Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, TÜPRAŞ işçilerinin taleplerini Meclis gündemine taşıdı. Karaca, "TÜPRAŞ işçilerinin ücretleri bugün açlık sınırında... TÜPRAŞ işçileri insanca yaşayacakları bir ücret istiyorlar, ücretlerinin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmasını talep ediyorlar" dedi.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, bugün TBMM`de TÜPRAŞ işçilerinin taleplerine ilişkin bir açıklama yaptı.
"TÜPRAŞ İŞÇİLERİNİN ÜCRETLERİ YOKSULLUK SINIRININ ÜSTÜNE ÇIKARILMALI"
Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, şunları kaydetti:
"TÜPRAŞ işçilerinin ücretleri yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmalı ve tehlikeli iş kolunda çalışan işçiler için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmalıdır. AKP`nin iktidara gelir gelmez özelleştirdiği, Koç Holding`in sahibi olduğu, Batman, İzmir Aliağa, İzmit, Kırıkkale`de dört rafinerisi bulunan TÜPRAŞ her yıl rekor seviyelerde kâr açıklıyor. TÜPRAŞ 2022 yılında bir önceki yıla göre net satış gelirlerini yüzde 215,9 artırarak 481 milyar 765 milyon liraya çıkardı. 2022 yılında da bir önceki yılda olduğu gibi Fortune 500 Türkiye listesine ikinci sırada giren TÜPRAŞ, net kârı ve cirosuyla dünyanın 30. Avrupa`nın 7. büyük şirketi. Türkiye`nin en büyük sanayi kuruluşu ve kimyasallar kategorisinde ülkenin ihracat şampiyonu...
"TÜPRAŞ İŞÇİLERİ YILLARDIR MAAŞLARIMIZ ERİDİ, GEÇİNEMİYORUZ` DİYEREK İSYAN EDİYOR"
TÜPRAŞ`ın sadece bir işçinin emeğiyle yaklaşık 4 milyon TL kâr elde ediyor, işçilerin gözü ise iyileştirme zammında. 2019 yılında yüksek hakem heyeti ve Koç Holding iş birliğiyle, güvenilirliği tartışılan TÜİK`in enflasyon rakamlarının yarısına mahkum edilen TÜPRAŞ işçilerinin ücretleri bugün açlık sınırında. 2000`li yıllarda yaklaşık yedi asgari ücret tutarında ücret alan TÜPRAŞ işçileri, yıllardır ‘Maaşlarımız eridi, geçinemiyoruz` diyerek isyan ediyor ve feryadını ne patron duyuyor ne de yetkili sendika. Açlık sınırında ücretlerle çalışan TÜPRAŞ işçileri ek zam istiyor.
"YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE ÜCRET"
TÜPRAŞ işçileri insanca yaşayacakları bir ücret istiyorlar, ücretlerinin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmasını talep ediyorlar. İşçiler, Koç Holding`in ve TÜPRAŞ yönetiminin kendilerini düşük bir zam beklentisine ikna etmeye çalıştığını belirtiyor. TÜPRAŞ işçileri ise ‘TÜPRAŞ`ın son üç ayda yaptığı kâr 6,4 milyar TL. Bu kârı yaparken, aylardır eleman eksikliğinden dolayı fazla mesai ile çalıştırılan bizlerin emeği var` diyor. Bakın, TÜPRAŞ`ta güvenlik biriminde 2010 yılı sonrası işe giren bir işçinin eline aylık 14 bin 200 lira brüt maaşından Koç Vakfı ve sendika aidatı kesintilerinden sonra sadece 10 bin lira geçiyor. Yine işletmelerde, sahada çalışan 2007 tarihinde işe başlayan bir işçinin aylık brüt ücreti 19 bin 700 lira iken kesintilerle elinde kalan 14 bin 750 lira gibi bir tutar oluyor. Nasıl geçinsin TÜPRAŞ işçisi, ne yesin içsin, kirasını nasıl ödesin?
"YOĞUN ÇALIŞMA RİSKİ ARTTIRIYOR"
TÜPRAŞ`ın tehlikeli çalışma grubunda yer alan bir işletme. TÜPRAŞ işçisi birçok kimyasalın bulunduğu gazlı ortamın tam içinde çalışıyor, her nefesinde bu kimyasalları soluyor. Hastalık kol geziyor işletmelerde. Rafineride en ufak hata, ölümlü iş kazalarıyla sonuçlanabilecekken, yıl içinde defalarca yangın ve patlama meydana geliyor. Deneyimli çalışanlar sayesinde profesyonel müdahaleler yapılabiliyor ve işçiler çoğu zaman canları pahasına müdahalelerle olası büyük patlamaların önüne geçiyor. Tecrübeyle müdahale edilemeyen herhangi bir patlama, kontrol altına alınamazsa rafinerinin bulunduğu ilçedeki binlerce insanı ve sanayi kuruluşunu yok edecek güçtedir. Psikolojik, ekonomik olarak yorgun düşen işçilerin talepleri karşılanmazsa, işçiler mobbingle, baskıyla, düşük ücretlerle çalıştırılmaya devam edilirse bu gibi kazaların yaşanması sürpriz olmayacaktır. Nitekim 2017 yılında yaşanan patlamada 4 taşeron işçi yaşamını kaybetmiş, dönemin AKP`li bakanı TÜPRAŞ önünden ‘Her şey yolunda, üretim devam ediyor` diyerek o yıl kârını 11 kat arttıran Koç Holding için de kendileri için de işçinin canının kıymeti olmadığını teyit etmişti.”