SOL Parti Parti Meclisi üyesi Pelin Bektaş, TRT`de yaptığı propaganda konuşmasında, “Bu seçim, karanlıkla aydınlık arasında. Bu seçim, yağmacılarla emekçi halk arasında. Bu seçim, yurttaşlarımızı enkaz altında bırakanlarla dayanışmaya koşanlar arasında. Bu seçim, ABD`nin Büyük Ortadoğu Eş Başkanı ile yurtseverler arasında. Bu seçim, yobazlarla kadınlar arasında. Bu seçim, tarikatlarla çocuklarımız arasında. İşte bu yüzden, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, saray rejimine son vermek için bir oy Kemal Kılıçdaroğlu`na verelim. Birleşelim, bu seçimi ilk turda bitirelim. Oyumuza birlikte sahip çıkalım ve kazanalım. İnanın biz daha güçlüyüz, daha kalabalığız ve daha kararlıyız” dedi.
Pelin Bektaş, bugün TRT`de SOL Parti adına propaganda konuşması yaptı. Bektaş şunları söyledi:
“İnanın, bu kötülükler iktidarı gidiyor. İnanın, bu kadına düşman, gençlere düşman, laikliğe, Cumhuriyet`e düşman; işçiye, emekçiye düşman, umuda düşman karanlığın bugün son günü. Size bu umutla sesleniyorum. Ben, Pelin Bektaş, Sol Parti adına hepinizi sevgiyle selamlıyorum. İnanın kazanacağız. Kadın düşmanı AKP`yi yarın göndereceğiz. Onlar, kadının hayatına, canına, özgürlüğüne, varlığına savaş açtı. Okula gitmemiz, çalışmamız, sokağa çıkmamız, kahkaha atmamız yasaklandı. Bu karanlık iktidar altında kadınlar öldürüldü, şiddet gördü, baskı altında tutuldu, okuldan alındı, çocuk yaşta zorla evlendirildi, tarikatlarda istismara uğradı. Şimdi daha fazlasını istiyorlar. Kadın haklarına savaş açarak yan yana geldiler. İstanbul Sözleşmesi`ni kaldırdılar, 6284`e göz diktiler.
“AKP FAŞİZMİNE KARŞI YILLARCA MÜCADELE ETTİK”
Tarikat yurtlarına mahkum edilen yoksul halkın çocukları, Ensar`da istismara uğradı, Aladağ`da öldürüldü. Enes Kara, çaresizlikten canına kıydı. Bu karanlığa, bu kötülüğe, bu zorbalığa yeter. Yasağına, fetvasına, tarikatına yeter. AKP faşizmine karşı yıllarca mücadele ettik. 21 yıldır hiç durmadan, geri adım atmadan en önde kadınlar direndi. Biz direndik. Susmadık, korkmadık, itaat etmedik. Bugün de o sarayda oturan yanlış adama meydan okuyoruz, kafa tutuyoruz. Tayyip Erdoğan, bil ki seni yarın gönderiyoruz. Biz kadınlar, senden hesap soracağız. Arkamıza bakmadan yürüdüğümüz o günler ve geceler için hesap soracağız. Hayatlarının baharında erkek şiddetiyle katledilen kız kardeşlerimiz için hesap soracağız.
“ÜLKE, 40 HARAMİLERİN ÇİFTLİĞİNE DÖNDÜ”
Ben, aynı zamanda ataması yapılmayan bir öğretmen olarak sizlere sesleniyorum. Hileli mülakatlarla hakkı elinden alınmış yüz binlerce arkadaşımız adına konuşuyorum. Bin bir emekle üniversiteyi bitirip işsizliğe mahkum edilen gençler için söz alıyorum. Bu iktidar, bizim geleceğimizi çaldı. Güvencesiz işlerde kölelik ücretine bizleri mecbur etti. İşsizlik girdabında bir sürü arkadaşımız yaşamdan koptu. Emekçilerin kazanılmış tüm hakları yok edildi. Memleket, kimsenin mutlu olmadığı, nefes alamadığı bir ülke haline geldi. Eğitim, sağlık özelleştirildi. Kızılay, depremde çatır satan, tarikata çocuk kaçıran bir kötülük imparatorluğu kurdu. Özel okul, özel hastane, özel oteller sahibi bakanlarıyla, mafyasıyla, tetikçisiyle ülke, 40 haramilerin çiftliğine döndü.
“SARAY REJİMİNE SON VERMEK İÇİN BİR OY KEMAL KILIÇDAROĞLU`NA VERELİM”
Kendi çocuklarına han hamam düzeni kuran Saray`dan, onun yandaşlarından herkes bıktı. Damadından oğluna, fetvacısından bakanına, çetesinden mafyasına, topunuzdan sıdkı sıyrılmayan kalmadı. Artık bu iktidara bir dakika daha tahammülümüz yok. Bu seçim, karanlıkla aydınlık arasında. Bu seçim, yağmacılarla emekçi halk arasında. Bu seçim, yurttaşlarımızı enkaz altında bırakanlarla dayanışmaya koşanlar arasında. Bu seçim, ABD`nin Büyük Ortadoğu Eş Başkanı ile yurtseverler arasında. Bu seçim, yobazlarla kadınlar arasında. Bu seçim, tarikatlarla çocuklarımız arasında. İşte bu yüzden, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, saray rejimine son vermek için bir oy Kemal Kılıçdaroğlu`na verelim. Birleşelim, bu seçimi ilk turda bitirelim. Oyumuza birlikte sahip çıkalım ve kazanalım. İnanın biz daha güçlüyüz, daha kalabalığız ve daha kararlıyız. Ne yaparlarsa yapsınlar, sonunda kazanan da biz olacağız. Bu iktidara son vermek, sadece bir başlangıç olacak. Haklarımızı ve geleceğimizi kazanmak için gençler, kadınlar, emekçiler, ezilenler olarak, örgütlenerek mücadeleye devam etmek zorundayız.
“BİZ MÜCADELE ETMEZSEK BU FAŞİST YAPI DAĞITILAMAZ”
Yarın bu iktidarı gönderdiğimizde, karşımızda 21 yıldır devlet içerisinde örgütlendirilmiş bir suç örgütüyle karşı karşıya olacağız. Biz mücadele etmezsek bu faşist yapı dağıtılamaz. Biz peşine düşmezsek suçlular yargılanmaz. Biz peşine düşmezsek ülkenin geleceği, AKP`nin yeni versiyonu bir sağcılıktan kurtulamaz. Özelleştirmeler geri alınmaz. NATO üsleri kapatılmaz. Emekçiler insanca yaşayamaz. Yarınlarımızı patronların insafına, çağın karanlığına teslim etmemek için SOL Parti var. Bu ülkede gençlerin, emekçilerin, kadınların mücadelesini veren SOL Parti var. 50 yıldır mücadele yolundan sapmayan; Denizlerin, Mahirlerin, Fikri Sönmezlerin yolunda yürüyen SOL Parti var. Cerattepe`de, Tekel`de, Gezi`de, 8 Martlarda, sokaklarda ve üniversitelerde direnen SOL Parti var. Sokaklarında özgürce yürüdüğümüz eşit ve adil bir ülkeyi kurabilmek için, aydınlık yarınlarımız için oylar sola. Sadece sola, SOL Parti`ye. Oyunu bozuk düzenin farklı temsilcilerine verme; NATO`culara, Amerikancılara verme. Özelleştirmecilere, sömürücülere verme. Gericilere, tarikatçılara verme. Oyunu sola, SOL Parti`ye ver.
“OYUNU SOL PARTİ`YE VER Kİ ABD VE NATO`YU KOVALIM, BAĞIMSIZLIĞI KAZANALIM”
Oyunu SOL Parti`ye ver ki laikliği kazanalım, tarikatları kapatalım. Oyunu SOL Parti`ye ver ki ABD ve NATO`yu kovalım, bağımsızlığı kazanalım. Oyunu SOL Parti`ye ver ki yağma düzenini yıkalım, özelleştirilen varlıklarımızı geri alalım. Oyunu SOL Parti`ye ver ki paranın padişahlığına son verelim, emeğin ülkesini hep beraber kuralım. Oyunu SOL Parti`ye ver ki yasaklar, baskılar bitsin; kadınlar, gençler özgür ve korkusuzca yaşasın. Sevgili halkımız; bilin ki sizi yürekten seven SOL Parti`niz var, devrimciler var, biz varız.”