UĞUR İSTANBULLU
Türkiye Komünist Partisi`nin dün Artvin`de düzenlediği milletvekili adayı tanıtım etkinliğinde konuşan sanatçı Orhan Aydın, “14`ü gecesi bu siyasal ahlaksızlık bir daha karşımıza gelmemek üzere defolup gitsinler. Ama hesap vermeden hiçbir yere gidemeyeceklerini de gözlerinin içine bakarak söylemek durumundayız. Mesela yalnız 5`li çete değil. Bunlar 5`ten ibaret değiller… Onların ortakları Recep Tayyip Erdoğan. Bunun hesabını sormadan bu seçimin bir önemi var mı?” dedi.
Türkiye Komünist Partisi, Artvin`de; Sosyalist Güç Birliği ittifakı çatısı altında seçimlere giren milletvekili adayları Semra Yavuz Kavaz ve Resul Duran`ı tanıttı. Milletvekili aday tanıtım etkinliğine TKP Merkez Komite üyesi Selahattin Kural ve sanatçı Orhan Aydın da katıldı. Sanatçı Orhan Aydın ise şunları söyledi:
"BU TOPRAKLARIN GERÇEK SAHİPLERİ SUSUYORLAR"
“Artvin deyince; bu coğrafyanın, bu toprakların bir insanı olarak, buradaki geçmişi en iyi bilenlerden bir tanesiyim. Buradaki insanlar çok büyük acılar yaşadılar, toprağa düştü insanlar. Ben Şavşatlıyım. Fatsa`dan sonra devrimci hareketin en güçlü olduğu bölgelerden bir tanesiydi bu bölge ve buradaki insanların tamamı çok büyük acılar yaşadılar, çok büyük sevinçler yaşamış olmalarına rağmen. Ben Doğu Karadeniz`in bir çocuğu olarak; AKP gericiliğine, MHP faşizmine karşı ilk büyük kitlesel sesin benim coğrafyamdan gelmesini bekledim. Çünkü, işçi sınıfının mücadelesinin önüne çok büyük setler ördüler. Sanat ve aydınlanma mücadelesinde çok büyük duvarlar ördüler. Aydınlanma mücadelesi yapan insanları ötekileştirip hain ilan ettiler, terörist ilan ettiler.
Köylülere aynı şeyleri yaptılar. Domates üreticisinden biber üreticisine varana kadar aynı şeyi yaptılar ve soğan üreticisine de aynı şeyi yapıyorlar. Herkesi ötekileştiriyorlar ve bunlara etiket yapıştırıyorlar. Buna en büyük ses geçmişte çay mitingleriyle, fındık mitingleriyle bu bölgeden çıktı. Karadeniz`den çıktı. 68-78 arasındaki o en büyük devrimci ayaklanmaya bakın elinde Türk bayraklarıyla Samsun`dan Ankara`ya yürüyen Deniz Gezmiş ve yol arkadaşları vardı neden Samsun`dan yola çıktılar ve sonra Karadeniz`deki fındık mitinglerini kimler yaptılar, tütün mitingleri nasıl oldu? Şimdi bu topraklar değersiz mi ki bu toprakların gerçek sahipleri susuyorlar.
"VİCDANLI İNSANLARIN ÖRGÜTLENMESİ GEREKİYOR"
Altılı masa ile ilgili sorular soruluyor Kemal Bey`in dışında o masada bir tane vicdanlı insan tanımıyorum. Bu coğrafyada yaşıyorum. Ankara`dan aday gösterdikleri Sadullah beyefendi zamanında bana açılan üç tane dava var. Nasıl verecekler bunun hesabını, suç ortakları var o masada nasıl olacak? Nasıl verecekler devrimcilere, aydınlara, savcılara bunun hesabını. Ama biz vicdanlı insanlar yine de Erdoğan denilen karanlıktan onun dayattıklarından kurtulmak için bir oy Kılıçdaroğlu`na Erdoğan gitsin diye; bir oy TKP`ye. SOL Parti diyor ki `bir oy Kemal Kılıçdaroğlu`na, bir oy SOL Partiye.` Yani vicdan sorgulaması yapıyoruz. Bağımsız, kamucu bir devlet ve ülke yaratmanın yolu da buradan geçiyor. Vicdanlı insanların örgütlenmesi gerekiyor çünkü eşitlikçi, özgürlükçü, laik, akıl birliği yaratmak lazım. Ben size bir müjde vereyim, arkadaşlarımdan özür dileyerek söyleyeyim hemen şurada CHP il binasının orada Artvin`de ilk semt evini açıyor Türkiye Komünist Partisi.
Bu bence alkışlanacak bir durumdur. Çünkü tamamıyla sizlere güvenilerek yapılmış bir durumdur. 14`ü gecesi bu siyasal ahlaksızlık dünü, bugünü ile geleceği ile birlikte bu coğrafyadaki emekçilerin, işçilerin, sosyalistlerin, devrimcilerin önümüzdeki süreçte verebileceği mücadele ile birlikte bir daha karşımıza gelmemek üzere defolup gitsinler ama hesap vermeden hiçbir yere gidemeyeceklerini de gözlerinin içine bakarak söylemek durumundayız. Mesela yalnız 5`li çete değil. Bunlar 5`ten ibaret değiller… Onların ortakları Recep Tayyip Erdoğan. Hepsinin ortağı. Bunun hesabını sormadan bu seçimin bir önemi var mı? O zaman hepimize kolay gelsin.”
TKP Merkez Komite üyesi Selahattin Kural ise “Bu seçimlerde bağımsız sosyalist hattın mümkün olduğunu söylüyoruz. Bu yüzden bu seçimlerde en çok konuşması gerekenlerin emekçiler olduğunu söylüyoruz. O yüzden kola, kola girmenin zamanı diyoruz” dedi.