ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa`nın su ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Nilüfer Barajı`na giderek inceleme yaptı. Buradan suyun aktarıldığı Doğancı Barajı`nda da 70 günlük su kaldığına dikkat çeken Sarıbal, “2019`dan beri Belediye Başkanı`nın tespit ettiği kuraklık var ama buna karşı hiçbir tedbir alınmamış. Bugün Bursa`nın ve Nilüfer Barajı`nın suyunun sıfırlanmış olması ve Bursa`nın 70 günlük bir suyla karşı karşıya kalmasının en önemli sebebi Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ`nin su yönetimini doğru yapmamasıdır” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa`nın su ihtiyacını önemli bir kısmını karşılayan Nilüfer Barajı`na dün giderek yerinde inceleme yaptı.
“KOCA BURSA`NIN 70 GÜNLÜK İÇEBİLECEĞİ SU VAR”
Sarıbal yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Burası Bursa`nın en önemli su içme göletlerinden biri olan Nilüfer Barajı. Bu baraj Bursa`nın su ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı`nı desteklemek adına yapılmış önemli bir baraj. Şu an barajın sularının tamamı bitik, sıfırlanmış durumda. Doğancı`da da yaklaşık olarak açıklamalara göre 70 günlük bir su var. Koca Bursa`nın 70 günlük içebileceği su var. Peki neden? Türkiye`nin en önemli su havzalarından biri Uludağ. Ve 2021-2022 kış sezonu en fazla kar yağışının olduğu bir yıl oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı yaptığı bir açıklamada 2019 yılından bugüne kadar bir kuraklığın olduğunu, bu kuraklığın sonucu olarak bu durumu yaşadığını söylemekte. Tespit doğru ama bu gerçeğe göre su yönetimini doğru yapmadığını çok net bir şekilde görebiliyoruz. Hocalı Köyü Barajı, İnegöl, ne yazık ki yıllardır çalışılıyor olmasına rağmen bitirilemedi. Henüz su toplama aşamasında. Bu taraftan Çınarcık Barajı bitirildi. Ama ne yazık ki enerji amaçlı kullanılmakta ve içme suyu olarak henüz sisteme dahil edilemedi yeterince. Bütün yük Doğancı Barajı ve Nilüfer Barajı`na kaldı.
“70 GÜNLÜK BİR SUYLA KARŞI KARŞIYA KALMASININ EN ÖNEMLİ SEBEBİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE BUSKİ`NİN SU YÖNETİMİNİ DOĞRU YAPMAMASIDIR”
“Öbür taraftan sayısını bilmediğimiz, miktarını bilmediğimiz özel kuruluşlara hatta Belediye`nin kendisinin su satışı amacıyla kullandığı su fabrikaları yaptılar. Sayısını bilmediğimiz kadar sattılar. Buradan o soruyu da sormuş olalım. Kaç kuruma, kaç kuruluşa, kaç şirkete Uludağ`ın sularını satıyorsunuz? Şimdi açıklamalar yapılıyor adeta bir kadermiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Oysa yıllardır bildiğimiz bir iklim değişikliği var. 2019`dan beri Belediye Başkanı`nın tespit ettiği kuraklık var ama buna karşı hiçbir tedbir alınmamış. Bugün Bursa`nın ve Nilüfer Barajı`nın suyunun sıfırlanmış olması ve Bursa`nın 70 günlük bir suyla karşı karşıya kalmasının en önemli sebebi Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ`nin su yönetimini doğru yapmamasıdır. Bundan 15 yıl önce Bursa`da su konusuyla derdi olanlarla birlikte gittiğimizde suyun büyük bir risk taşıdığını, gelecekte Bursa`nın susuzlukla mücadele edeceğini söyledik. O günün belediyesinde görev yapan ve daha sonra AKP`de önemli görevlere gelmiş bir kişi aynen şunu söyledi ‘Biz daha pahalı satıyoruz. Daha önce yapılmış ihaleler daha ucuza gidiyordu. Biz şu anda daha yüksek para ile satıyoruz` dediler. Yani Uludağ`ın suyunu satmanın para karşılığı olduğunu, ne kadar pahalı satarsak o kadar iyi olduğunu bize anlattılar. Bugün yaşadığımız temel sorun Büyükşehir Belediyesi`nin sadece bugünkü değil geçmişte AKP döneminden bugüne kadar tamamen su yönetiminin yanlışlarıdır, çok açık. Hiçbir tedbir almayarak tamamen suları bir rant, bir kar, bir para mevzusu üzerinden görerek geldiğimiz hal budur.
“ULUDAĞ`IN SULARINI TİCARETE DÖNÜŞTÜRDÜLER”
Uludağ`da ne yazık ki her taraf madenlere ayrılmış durumda ormanlar ne yazık ki kontrolsüz kesilmekte. Bir taraftan GES, HES enerji santralleri bu dağı adeta tarumar ettiler, delik deşik ettiler, su toplanma alanlarını yok ettiler, yok etmeye de devam ediyorlar. Bu yetmiyormuş gibi açık bir şekilde bu havza üzerinde enerji meselesini gündeme getirerek bir taraftan GES`lerle bir taraftan hidroelektrik santralleriyle adeta Uludağ`ın sularını ticarete dönüştürdüler. Şimdi de ahla vahla, ‘Ne yapalım yani küresel ısınma var, iklim değişikliğinden kaynaklanan kuraklık var` Kimleri kandırıyorsunuz? Kendiniz kanabilirsiniz ama biz kanmıyoruz. Derhal acilen Bursa`da suyla derdi olan kurumları, kuruluşları toplayın. Valiliğe de sesleniyorum buradan, Valiliğin de sorumlulukları var. Çok açık bir şekilde geçmişte İl Özel İdaresi adı altında satılmış, kiralanmış bir sürü su kaynağı var. Bunlarla ilgili de gözden geçirmeye ihtiyaç var. Bursa`da derhal su konseyi, su komitesi kurulmalı. Bunların içinde akademik odalar, BUSKİ, belediye ve kamu olmalı. Bir an önce tedbirler açıklanmalı. 3,5 milyon kentin bütün su ihtiyacı buraya yıkılır mı? Su denetlenmeli, kiralanmış, satılmış bütün su kaynakları gözden geçirilmeli. Bunlarla ilgili acil tedbirler alınmalı. İçme suyunun gittiği alanlarda suyun başka amaçla kullanılmadığı çok net bir şekilde tespit edilmeli, izin verilmemeli başka bir amaçla kullanılmasına, net bir denetim mekanizması konulmalı.
“BURSA`NIN SU YÖNETİMİ SAHİCİ BİR ŞEKİLDE KATILIMCI, ŞEFFAF, ORTAKLAŞA TEKRAR ORTAYA KONMALI”
Sadece içme suyu Nilüfer ve Doğancı değil, yeraltı su kaynaklarımız da bitti. Onlarla da takviye edilmesine rağmen bir sorun yaşıyoruz. Hiç şöyle bir garantimiz yok, yarın çok büyük bir su ve yağmur farkıyla karşılaşacağız. Yağış olacak ve günlük tüketimin 10 katı, 20 katı su olacak böyle bir garanti var mı? Yok. Göreve çağırıyoruz Büyükşehir Belediyesi`ni, Valiliği, sözü olan herkesi derhal Bursa`da bir toplantı yapılmalı su konusu masaya yatırılmalı. Hem bu kışa dair hem de geleceğe dair Bursa`nın su yönetimi sahici bir şekilde katılımcı, şeffaf, ortaklaşa tekrar ortaya konmalı. Kriterler ortaya konulmalı, tüketicinin yapacağı tasarruf tedbirleri ortaya konulmalı. Sanayi, ticaret her boyut gözden geçirilmeli ve bunun bir kader olmadığı, yanlış bir yönetim sonucu bu hale geldiğini de net bir şekilde ortaya koyup ona göre tedbirler almalıyız.”