22 Eylül 2024 Pazar

16:25   EGE DENIZI`NDE PEŞ PEŞE IKI DEPREM   16:21   MERSIN MILLETVEKILI UYSAL, SANAL BAHIS ÇETELERIYLE MÜCADELE İÇIN İLK ADıMı ATTı   16:04   METEOROLOJI`DEN YENI UYARı... 11 ILDE KUVVETLI YAĞıŞ BEKLENIYOR   15:52   SAYıŞTAY`ıN 2023 YıLı GÖÇ İDARESI BAŞKANLıĞı DENETIM RAPORU: “TAŞıNMAZLARA YAPıLAN DEĞER ARTıRıCı HARCAMALARıN ILGILI TAŞıNMAZıN MALIYETINE EKLENMEDIĞI TESPIT EDILDI”   15:49   SAYıŞTAY: VAKıF YÜKSEKÖĞRETIM KURUMLARıNDA ÜCRETSIZ OKUTULMASı GEREKEN ASGARI LISANS ÜSTÜ ÖĞRENCI SAYıSıNA YÖKSİS ÜZERINDEN ULAŞıLAMıYOR   15:34   UTKU ÇAKıRÖZER: OKULDA TEMIZLIK EMEK SÖMÜRÜSÜYLE DEĞIL, KADROLU PERSONEL ILE SAĞLANıR. EVLATLARıMıZ VE ÖĞRETMENLERIMIZIN SAĞLıĞı RISK ALTıNDA   15:10   SAYıŞTAY TESPIT ETTI: "ÇALıŞMA VE SOSYAL GÜVENLIK BAKANLıĞı, IŞ SAĞLıĞı VE GÜVENLIĞI KONULARıNDA `ORANTıSıZ ILETIŞIM` KURDU"   15:10   SAYıŞTAY TESPIT ETTI: "ÇALıŞMA VE SOSYAL GÜVENLIK BAKANLıĞı, IŞ SAĞLıĞı VE GÜVENLIĞI KONULARıNDA `ORANTıSıZ ILETIŞIM` KURDU"   14:51   ÖZGÜR ÖZEL: “SÖZLEŞMELI ERIMIZ MAŞALLAH ABAKAY`A ALLAH`TAN RAHMET, AILESINE VE MILLETIMIZE BAŞSAĞLıĞı DILIYORUM”   14:44   SÜLEYMAN BÜLBÜL`DEN BAKAN YERLIKAYA`YA TEPKI: ``ÇOCUKLAR UYURKEN SUSULUR, ÖLÜRKEN DEĞIL``   14:33   CHP MERSIN MILLETVEKILI DINÇER: "TASARRUF TEDBIRLERI ADı ALTıNDA ÖNCE IŞÇININ, ARDıNDAN DA ÇOCUKLARıN SERVIS HAKKıNı ELINDEN ALDıNıZ"   14:06   İRAN`DA KÖMÜR MADENINDE MEYDANA GELEN PATLAMADA EN AZ 51 KIŞI ÖLDÜ   14:01   SAYıŞTAY: ``HAZINE GARANTILI DıŞ KREDI KULLANAN KAMU KURUM VE KURULUŞLARıNıN ÖDEDIĞI KUR FARKı 17 MILYAR 887 MILYON 301 BIN 403 TL OLDU``   13:27   SAYıŞTAY`ıN 2023 YıLı MSB DENETIM RAPORU: ``AFAD`ıN, MSB`DEN TALEP ETTIĞI HAVA ARAÇLARıNıN 4 MILYON LIRALıK UÇUŞ MALIYETI MSB`YE AKTARıLMADı``   13:14   EGE DENIZI`NDE DEPREM   13:11   DİSK GENEL BAŞKANı ARZU ÇERKEZOĞLU: “3 EKIM`DE ANKARA`DA KITLESEL MITING YAPACAĞıZ”   13:10   MSB: PIYADE SÖZLEŞMELI ER MAŞALLAH ABAKAY ŞEHIT OLDU   13:04   CHP`LI BÜLBÜL, ZEYTIN ÜRETICISININ SORUNLARıNA DIKKATI ÇEKTI: “ÜRETIM MALIYETLERI YÜZDE YÜZ ARTTı, ZEYTIN ALıM FIYATLARı GERILEDI”   12:57   SAYıŞTAY`ıN 2023 YıLı GENÇLIK VE SPOR BAKANLıĞı DENETIM RAPORU: "YURTLARDAKI ÖZEL IŞLETMELERDEKI IŞLETICI SEÇIMINDE GENEL MÜDÜR`ÜN TAKDIR HAKKı PUANı BELIRLEYICI"   12:39   ERDOĞAN TOPRAK: “ERDOĞAN, HÜDA PAR`A ANAYASA`NıN 4. MADDESIYLE SORUNLARı OLMADıĞıNı SÖYLEMEKLE YETINIYOR”  
 
     
   

İMAMOĞLU DÜZCE`DE: “PATATES SOĞANIN FİYATINA BİLE GÜLEN İNSAN BU MİLLETİ UNUTMUŞ İNSANDIR, YOLLAYIN EVİNE GİTSİN”


İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Düzce`de, "Milletinden kopmuş bir yönetim. İnsanını görmüyor insanını tanımıyor. Varsa yoksa kendi hükümranlığı, kendi yönetim kavgası. `Ben yöneteyim de ne olursa olsun. Ben seçimi kazanayım da ne olursa olsun` anlayışı. Milletin ekonomiden canı yanıyormuş, Düzceliler kiralık ev bulamıyormuş. Düzceliler aşırı kiralardan evinin kirasını ödeyemiyormuş. Bunların hiçbirisi bunun umurunda değil. Patates soğanın fiyatına bile gülen insan bu milleti unutmuş insandır, yollayın evine gitsin” diye konuştu.

 

Tarih : 9 Mayıs 2023 Salı 17:40   Okunma : 399

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Düzce`de, "Milletinden kopmuş bir yönetim. İnsanını görmüyor insanını tanımıyor. Varsa yoksa kendi hükümranlığı, kendi yönetim kavgası. `Ben yöneteyim de ne olursa olsun. Ben seçimi kazanayım da ne olursa olsun` anlayışı. Milletin ekonomiden canı yanıyormuş, Düzceliler kiralık ev bulamıyormuş. Düzceliler aşırı kiralardan evinin kirasını ödeyemiyormuş. Bunların hiçbirisi bunun umurunda değil. Patates soğanın fiyatına bile gülen insan bu milleti unutmuş insandır, yollayın evine gitsin” diye konuştu.

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu`nun ardından Düzce`de miting düzenledi. Mitinge, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. İmamoğlu, Düzce mitinginde şunları söyledi:

“ASLINDA VATANIN HARMANI BURASI MEMLEKETİN HARMANI: Memleketimin en güzel coğrafyalarında birindeyiz Düzce`deyiz. Kendimi buraya çok yakın hissederim, çünkü doğduğum yörenin coğrafyasını taşır. Buraya ne zaman gelsem heyecan duyarım. Burada akrabalarım, dostlarım var, arkadaşlarım var. Ticaret yaptığımda çokça geldiğim bir yer, onun için çok seviyorum. Düzce`nin insanını da seviyorum. Çünkü, Düzce farklı kültürlerin, farklı insanların, memleketimin her yöresinden, her etnik kökeninden insanın olduğu bir yer. Aslında vatanın harmanı burası. Memleketin harmanı, memleket insanının birbiriyle komşuluk yaptığı, konuştuğu, dertleştiği, acı gününü paylaştığı, iyi gününü paylaştığı bir yer. Düzce her tavrıyla, her davranışıyla örnek şehirlerimizden birisi. Bu içtenliği, bu demokrasi atmosferini daha da güçlendirmemiz lazım. Düzce, Bolu, Sakarya bu bölge, hakkını alacağı bir döneme kavuşmak üzere. 

MELEN ÇAYI`NI KİRLETEN, BÜTÜN UNSURLARI REHABİLİTE EDEN BİR PROJE YÖNETİYORUZ: Ben Düzce`nin sorunlarını çok yakından takip ediyorum ve biliyorum. Çünkü Düzce`yle sadece siyasi bir bağım yok. Aynı zamanda biliyorsunuz, İstanbul denince akla Melen Çayı gelir, İstanbul denince akla Melen Havzası gelir. Melen Çayı ve Melen Havzası`na yoğun çabalarla, ciddi bir çalışma süreci başlattık. Altyapısına yönelik, özellikle Melen Çayı`nı kirleten, bütün unsurları toplayan bir proje yönetiyoruz. Hatta İstanbul adına, buradaki süreci, Melen Havzası`nı yönetebilmek için önemli bir merkez açılışını yaptık geçtiğimiz kasım ayında. Melen Çayı`nı korurken sadece Melen`e bir altyapı yatırımı yapmayacağız. Aynı zamanda Melen`i kirleten bütün unsurları rehabilite edeceğiz. Melen`i kirleten bütün atık suları toparlayıp arıtarak, temizleyerek Karadeniz`e aktaran bir sistemi bitirmek üzereyiz. Bunlar bizim sorumluluğumuz. Yine bunları yaparken hem Düzce şehrine hem Melen sathı içeresinde bulunan köy ve mahallelere altyapı yatırımları yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla tabiri caizse İstanbul`un bir eli Düzce`de olacak.

MİLEN`DE YAŞANAN TALİHSİZLİK, TÜRKİYE`NİN BUGÜN DÜŞTÜĞÜ DURUMUN DA BİR ÖZETİ: İstanbul`un Düzce`de bu katkıları sürerken yine gözü kulağı da burada. Niye? Bir talihsizliği sizlerle paylaşmak isterim. Aslında bu bahsedeceğim talihsizlik, Türkiye`nin bugün düştüğü durumun da bir özeti. 2016 yılının aralık ayında bitireceğiz diyerek, Melen Barajı için gün ve saat veren bu iktidar ve bu iktidarın bakanı, tam 7 yıl önce ve ne yazık ki işte `ben bilirim, en iyi ben yaparım` aklının tezahürü. Niçin? Mühendislikten, bilimden, faydalanmaktan uzak kalırsanız ve Devlet Su İşleri gibi bu memleketin kadim kurumunu ne yazık ki çürütürseniz, oradaki aklı selim insanları dinlemezseniz, orada taş duvar yığma usulünden vazgeçip beton gövdeyle bir baraj üretmeye kalkarsanız, o gövde mühendislik olarak yanlış bir tercih oldu ve ne yazık ki derin çatlaklarla yapılamadı. Ve o açılış yapılamadı ve hatırlayın, 2019 seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanı sanki İstanbul`da belediye başkanı adayı gibi ilçe ilçe gezerek `ben İstanbul`un 2050 yılına kadar su sorununu çözdüm` dedi. Ama kendisi bile, işte sistemin rejimin bozukluğundan bahsediyorum, kendisi bile barajının henüz yapılmadığının farkında değil.

BİR YERDE EĞER RANT VARSA, KİŞİSEL ÇIKAR VARSA, KİŞİSEL BİR BEKA VARSA, ORAYI HİÇ ISKALAMAZLAR: Ben ne zaman ki kalktım Düzce`ye geldim, buradaki arkadaşlarımla barajı ziyaret ettik. Oranın çatlaklarını tespit ettik, durumun farkına varıldı. Hemen bir ihale daha, ihaleyi alan firma `Bu iş olmaz` dedi, bıraktı gitti. Bir ihale daha, şimdi firma, artan fiyattan dolayı şantiyeyi bıraktı. Şu an askıda bir Melen Barajı var. 15 yıldır bitirilemeyen bir Melen Barajı var. Bakın bu ne demek biliyor musunuz? Bu ülkenin, yöneticilerinin işte bilimden, teknikten devlet yönetme anlayışından uzaklaşmış bir yönetim olması, kopuk, birbirinden habersiz. Ama nereden haberdarlar biliyor musunuz? Bir yerde eğer rant varsa, kişisel çıkar varsa, kişisel bir beka varsa, orayı hiç ıskalamazlar, oraya hemen abur cubur dalar. Bakın memleketin gerçek ihtiyaçlarından uzaklaşan bu aklı hep birlikte 14 Mayıs`ta tıpış tıpış evine yollayacağız. Düzce`nin her sorununa hâkim bir yönetim gelecek. Bu yönetim, sadece sorunlara çözüm üretmeyecek, sorunlara çözüm üretirken sizlerle konuşacak. Siyasi parti ayrımı yapmaksızın, burada belediye başkanı hangi partiymiş bakmaksızın, herkesle milleti için çalışacak.

PATATES SOĞANIN FİYATINA BİLE GÜLEN İNSAN, BU MİLLETİ UNUTMUŞ İNSANDIR: Düzce`nin sorununun ne olduğunu biliyoruz. Burada bir hava kirliliği sorunu var bunu da biz çözeceğiz. Avrupa`nın hava kirliliği en yüksek kentlerinden birisi Düzce ve bu sorunu biz çözeceğiz. Altyapı sorunları var biz çözeceğiz. Doğasını koruyacak tedbirleri nasıl Melen Havzası`nda alıyorsak, bütün ilçelerinde, Düzce`nin dağ köylerinde yine çözümü biz bulacağız. Tarımı, buradaki ahşap işi başta olmak üzere farklı sektörlerin gelişimine katkı sunacağız. Bütün bunları yaparken tekrar söylüyorum ortak akılla istişareyle Düzce`nin konularını Düzce`yle konuşarak, Düzce`nin yerel idarecileriyle ortak masa kurarak çözeceğiz. Ama bunlar ne yaptı? Ekrem İmamoğlu örneğin, CHP`nin, Millet İttifakı`nın İstanbul`da seçilmiş belediye başkanı. Ne yaptılar? Ekrem`e randevu vermiyor Cumhurbaşkanı 4 yıldır. Ya Allah aşkına Ekrem`e randevu versen ne olur, vermezsen ne olur? 16 milyon İstanbulluya randevu vermiyorsun sen. Bunun farkında değil, kopmuşlar. Milletinden kopmuş bir yönetim. İnsanını görmüyor, insanını tanımıyor, varsa yoksa kendi hükümranlığı, kendi yönetim kavgası, ben yöneteyim de ne olursa olsun. Ben seçimi kazanayım da ne olursa olsun. Milletin ekonomiden canı yanıyormuş, Düzceliler kiralık ev bulamıyormuş. Düzceliler aşırı kiralardan evinin kirasını ödeyemiyormuş. Bunların hiçbirisi bunun umurunda değil. Patates soğanın fiyatına bile gülen insan, bu milleti unutmuş insandır, yollayın evine gitsin.

BEN DİYEN GİDECEK BİZ DİYEN GELECEK: Bu millet bu ülkede yeter ki araba üretilsin, yeter ki teknoloji gelişsin ama aldatarak değil. Yeter ki bu yoksulluğu görmeyin, bu işsizliği görmeyin… İşsizlik oranları, her şehirde neredeyse üç gencin birisi işsiz. Üniversite okuyan gençler ne iş yaparım ne iş bulurum endişesiyle geleceğe umutla bakamıyor. Bunu unutan bir insan, ülkesini millet unutmuştur o bir tek kendi makamını düşünüyor. `Gitmesi gereken biz değiliz `diyor gençler. Gitmesi gereken belli. `Ben` diyen gidecek biz diyen gelecek. `Biz` diyen kim? Hayatını hak, hukuk mücadelesine adamış, Bolu`dan Düzce`ye, Sakarya`dan İstanbul`a kadar yüz kilometrelerce yürüyüp bu milletin, bu devletin esas sorunun adalet olduğunu yıllar önce dile getirmiş, devlet insanı, devlet ahlakını, devlet aklını en iyi temsil edecek olan ve memleketin birleştirici gücü olan milletin ittifakının kurucusu olan 13`üncü Cumhurbaşkanımız olacak olan Kemal Kılıçdaroğlu`dur. Bakın güçlü bir ekibiz.”

"CEKETİNİ ÇIKAR" TEZAHÜRATLARI YAPILDI

Vatandaşların ‘Ceketi çıkar` tezahüratları üzerine "Ceketimi çıkarayım? Öyle daha mı güzel oluyor? İyi hadi çıkaralım ceketi bakalım. Ben altı Mayıs`ta çıkarttığım o ceketi hiç giymedim zaten. Bu millet huzura erene kadar bu yoğun mücadelenin içinde olacağım. Ne demiştim? `Ben bu sürecin 2023`teki bu seçimin en çalışkan neferi olacağım` dedim. Sonuna kadar çalışacağız. Kemal Kılıçdaroğlu`nu, Cumhurbaşkanı yapacağız, milleti iktidara getireceğiz" diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DÖVER GİBİ, SÖVER GİBİ, SURATA ASIK BİR AVUÇ İNSANI YOLLAYACAĞIZ EVİNE: Az kaldı. Şafak 5. Tamam ben sevgi pıtırcığıyım hiç merak etmeyin. Ya bunların sevgi pıtırcığı olmakla sorunları var. Niye biliyor musunuz? Bunlara göre devletin yüzü asık olacak. Devlet vatandaşına parmak sallayacak. Devlet vatandaşına `Hadi oradan` diyecek. `Al git` diyecek… diyemeyeceğim o kadarını. Yahu devlet nedir biliyor musunuz? Devlet güçlü olacak ama devlet afete karşı güçlü olacak. On binlerce insanını yitirmeyecek. Devlet depreme karşı güçlü olacak. Devlet tehlikelere karşı güçlü olacak. Ama devlet vatandaşına karşı şefkatli olacak, insanına karşı vicdanlı olacak, adaletli olacak, erdemli davranacak. Devlet, insanına sımsıcak elini uzatacak. Devlet, yoksulu koruyacak, devlet yardımcı olurken, yardımı lütuf gibi değil, sorumluluğu olduğu için yaptığını hissettirecek. Millete oy için `Sosyal yardım yapıyorum` diye böbürlenmeyecek. Bakın biz İstanbul`da veren elin alan eli görmediği bir sistem ortaya koyduk. Askıda faturayı biliyorsunuz değil mi? Millet bile birbirine yardımcı olurken, kimse kimseyi görmüyor, bilmiyor. Ve işte bizim insanımızın, bizim ahlakımızın, örf adetlerimizi inancımızın bize emri budur. Onun için bu ahlakı temsil edendir devlet. Bunların ortaya koyduğu döver gibi söver gibi, surata asık bir avuç insanı yollayacağız evine.

CUMHURİYETİN BİZE EMANET ETTİĞİ DEĞERLERİ NE YAZIK Kİ SIKINTIYA UĞRATAN BU YÖNETİMİ GÖNDERECEĞİZ: Deprem bölgesinde on binlerce insanımızı kaybettik içimiz yanıyor. Bir daha böyle bir acıyı yaşamamamız lazım. Hem dua edeceğiz hem işimizi yapacağız. Düzce`de bir deprem bölgesi. Düzce, Sakarya, Bolu, İzmit, İstanbul tümden bu bölgenin depremle ilgili bütün zafiyetlerini gidereceğiz. Kentsel dönüşüm süreçleri ve bu bölgenin özellikle imar uygulamaları olsun bütün düzenlemeleriyle ilgili yerel yönetimleri güçlendirerek yerel yönetimlerle çalışarak mutlaka Düzce`nin de bütün sorunlarını giderip sıfır sorunu olan depremde bir kişinin bile canının yanmayacağı can kaybının olmayacağı bir süreci, bu coğrafyaya hep birlikte hediye edeceğiz. Bu kolay mı, vallahi kolay yeter ki kendini bu millete emanet et. Düzce`de özellikle yoğun bir üniversite öğrencisi olduğunu biliyorum. Üniversitelerde ciddi bir barınma sorunu olduğunu da biliyorum. Bakın İstanbul`u devraldığımızda bir tek yatak kapasitesi bile olmayan bir belediye devraldık. Şu anda üç senede bu Eylül ayında tam beş bin yatak kapasitesi olacak bunu üç yılda başardık. Göreceksiniz üniversiteye çocuğunu yollayan bir anne, bir baba asla çocuğuyla ilgili barınmayı sorun etmeyecek. Bunu sadece İstanbul`da değil Düzce`de de yapacağız memleketin her yerinde yapacağız. Yeter ki milletin parasını, millete hizmet için harca. Yeter ki ahlaklı bu milletin tek kuruşuna zeval getirme. Bu milletin parası kendine yeter. Bu cennet vatanın imkanları kendine yeter. Bu insanların kabiliyeti kendine yeter. Bu millet güzel bir millettir. Bu 86 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti ikinci yüzyılına girerken büyük bir sınav veriyor. İkinci yüzyılına girerken cumhuriyetin bize emanet ettiği değerleri ne yazık ki sıkıntıya uğratan bu yönetimi göndereceğiz.

EKREM İMAMOĞLU`NU DEĞİL MİLLETİ, DEMOKRASİYİ TAŞLAYACAK KADAR YÜZSÜZLER BUNLAR: Ama aynı zamanda güçlü bir demokrasiyi, güçlü bir özgürlük atmosferini Cumhuriyet`in kimsesizlerin kimsesi olduğu bir dönemi ve özellikle devlet insanlarının vatandaşa karşı haddini bildiği bir süreci bu millete emanet edeceğiz. Milleti birbirinden ayıran değil, efendim oy verenler milli bu iktidara kalsa oy vermeyenler milli değil. Bu iktidara kalsa onlara oy verenler milli iradeyi temsil ediyor. Bize oy verirlerse darbeci oluyor. Bunlara kalsa haşa utanmazlar, utanmazlar bir tavır ortaya koyarlar neredeyse alnına cihaz tutacak, sana diyecek ki cennete, bana diyecek ki cehenneme. İnsanların inancına kadar, insanların milli duygularına kadar değerlerini siyasete alet edip bir oy için her şeyi yapabilecek hatta bir avuç insanı 100–150 insanı organize Erzurum`un adını lekeleyecek şekilde bir organizasyonla Ekrem İmamoğlu`nu değil milleti demokrasiyi taşlayacak kadar yüzsüzler bunlar. Bu Millet aklı başında bu millet eğriyi, doğruyu görür. Haklıyı, haksızı görür.

ÖYLE BİR OKKALI OSMANLI TOKADI ATTI Kİ BUNLARA: Kalktılar seçimi elimizden almaya, biliyorsunuz. 31 Mart`taki seçim var ya, bu kardeşinize anasının ak sütü kadar helaldir. Bunu elinden almaya kalktılar. Uydurma bir kararla, neymiş efendim, sandıklarda terörist varmış aynı hikâye bugünün hikayeleri. Hani bir tane suçlu var mı? Hapis yatan var mı bir tane? Bakanıydı, cumhurbaşkanıydı, rakibim olan aday, kalktı bize, millete `Hırsızlar` dedi, `Çaldılar` dedi. Bakın bu kadar yalanı, dolanı unutmayın bunlar hafızada dursun. Bunu yapan, her şeyi yapar. Peki ne oldu bunu yaptılar? 13 bin 500 oyu beğenmeyenlere İstanbul halkı bütün Türkiye`mizin her yerinden insanlar öyle bir okkalı Osmanlı tokadı attı ki bunlara tıpış tıpış. 806 bin farkını tek tek saydırdılar onlara. İşte bu seçimde öyle olacak, bu seçimde de millet kazanacak.

DEMOKRASİ BAYRAMI YAŞAMAYA HAZIR MIYIZ: Sevgili Düzceliler bir sözleşme yapalım. 4 gün kaldı, gece gündüz çalışacağız. Sevgili gençler ayrışmayacağız. Bir oyunuza bile sıkıntı getirmeyeceksiniz. Arkadaşlarınızla konuşun. Sizin geleceğinizin seçimi bu seçim. Önümüzdeki 20-25 yılın seçimi. Bu seçimde ayrışmadan, birleşe birleşe kazanacağınıza söz veriyor musunuz? 14 Mayıs`a kadar özellikle hanımefendiler, erdemli, ahlaklı bir dönem için destek istemeye gece gündüz çalışmaya, komşularınızla, dostlarınızla güzel yüzle, güzel duygularla beraber hasbihal etmeye, oylarını istemeye hazır mıyız? 14 Mayıs`a kadar beyefendiler hep beraber bu çalışmaya katılmaya hazır mıyız? 14 Mayıs günü seçim sandıklarda görev almaya, görev almamışsanız Türkiye Gönüllüleri`ne üye olmaya, sandıklarda oy patlaması yapmaya ve özellikle sandık günü, elinizde o canım, ay yıldızlı Türk bayraklarınızla okulların önünde sokaklarda okulların önündeki caddelerde bir demokrasi bayramı yaşamaya hazır mıyız? 15 Mayıs sabahı millet, kazanıyor. Kazanıyoruz millet.” 

Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinerji.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA