CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Mevcut iktidarın başındaki Recep Tayyip Erdoğan sürekli sürekli bu konuları kaşıyan, istismar eden bir siyasetçi. 2011`de, 2015`te miting meydanlarında Genel Başkanımızın mezhebini yuhalatan birisi. Bir istismarın, bir konunun kapanabilmesi için Genel Başkanımız bir açıklama yaptı. Dünyanın en çok izlenen videolarından birisi oldu. Bu konu tamamen kapanmıştır. Türkiye`de hiç kimse inancından ve etnik kimliğinden dolayı aşağılanamaz. Genel başkanımız onu söylemeye çalışmıştır" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan`ı ziyaret etti. CHP Genel Başkanı, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu`nun ‘Alevi` notuyla paylaştığı video açıklamasını değerlendiren Ağbaba, şunları söyledi:
“Mevcut iktidarın başındaki Recep Tayyip Erdoğan sürekli sürekli bu konuları kaşıyan, istismar eden bir siyasetçi. 2011`de, 2015`te miting meydanlarında genel başkanımızın mezhebini yuhalatan birisi. Bir istismarın, bir konunun kapanabilmesi için genel başkanımız bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Dünyanın en çok izlenen videolarından birisi oldu. Bu konu tamamen kapanmıştır. Türkiye`de hiç kimse inancından ve etnik kimliğinden dolayı aşağılanamaz. Genel Başkanımız onu söylemeye çalışmıştır. Önemli bir video ve açıklamadır."
“YALAN VE İFTİRAYA SARILMIŞ BİR SİYASETLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Ağbaba, ayrıca gündemle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
“Resmen anketler düştükçe yalan söylüyorlar. Buradan söylüyoruz; bizim herhangi bir açıklamamızda, ortak mutabakat metninde Diyanet`in kapatılacağıyla ilgili bir cümle, kelime ya da harf bulursa biz seçimlere girmeyeceğiz. Tamamen yalan. Tamamen yalan üzerine kurulmuş bir söylemle karşı karşıyayız. İftira ediyor, yalan söylüyor. Türkiye tarihinde hiçbir siyasetçi bu kadar yalana sarılmamıştır. Bir başka mesele `bunlar gelince Öcalan`ı serbest bırakacaklar` diyor. Biz, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış birini nasıl serbest bırakacağız? Bu da tamamen yalan. Kendisi hala adaya heyetler gönderiyor. Hala devletin üst düzey görevlileri bugün adada görüşmeler yapıyor ama dönüp bizi suçluyor. Böyle bir şey yok, bunu reddediyoruz. Her türlü terörün karşısındayız.
Terör örgütünü birileri destekliyorsa aynaya baksın. Kendisi Gaffar Okkan`ın katillerini Meclis`e taşıyor. Milliyetçi seçmenlere onun hesabını kendisi versin. Bu tür yalanlarla işimiz yok, cevap bile vermeye değmez. Yalana ve iftiraya sarılmış bir siyasetle karşı karşıyayız ama vatandaş artık bunu yemiyor. Vatandaşların gündemi yoksulluk, açlık ve 11 ilde yaşanan deprem. Göreve geldiğimiz zaman yoksulluğu ve insanlar arasındaki ayrımı tarihe gömeceğiz."
"SÜLEYMAN SOYLU`NUN NİYETİ OLABİLİR"
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nun `Alevi` açıklamasını hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu`nun `Hak Muhammed Ali`nin yolunda LGBT var mı` sözlerini de değerlendiren Ağbaba, şunları söyledi:
"Samimi değiller. Cem Vakfı Onursal Başkanı İzzettin Doğan`ın açmış olduğu davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nde `Cem evleri ibadethanedir` kararı çıktı, Türkiye`de bunun uygulanması gerekiyor ama uygulanmadı. Biz belediyelerimizde, cemevlerinin ibadethane olduğuyla ilgili ortak bir karar aldık. Bir kişi bile `benim ibadethanem cemevi` diyorsa tartışılamaz. Cemevleri, bu insanların yüzyıllardan beri kullanmış oldukları ibadethanedir. Bize tartışmak düşmez, o insanların görüşüne saygı göstermek düşer. Geldiğimizde cem evleri yasal ibadethane statüsünü kazanacak.
İçişleri Bakanı`nın ne söylediğini kimse bilmiyor. Bir gün LGBT, bir gün başka bir şey diyor… Bizim o konularla ilgili bir tartışmamız yok. Bizim hedefimiz Avrupa Birliği, yargı bağımsızlığı, hukuk güvencesi, herkese aş iş, liyakat, emekliye 15 bin lira bayram ikramiyesi. Her eve en az 8 bin 500 TL girecek, Aile Destekleri Sigortasıyla beraber her eve ayda en az bir cumhuriyet altını girecek, evinde hiç sigortası bulunmayanları ilk olarak devlette işe yerleştireceğiz diyoruz ama onlar bunları konulmuyorlar. Kendi aralarında top çevirmeye devam ediyorlar. Her gün bir suçlama, İstanbul ve Ankara seçimlerindeki yalanlarını unutmadık. `Sisi`yi mi seçeceksiniz Binali Bey`e mi oy vereceksiniz` diyorlardı, şimdi Sisi ile kanka oldular. Sisi`nin kapısında kedi gibi geziyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri`ne aynı şeyi söylüyorlardı. Genel Başkanımızın söylediği gibi bizim iki kırmızı çizgimiz var; vatanımız ve bayrağımız. Allah onlara akıl, vicdan ve biraz akıl versin."