HDP`nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ`ın da aralarında bulunduğu 108 sanığın yargılandığı Kobani Davası`nın duruşması bugün yapıldı. Duruşmada savcılığın esas hakkındaki mütalaasına ilişkin konuşan eski Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Bu tabloda bizim de şapkamızı önümüze koymamız gerekiyor ama bu ülkeyi karanlığa boğmaya karşı aydınlık meşalesini taşımaya devam edeceğiz. Bu bizim tarihsel sorumluluğumuz. İktidara kazandırıldı ama onlar bile değişmek zorunda. Fransa`yı görüyorsunuz. Siz toplumda ırkçılığı, sınıf farkını ve haksızlığı derinleştirirseniz, bir yerde patlak verir” dedi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen Kobani Davası`nın duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü`ndeki mahkeme salonunda bugün yapıldı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar da duruşmayı takip etti.
Sanıkların savcılığın esas hakkındaki mütalaasına karşı beyanlarını sunduğu duruşmada, eski Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel, şunları söyledi:
“Adaletin açığa çıkarılmasını bir kenara bırakalım. 6-8 Ekim`de 37 kişinin yaşamlarını kaybetmesinden sorumlu olanlar hala iktidardadır. Ancak siz ‘barış içinde olalım` diyen Kürt halkını yargılıyorsunuz. Biz siyasetçilerin de yaşananların açığa çıkarılması konusunda sorumluluğu var ama en çok da iktidarın var. Savcı bey ise bu konuda sorumluluk üstlenmiyor. Savcı Goebbels`in yardımcısıdır. Bu kadar korkunç bir mütalaa hazırlanamaz. Gerçeği açığa çıkarmak değil iktidarı korumak ve DAİŞ`in savunuculuğunu yapma yaklaşımı mütalaada açığa çıkıyor. Savcı nasıl bu kadar bağlamından kopuk ve iktidarın söylemlerine uygun suç yaratan bir mütalaa hazırlar?
“FRANSA`YI GÖRÜYORSUNUZ. SİZ TOPLUMDA IRKÇILIĞI, SINIF FARKINI VE HAKSIZLIĞI DERİNLEŞTİRİRSENİZ, BİR YERDE PATLAK VERİR”
Mevcut siyasi düzen bizi yıldıramaz. Daha moralli bir şekilde mücadele edeceğiz. Bu tabloda bizim de şapkamızı önümüze koymamız gerekiyor ama bu ülkeyi karanlığa boğmaya karşı aydınlık meşalesini taşımaya devam edeceğiz. Bu bizim tarihsel sorumluluğumuz. İktidara kazandırıldı ama onlar bile değişmek zorunda. Fransa`yı görüyorsunuz. Siz toplumda ırkçılığı, sınıf farkını ve haksızlığı derinleştirirseniz, bir yerde patlak verir. Türkiye`de yabancı düşmanlığı ciddi bir tehlike. CHP sözde sosyal demokrat bir parti. O bile körüklüyor.”
KIŞANAK: “BÖYLE BİR MÜTALAA HAZIRLAMAK İÇİN HUKUK İNSANI OLMAYA GEREK YOK”
Tuncel`in ardından konuşan eski Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak, şunları söyledi:
“Başından beri yargıdaki temel gerilim konusu karmaşık hale getirildi. Bizler hakkındaki başka dosyaların birleştirilmesiyle kapsamı büyüdü. Kobane olayları denilen olaylarla bizim aramızda bağ kurmak için başkaca davaları buraya koymanızla birlikte dosya içinden çıkılmaz bir hale geldi. Hukuku ayaklar altına alarak Saray`ın talimatıyla bizlerle alakası olmayan şiddet olaylarını bizimle buluşturmak için yoğun bir çaba içerisindesiniz. Bu adil yargılanma hakkının baştan ortadan kaldırılmasıdır. Siz bizim suçluluğumuzu kanıtlayamamışsınız ama bizden suçsuz olduğumuzu kanıtlamamızı istiyorsunuz. Böyle bir mütalaa hazırlamak için hukuk insanı olmaya gerek yok. Herhangi bir polise verseydiniz mütalaa olurdu. İddianamede bile olmayan hatta sadece isim benzerliği olduğu için bazı tutanakların bile mütalaaya konulduğunu gördük.”
YÜKSEKDAĞ: “BU MÜTALAANIN İNCELENEBİLMESİ VE YANIT VERİLEBİLMESİ İÇİN MAKUL BİR SÜREYE İHTİYAÇ VAR”
Kışanak`tan sonra eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, şöyle konuştu:
“Bu davayı sonuçlandırmak istiyorsunuz. İddianame yangından mal kaçırılarak gelen süreç, siyasetçilerin sorgularının yapılmaması ile devam etti. Sorgu verme hakkımızı elimizden aldınız. Bizim karşımıza 5 milyon sayfalık dosya çıkarırsanız biz de 5 gün isteme hakkına sahibiz. Üçüncü kritik suçu işlemek üzeresiniz. Mütalaa sonrası savunma için zemin ve koşulları yaratmamak ve savunma hakkını gasp etmek suçunu işleyeceksiniz. Yapmayın diyoruz ama yapacaksınız çünkü siyasi iktidar tarafından sizlere sınırsız suç işleme yetkisi verildi.
Ben rehin aldığınız bir siyasetçiyim. Okumaya fırsat bile bulamadım. Biz sizin yargıladığınız FETÖ`cüler gibi değiliz. Bize bunu dayatamazsınız, yutturamazsınız. 6 ayda bir FETÖ davası sonuçlandırabilirsiniz ama bize aynı sistemi uygulayamazsınız. Davamızı kapatmak ve görevi tamamlamak istiyorsanız nafile. Suç işleyerek duruşmayı hızlandırabilirsiniz ama biz sizin suçunuza ortak olmayız. Bu mütalaanın incelenebilmesi ve yanıt verilebilmesi için makul bir süreye ihtiyaç var.
Nasıl olsa asa sizin elinizde değil mi? Böyle bir dayatma ile bize boyun eğdiremezsiniz. O yüzden aklın vicdanın yoluna saparak, vazgeçmek gerekiyor. Kesintisiz duruşma kararına söz verilmeli. Süre kısıtlaması kararından vazgeçilmeli. Bütün sanıkların savunma yapabilme olanakları yaratılmalı.”
Sanık beyanlarının ardından duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.