MUSTAFA USTA
Sinoplu emlakçılar, fiyatların yüksekliğinden ve iş yapamamaktan şikayetçi. Sinoplu emlakçı Ahmet Atalay, “Çok fahiş fiyatlar. 22 bin TL`ye ev kirası mı olur? Şu anda boş evler, eşyasız evler 8-9 bin TL. Normal eşyalı evler 10-25 bin TL arasında değişiklik gösteriyor. Satılık daireler de arttı. En kötü satılık ev 2 milyon. Artık 1,5 milyona ev bulamazsın. 1 milyon 800 bin liraya belki giriş kat bulabilirsin. 2 milyondan başlıyor. Bugün 3+1 evlerin fiyatları 3-3,5 milyon. Bugün sıfır evlerin fiyatları 4-4,5 milyon. Bu milletin ev alma olayı hayal oldu. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu, tamamıyla hükümetin yanlış ekonomisinden kaynaklanıyor” dedi.
Sinop`ta emlakçılar, artan fiyatlar nedeniyle ev satamamaktan şikayet etti. Emlakçı Ahmet Atalay, şunları söyledi:
"BU, TAMAMIYLA HÜKÜMETİN YANLIŞ EKONOMİSİNDEN KAYNAKLANIYOR"
"3-4 aydan beri bir hazırlık yapıldı. Hükümet fiyatları uçurdu. Tabii kiralık evler, satılık evlerin fiyatları fahiş bir şekilde, Sinop için söylüyorum, arttı. Hükümetin yanlış ekonomisi, yanlış para hesapları, yanlış şeylerden dolayı, Türkiye ekonomisinde de böyle yanlışlar yapıldığı için fiyat artışları oldu. Dolar, almış başını gitmiş. Euro, almış başını gitmiş. Altın, almış başını gitmiş. Demir fiyatları artmış olsa da yine olacaktı ama en azından kiralama konusunda bu kadar sıkılıp bu kadar bunalmayacaktı. Ev alacaktı, bir rekabet olacaktı, fiyatlar biraz daha düşük olacaktı. Yani çok fahiş fiyatlar. 22 bin TL`ye ev kirası mı olur? Şu anda boş evler, eşyasız evler 8-9 bin TL. Normal eşyalı evler 10-25 bin TL arasında değişiklik gösteriyor. Yani böyle bir şey görülmemiş. Sinop tarihinde böyle bir şey yok. Yani acayip şekilde fiyat artışları oldu. Ben yine söylüyorum, çekinmenin de bir anlamı yok. Hükümetin yanlış politikaları... Satılık daireler de arttı. En kötü satılık ev 2 milyon. Artık 1,5 milyona ev bulamazsın. 1 milyon 800 bin liraya belki giriş kat bulabilirsin. 2 milyondan başlıyor. Bugün 3+1 evlerin fiyatları 3-3,5 milyon. Bugün sıfır evlerin fiyatları 4-4,5 milyon. Bu milletin ev alma olayı hayal oldu. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu, tamamıyla hükümetin yanlış ekonomisinden kaynaklanıyor. Yanlış yapmış olduğu ekonomik sisteminden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bunun yükünü de halk çekiyor.
"BİR KİRALIK EVİ VERMEYE KALKSAN BİR EV SATMIŞ GİBİ OLUYORSUN"
‘Ekmek 10 TL olacak` diyorlar. Bu millet nasıl geçinecek, nasıl yapacak, ne olacak? Bunu hiç mi düşünmüyorsunuz? Asgari ücret 11 buçuk, kiralar 10 bin TL zaten. Bu adam ne yiyecek, ne içecek? Ev almak falan hayal oldu artık. Ev alma olayı yok. Ev almayı kimse düşünmüyor artık. ‘Ben nasıl kirayı verebilirim, nerde ucuz kiralık ev bulabilirim`, millet bunun derdine düşmüş artık. Bizim işlerimiz, hepsinde olduğu gibi durgun. Yani kiraya verebilirsen veriyorsun. Bugün bir kiralık evi vermeye kalksan bir ev satmış gibi oluyorsun. Bu denli oldu artık memleket. O yüzden yukarıdaki büyüklerimizin, abilerimizin biraz daha bu konuda duyarlı olmasını bekliyorum. Bu gidişle biz Arjantin`e döneceğiz. Çok kötü bir durum. Felaket bir durum. Bugün etin kilosu olmuş 400 TL. Biz, bu milleti uyardık zamanında. Ama kimse bizi anlamadı. Gittiler, yine mevcut olan hükümete oy verdiler kardeşim. Artık değişim şart, değişilsin. Yeter, değişim şart artık. Yeter yani, artık millet bıktı yani. Bu hükümetten millet bıktı artık. İsterseler beni içeri atsınlar. Ne yapayım, ben içimden geçeni söylüyorum. Bıktırdılar artık bizi, bıktırdılar. Evimize ekmek götüremedikten sonra, evimizin pazar alışverişini yapamadıktan sonra, kiramızı ödeyemedikten sonra, borcumuzu ödeyemedikten sonra bizim yaşamamızın bir anlamı yok ki. Bak, ileride göreceksiniz intiharlar artacak. Kredi kartları patlayacak. İnsanlar daha kötü bir duruma düşecek. Bunlar iyi günlerimiz. Bizi felaketler bekliyor. Felaketler bekliyor bizi. Bugün bu şekilde gidersek felaketler bekliyor. İnsanları resmen fuhşa, hırsızlığa zorluyorlar. Durum bu ülke bu hale geldi yani."
"MAL SAHİBİ OLMAYI BIRAKIN, EV KİRALANAMIYOR”
Emlakçı Doğukan Evrimer ise şöyle konuştu:
"Bu kredi olanaklarıyla maalesef zaten satış mümkün değil. Günlük kiralık bazında bin 500-2 bin TL`ye ulaşmış bir halde. Otel fiyatları deseniz 2 kişilik 5-6 bin TL`yi buluyor. Bu tabii ki en düşük odalardan bahsediyoruz. Yani şu an zaten hissedilmeyeceğini düşünüyorum ben. Şu anki bu ekonominin yaptırımlarını bu yaz değil kışa doğru girerken maalesef vatandaşlarımızın yeterince hissedeceğini düşünüyorum. Şu an pek hissedildiğini düşünmüyorum, çünkü şöyle bir sebepten dolayı; bankalar şu anda kredi olanaklarını tamamen kesti, fakat bankanın tabii ki para satması lazım. Bu paranın satılması yolunu da şu anda kredi kartlarının limitlerini yükselterek buldular maalesef. İnsanlar da biliyorsunuz cebinizdeki para olmadığı zaman aynı sizin kendinizinmiş gibi harcarsınız. Ay sonunda da bu acı reçeteyi görürsünüz. Daha insanlar bilinçlenmedi. Daha şu anda kış olanaklarının şartlarını da anlayamadılar. Şu anda rutin bir şekilde yapıyorlar, çünkü memurlara da zam, işçilere de zam geldiği için çok hissettiklerini düşünmüyorum. Ama bu tabii ki sürdürülebilir bir ekonomi tarzı değil. 2-3 ay içinde her şey daha da kötüleşecek. Yani insanlar şu anda mal sahibi olmayı bırakın, kiralık ev bulamıyorlar. Bugün asgari ücret ne kadar? Bugün 22 bin TL yapsanız kirasını mı verecek, doğal gazını mı ödeyecek, elektrik faturasını mı ödeyecek, temel ihtiyaçlarını mı karşılayacak? Hangisini yapacak bu vatandaş? O yüzden maalesef yurt dışına göçler başlıyor. Şu anda da görüyoruz, KDV yüzde 18`den yüzde 20`ye çıktı. Tarihte böyle bir şey yok.
"CEP TELEFONUNU BİLE YATIRIM OLARAK ALIYORUZ"
Otomobiller de ÖTV tekrar bir kere daha alınacak, bir sefere mahsus. İnşallah diğer zamlarda da bir sefere diye geçmez diyorum ama 2-3 ay içinde daha da net bir şekilde kötü durumun halini anlayacağız. Gerçekten aşırı bir düşüş var, çok kötü diyebiliriz. Bunun temel sebebi; zaten bizim işlerimiz, kredi ile ödenen… Çünkü nakit parası şu anda vadede, çünkü vade oranları yüzde 40`ta kur korumalı mevduat hesabında. Hem TL`sini garanti altına almış hem de dolar olarak yükseldiğin de garanti altına almış. Çok saçma bir sistem buluyorum. Zengin olan insanlar daha da zenginleşti, fakir olanlar daha da fakirleşti. Şu anda hiçbir satış yaptığımız yok. Seçimden önce 1-2 tane satış yapmıştık. Şu anda herhangi bir satış yok. Bu kredi olanlarıyla da artık insanlar mal sahibi değil, insanlar geçim, kendi hayatını sürdürebilme politikasında ilerliyor. Bazı şeylerin yatırım olarak düşünülmemesi lazım. Yani evleri insanlar bugün yatırım olarak alıyor. Arabayı yatırım olarak alıyor. Cep telefonumuzu bile yatırım olarak alıyoruz. Bunların temel ihtiyaç olması lazım. Bu da maalesef bizim Türkiye`mizde mümkün gözükmüyor."
Emlakçı Doğan Yılmaz ise "Kiralar yükseldi, evet. Bütün her şey artınca mal sahipleri kiralarını ister istemez artırdı. İnsanların mallarının değeri de otomatikman artıyor. Tabii kira değerleri de buna istinaden arttı" dedi.