KERİM UĞUR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 15-21 Mart`ta yapılacak İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi`nin detaylarını açıkladı. Kongrenin önemli gündem maddelerinden birinin deprem olduğunu belirten Soyer, Japonya başta olmak üzere dünyanın her yerinden mimar ve şehir plancılarını kongreye davet ettiklerini söyledi. Deprem bölgelerinde CHP`li belediyelerin yaptığı çalışmaları yok sayıldığını kaydeden Soyer, “Yani ‘onlar yapmıyor sadece biz yapıyoruz` demem ne kadar absürt ne kadar saçma ne kadar ayıp olursa onların da bunu yapmaya devam etmesi o kadar ayıp. Biz bu ayıbı yapmayacağız” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bugün 15-21 Mart 2023 tarihleri arasında düzenlenecek İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi`nin detaylarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toplantıda, kongreye özel hazırlanan videonun gösterimi yapıldı.
“DEPREMDEN SONRA SORUMLULUĞUMUZUN DAHA DA BÜYÜDÜĞÜNÜ FARKINDAYIZ”
Kongre için büyük emek harcadıklarını ifade eden Soyer, şunları söyledi:
“Gerçekleştirmek için çok çaba harcadığımız kongre bildiğiniz gibi büyük felaket nedeniyle ertelenmişti. 15-21 Şubat tarihleri arasında yapacağımız kongreyi 15-21 Mart arasına aktardık. Ağustos başından itibaren sürdüğümüz çalışmalar büyük ölçüde tamamlanmıştı, son etabına kalmıştı. Son etabı da şimdi gerçekleştireceğiz. Bizi bu kadar büyük hazırlık yapmaya iten saik 100 yıl önceki iktisat kongresi. Yanmış yıkılmış bir ülke, onun arkasında Erzurum`da ilan edilen Misak-ı Milli ve ardından İzmir`de ilan edilen Misak-i İktisadi. Bu ikisinin ardından kurulan yeni bir cumhuriyet. Şimdi yeni bir Türkiye, daha adil, daha barışçı, daha müreffeh, daha el ele bir ülke yaratmanın heyecanı içindeyiz. O ülkenin yaratılmasına katkı vermenin heyecanı içindeyiz. Kısacası bu büyük depremden sonra sorumluluğumuzun daha da büyüdüğünü farkındayız. Neredeyse Yunanistan kadar bir coğrafyanın altında kaldığı büyük afet. Bu da üzerinden çalıştığımız her şeyi yeniden bu vizyonla masaya taşımamızı gerektiren bir tablo. Dünyanın her yerinden şehir plancılarını bu toplantılara davet ettik. Birçok ülkeden o ülkenin kaderinden büyük rol oynamış mimarlar misafirimiz olacaklar. 20 Mart`ta yapacağımız belediye başkanları buluşması gelecek yüzyılının dirençli kentlerini yaratmanın konuşulduğu bir toplantı olacak. Kongrenin gündeminde damga vuracak bir içerik kazandırmış olacak bu deprem” dedi.
“54 İLKE VE 192 KARAR ALINDI”
Kongre öncesi yürütülen çalışmalar ile ilgili bazı rakamlar veren Soyer, “Olayın büyüklüğü ilgili bazı rakamlar verebiliriz. Özellikle işçiler, çiftçiler, sanayici, esnaflar ile yürütülen çalışmalar da 180`in üzerinde kurum, 500 üzerinde delege ile toplantıları gerçekleştirdiler. Onlarca saat süren toplantılarda yüzlerce sayfa doküman çıktı ortaya. Her birine ayrılmış özel salonlarda son haline getirecekler yaptıkları çalışmaları. Bildiğiniz gibi işçiler örneğin uzunca süre 3 ayrı toplantı yaparak ilkelerini ve kararları tespit etmişlerdi. 54 ilke ve 192 karar almıştı. Her birinin kararını diğer grupların önüne sunuyor olacağız. İşçiler aldıkları kararların ve ilkelerin yanında sanayicilerin esnafların hangi kararları aldıklarını müzakere edecekler” diye konuştu.
“BÜTÜN ARZUMUZ ALINAN İLKE VE KARARLARI GELECEĞE IŞIK TUTAN HALE GETİRMEK”
Yapılan çalışmalarla geleceğe ışık tutmak istediklerini belirten Başkan Soyer, “Bu katılımcı grupların aldıkları aralarında kıdemli uzmanların oldukları toplantılarda masaya yatırılmıştı. Kavramsallaştırmayı müzakere ettiler. 18 Mart`ta o uzman masalardan gelen revizyonlar ve kavramsallaştırılan çalışmalar 3 ayrı grubun önüne sunuluyor olacak. Ağustostan beridir sürdürülen çalışmalarda her grup için nihai revizyonlar yapılıyor olacak. Nihayet 20`sinde yüksek istişare kurulunun önüne gidecek kararlar. 21`inde de tek tek bu ilkeler ve çalışmalar hepsinin bulunduğu hazirunun huzurunda oyluyor olacağız. Bütün arzumuz alınan ilke ve kararları geleceğe ışık tutacak bir netliğe kavuşturmak. 7 gün sürecek kongrenin her birinin farklı bir konu üzerinde gerçekleşmesini sağlayacağız” şeklinde konuştu.
“SALONA GİRMEK İÇİN TEK BİR KAPI VAR; O DA MOBİL UYGULAMA”
Kongreye katılımın mobil uygulama ile olacağını ifade eden Soyer, “Bu kongreye vatandaş nasıl katılacak? Burada belki bir parça uçak bileti alabiliriz. Mobil uygulama başlattık. O uygulamada önce kayıt yaptıracaksınız, sonra da salonda check-in yaptıracaksınız. Bu mobil uygulamayı indirmeden ve devamındaki check-in girişini yapmadan salona kimse kabul edilmeyecek. Salona girmek için tek bir kapı var; o da mobil uygulama. Mobil uygulama aynı zamanda tüm içeriği ve çalışmaların bulanabileceği bir platform” ifadelerini kullandı.
“BİLİYORUZ Kİ ÖNÜMÜZ AYDINLIK”
Soyer, şöyle devam etti:
“Bütün arzumuz ve dileğimiz, büyük bir özenle, çok zaman ayırarak oturumda konuşulan bu metinleri, bunlar sonucunda ortaya konulan ilkelerin ve kararların Cumhuriyet`in 2. yüzyılında yönetici kadrolarına gelecek herkes için ışık olması. O gün nasıl Mustafa Kemal Atatürk, Meclis varken Ankara`da, o Meclis`e gitmeyip Türkiye`nin her yerinde bin 135 delegeyi bir araya getirerek yeni kurulacak Cumhuriyet`in iktisat projelerini hayata geçirdiyse; bugün de aynı şekilde iktisat politikaların oluşmasına katkı vereceğimizi düşünerek yola çıkmıştık. Birilerini görevlendirip ‘siz oluşturan iktisat politikaların` demenin doğru olmadığını düşündük. Heyecanımız çok büyük, tüm katılımcılara, emek veren, zaman ayıran tüm delegelere huzurunuzda teşekkür etmek isterim. İnanılmaz değerli, son derece kapsamlı kararlar ve ilkeler ortaya koydular. Hafta içinde de heyecanlı süreç bizi bekliyor olacak. Birbirleriyle müzakereleri, mutabakata varabilmek için gayret sarf edecekleri bir süreç yaşayacağız. Her kararın oy birliği ile alınması mümkün olmayabilir. Ama tabi ki her birinin oy birliği ile alınmasına büyük gayret edeceğiz. Dünyanın en bereketli topraklarında, dünyanın en güzel ikim kuşağında, dünyanın en köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapmış bir coğrafyada yaşıyoruz. Geçtiğimiz bir ay içinde çok büyük dram ve acılar yaşandı. Biliyoruz ki önümüz aydınlık. Bütün bu depremler, afetler aynı doğada olduğu gibi toplumda da büyük enerjilerin birikmesine yol açıyor. O enerjilerin sağlıklı aydınlık bir gelecek için ortaya konması ve herkese ışık saçması bekleniyor. Yapmaya çalıştığımız iş bu. Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin daha dirençli kentlerde, daha dirençli bir ülke olarak daha sağlıkla ve huzurla bir arada yaşamasının önünü açacak, bir arada yaşamasının ilke ve kurallarını ortaya koyacak iktisat politikalarını şekillendirmeye çalışmak.”
“İNSANLAR ŞEHRE GÜVEN DUYGUSUNU KAYBEDERSE BİR KIYMETİ KALMIYOR”
Kongrede şehir plancılarının da yer almasının önemine vurgu yapan Soyer, "İlk 15-21 Şubat arası yapmak istediğimiz tarihlerde bu kadar yoğun bir doğa bilimcisi ve deprem bilimcisi, jeolojik, şehir planlamacısı yoktu. Vardı ama bu kadar yoğunlukta değildi. Bir günü sadece buna ayırdık. Çok sıkı çalışmalar yapıldı ve Japonya`dan, dünyanın her yerinden çok kıymetli şehir plancıları davet edildi. Türkiye`de o gün dünyanın pek çok bölgesindeki şehir plancılarını bir araya getireceğiz. Yeşil ve akıllı kentler yaratmaya çalışabilirsiniz ancak bir şehirde insanlar şehre güven duygusunu kaybederse hiçbir şeyin bir kıymeti kalmıyor. Asıl meselenin depreme dirençli kentler yaratmak olduğunu gösterdi bu hayat. Bu toplantının da ağırlıklı bir çıktısı bu konudaki değerlendirmeler ve katkılar olacak" dedi.
“YOK SAYILDIK”
Bir soru üzerine kongreye iktidar partisini de davet gönderdiklerini dile getiren Soyer, "AK Parti Genel Başkanı`na da davetimizi gönderdik. Fakat şöyle bir şey gördüm. Sabah bir televizyon kanalında deprem bölgesine yardım yapan belediyelerden söz edildi. Özel bir başlık açılmış. Deniliyor ki `depremde zarara uğrayan, yaraların ortadan kalkması için belediyelerin de çok önemli desteği var denildi ve 15 dakikalık video gösterildi. 70 şehir ve birçok ilçenin desteği ile denildi. Neden 70 diye baktık, 11 CHP`li belediye yoktu 70 şehrin içinde. Ancak ben biliyorum biz oradayız. Bu çok üzücü ve talihsiz bir şey. Tamamen yok saymak. Halbuki oradayız. Bu niye yok sayılsın, niye gösterilmesin? Depremde bile bu ayrıştırmayı, ötekileştirmeyi devam ettirmeye gayret ediyorsa insanlara, hala bu noktadaysa bu çok üzücü. Ancak böyle olmamalı. Elbette Konya Belediyesi de Kocaeli Belediyesi de Bursa Belediyesi de elinden geleni yapıyor, ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi de Ankara Büyükşehir Belediyesi de yapıyor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de. Yani ‘onlar yapmıyor sadece biz yapıyoruz` demem ne kadar absürt ne kadar saçma ne kadar ayıp olursa onların da bunu yapmaya devam etmesi o kadar ayıp. Biz bu ayıbı yapmayacağız, yapmamaya gayret ettik, bundan sonra da yapmayacağız.”