekçilerini ülkeden kaçırttınız. Yetmezmiş gibi vatandaşın cebine bağladığınız hortumla yandaşlarınızı zengin ettiniz. Birileri vatandaşın sağlığına, cebindeki parasına göz dikmiş olabilir ama bizler haklı mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz.”
“GİDİP DE GERİ GELEN CİHAZLARDA ARIZALANMALAR OLDUĞU İÇİN ŞİMDİ ONLARI TELAFİ ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Doktor Bayazıt İlhan da Ulucanlar Göz Hastanesi`ndeki son durumu şöyle anlattı:
“21 Eylül`de kapatılmadan önce hastanede asistan ve uzman hekim olarak 100 hekim vardı. Şu anda 12 uzman hekim ve 8 asistan hekim ile hizmet vermeye çalışıyor hastane. O nedenle randevu alınmakta zorluklar yaşanıyor. Malzeme eksiklikleri nedeniyle henüz ameliyatlar tam olarak başlayamamış durumda. Küçük ameliyatlar başladı ama malzeme eksikliği bazı tıbbı cihazlardaki arızalar nedeniyle ameliyatların bir kısmı başlayamadı. Gidip de geri gelen cihazlarda arızalanmalar olduğu için şimdi onları telafi etmeye çalışıyoruz. Asistan hekimler aylık görevlendirme ile geliyor aynı anda görev yapmıyorlar. Her hekim poliklinikte olduğu zaman yaklaşık 35-40 hastaya bakıyor.”