HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Türkiye, silah ticaretinde ve ihracatında önemli ülkeler arasında yer alıyor. Silah var ama çadır yok. Mermi var ama konteyner yok. Bomba var, gıda yok. İşte bu politika, kaynakları yok ediyor, yaşamı yok ediyor. Tüm depremzede yurttaşlarımız bilsin; kaynak var" dedi. Sancar, "Çürük yapıları değiştirmek, kentleri güvenli hale getirmek için önce bu iktidardan ve yaslandıkları yolsuzluk, savaş ve talan düzeninden kurtulacağız. Evet, çok kalmadı. Şurada iki aylık bir zaman var. 85 milyonun geleceğini kendi rant hırsı ve isteklerine bağlayan bu iktidar düzeninden ülkeyi hep birlikte kurtaracağız" diye konuştu.
Mithat Sancar, bugün TBMM`deki grup toplantısında konuştu. Sancar, 14 Mayıs`ta yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerini işaret ederek, "Dayanışmada başardığımız gibi özgür, eşit, çoğulcu bir demokrasiyle beraber yeni yaşam alanlarımızı da inşa edeceğiz. Bunda kararlıyız. Buna gücümüz, birikimimiz yeter. Birlikte yürüyeceğiz ve bu düzeni, bu iktidarla birlikte mutlaka değiştireceğiz" dedi.
Sancar`ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“BAYRAM HAVASINDA 14 MART HAFTALARINA HEP BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ: Bugün, 14 Mart Tıp Bayramı ve Tıp Haftası. Hekimler ve sağlık emekçileri, bugünü ve bu haftayı bayram havasında değil, acı ve hüzünle karşılıyor. Hekimler ve sağlık emekçileri, pandemide olduğu gibi depremde de tüm imkanları ve güçleriyle halkın yanında yer aldılar ve canla başla çalıştılar. Yaşamı ayakta tutmak için büyük mücadele yürüttüler. Kendilerini insanlığın hizmetine adayan hekimlerin bu onurlu duruşunu ve mücadelesini saygıyla selamlıyorum. Bayram havasında 14 Mart haftalarına hep birlikte ulaşacağız. Umudumuz tamdır.
NEVRUZ`U BU YIL AĞIR BİR YIKIMIN VE DERİN ACILARIN GÖLGESİNDE KARŞILIYORUZ: 8 Mart`taki büyük dayanışma bayrağı, şimdi yerini Nevruz`a bırakıyor. Binlerce yıldır direnişin, yeniden doğuşun ve birliğin sembolü olarak kutlanan Nevruz`u bu yıl ağır bir yıkımın ve derin acıların gölgesinde karşılıyoruz. Nevruz, yeni bir geleceğin, eşit yaşamın, barışın, adaletin, demokrasinin inşası için hem tarihselliğiyle hem de güncelliğiyle çok önemli bir yere oturmaktadır. Milyonların nevruz buluşması, meydanların ortaya koyacağı halklar ittifakı, ortak bir gelecek için aynı zamanda bir mücadele sözleşmesidir.
NEVRUZ; BARIŞI, HUZURU, ADALETİ, DEMOKRASİYİ İNŞA ETME MÜCADELESİNİN MEYDANLARDAKİ KARARLILIĞI OLACAKTIR: Nevruz; zalimlik, kötülük, adaletsizlik, yıkım üreten bu çürümüş düzeni değiştirme kararlılığının günü olacaktır. Nevruz, savaş politikaları ile tecritle ret ve inkarla bu kadim coğrafyanın halklarına acı ve gözyaşından başka bir şey yaşatmayan bu talan düzenini değiştirme; barışı, huzuru, adaleti, demokrasiyi inşa etme mücadelesinin meydanlardaki kararlılığı olacaktır. Bu vesileyle tüm halklarımızı, tüm renkleri, inançları, kadınları, gençleri, emekçileri nevruz meydanlarında buluşmaya, dayanışmaya ve ortak mücadeleyi büyütmeye çağırıyorum. Nevruz`da gerçekleşecek büyük buluşma 1 Mayıs`a akacak, 14 Mayıs`ta da en güçlü değişim ruhuna ve umuduna dönüşecektir.
TEK BİR YÖNETİCİ, SORUMLULUK ÜSTLENEREK İSTİFA ETMEDİ: Depremin üzerinden 37 gün geçti. Geçmeyecek bir keder ve öfkeyle hem dayanışmayı hem de hesap sorma iradesini büyütmeye devam ediyoruz. Ortada resmi rakamlara göre 50 bine yakın, gerçekte ise bunun çok daha fazlası ölüm var, can kaybı var. Milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı. Yüzbinlerce insan, deprem bölgesinde zor şartlar altında, insani yaşam koşullarından uzak bir hayat mücadelesi vermektedir. En tepeden en aşağıya kadar tek bir yönetici, sorumluluk üstlenerek istifa etmedi. Tek bir istifanın dahi olmaması, aynı yanlışları, aynı eksiklikleri, aynı beceriksizlikleri, aynı kötülükleri devam ettirme ısrarıdır.
İHTİYAÇLAR BU DENLİ ARTARKEN TOPLANAN PARALAR NEREDE: Milyarlarca para toplandı ama bu paralar yaraların sarılması için kullanılmıyor. Kullanılsaydı insanlar içme suyu, çadır, battaniye, kuru gıda, hijyen malzemesi diye seslerini duyurmaya çalışırlar mıydı? Deprem bölgesinde çadır ihtiyacı tam olarak karşılanmış değil. Konteyner evler, çok acil ihtiyaç olarak durmaktadır. Gıdadan ilaca, su ihtiyacından hijyene ve ısınmaya varıncaya kadar karşılanması gereken temel ihtiyaçlar aciliyetini korumaya devam ediyor. İhtiyaçlar bu denli artarken toplanan paralar nerede? Bunun hesabını bu iktidar verecektir. Bu iktidardan bunun hesabını sormak zorundayız. Bu, bizim kaybettiğimiz canlara, acısı derin milyonlarca insanımıza ve tüm topluma karşı sorumluluğumuzdur.
SİLAH VAR AMA ÇADIR YOK. MERMİ VAR AMA KONTEYNER YOK: Şova dönüştürülen yardım kampanyasında toplanan 116 milyar TL nerede? Depremzedelerin kira giderlerinin tamamını karşılayacak kaynak hem bütçede var hem de toplanan yardımlar bunun için kullanılabilir. Savaş harcamalarını durdurursanız o kaynak, depremzedelerin yaralarını fazlasıyla sarmaya yeter de artar bile. Türkiye`nin silah ihracatının, silah ticaretinin arttığına dair uluslararası raporlar yayınlandı. Evet, Türkiye silah ticaretinde ve ihracatında önemli ülkeler arasında yer alıyor. Silah var ama çadır yok. Mermi var ama konteyner yok. Bomba var, gıda yok. İşte bu politika, kaynakları yok ediyor, yaşamı yok ediyor. Tüm depremzede yurttaşlarımız bilsin; kaynak var.
BİRLİKTE BARINALIM, DOYALIM. BİRLİKTE, GÜZEL BİR DÜNYANIN DÜŞÜNÜ BÜYÜTELİM: Depremzedelere evlerimizi açalım. Konutları yatırım aracına dönüştüren, rant alanına çeviren açgözlülere karşı depremzedelerle dayanışma içinde olmaya devam edelim. Astronomik kira artışı yapan ev sahiplerini de yeniden bu çağrıya uymaya davet ediyoruz. Bu zor dönemde dara düşen çaresiz insanlarla dayanışmak ve paylaşmak, insani ve vicdani bir sorumluluktur. Depremzedelerle dayanışmayı sürekli kılmak; hayatı, işi, aşı, gönlü paylaşmak için partimizin başlattığı, memleketimizin en doğrudan ve şeffaf kampanyası olan Aileleri Buluşturuyoruz kampanyasına katılalım. Birlikte barınalım, doyalım. Birlikte, güzel bir dünyanın düşünü büyütelim.
BUNLAR, HALKIN SIRTINDAN RANT DEVŞİRMEYE YÖNELİK SÖMÜRÜ PROJELERİDİR: Yandaşlar, ihale kapmak için AKP`nin kapısında sıraya durmuşlar. Buradan duyuruyoruz; evleri yıkılan yurttaşların içinde olmadığı, onları borçlandıran, yandaşı zenginleştirme amacı taşıyan, bilimsel ve ekolojik temellere dayanmayan projeler, halkın derdine asla çare olamaz. Tam tersine, yeni yıkımlara, daha büyük acılara davetiye çıkarır. Bunlar, halkın sırtından rant devşirmeye yönelik sömürü projeleridir.
85 MİLYONUN GELECEĞİNİ KENDİ RANT HIRSI VE İSTEKLERİNE BAĞLAYAN BU İKTİDAR DÜZENİNDEN ÜLKEYİ HEP BİRLİKTE KURTARACAĞIZ: Çürük yapıları değiştirmek, kentleri güvenli hale getirmek için önce bu iktidardan ve yaslandıkları yolsuzluk, savaş ve talan düzeninden kurtulacağız. Evet, çok kalmadı. Şurada iki aylık bir zaman var. 85 milyonun geleceğini kendi rant hırsı ve isteklerine bağlayan bu iktidar düzeninden ülkeyi hep birlikte kurtaracağız. Kentlerimizi, yine orada yaşayan insanlarla beraber, insanca barınma koşulları içerisinde yeniden inşa edeceğiz. Dayanışmada başardığımız gibi özgür, eşit, çoğulcu bir demokrasiyle beraber yeni yaşam alanlarımızı da inşa edeceğiz. Bunda kararlıyız. Buna gücümüz, birikimimiz yeter. Birlikte yürüyeceğiz ve bu düzeni bu iktidarla birlikte mutlaka değiştireceğiz.
BU GÜÇLE SEÇİMLERİ DE YENİ BİR BAŞLANGICIN MİLADI HALİNE GETİRMEYE KARARLIYIZ: 14 Mayıs seçimlerine en geniş demokrasi ittifakı ile girmek için her türlü çabayı harcamaya devam ediyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı, Kürt ittifakı ve diğer bütün toplumsal demokrasi güçleriyle birlikte kuracağımız birliktelik, bizim değişim gücümüzün temel kaynağıdır. Kendi öz gücümüze ve halkımızın sonsuz güvenine sonuna kadar inanıyoruz. Bu güçle seçimleri de yeni bir başlangıcın miladı haline getirmeye kararlıyız.”