CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Kütahya`nın Emet ve Hisarcık bölgelerinde birçok köyün arsenikli su kullanmak zorunda kaldığına dikkat çekerek, “İnsanlar, arsenikli su içtikleri için kan değerlerinde normalin 50 katı, 20, 30 katı yükseklikte, idrar ve kan numunelerinde ETİ Bor`da çalışan ve Emet`te yaşayan insanların çok yüksek düzeyde arsenik içeriyor. Bu insanların zehirlenmesine artık göz yummayın. Kanser oranı çok yüksek. Bu insanları hastalığa ve ölüme mahkum etmeyin. Buraya düzgün su getirin yoksa büyükşehir belediyelerinden tankerlerle su getirin. Yeter artık” dedi.
CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Kütahya`nın Emet ve Hisarcık bölgelerinde birçok köyün arsenikli su kullanmak zorunda kaldığını ve bölgede yaşayan yurttaşlar ile Eti Bor işletme Fabrikası`nda çalışan işçilerin kan değerlerinde normalin 30 katı yüksekte arsenik olduğunu söyledi. Kasap, şöyle konuştu:
“Emet ilçemiz yıllardır arsenikli suya mahkum ediliyor. İnsanlarımız burada zehir içiyor desem azdır. Borun bulunduğu bu arazide maalesef arsenik de var. Bütün sularda çok yüksek düzeyde insanların içemeyeceği düzeyde bor ve arsenik içeriyor. Yıllardır söylüyoruz, bu ikinci dönem milletvekilliğimiz. 5 yıl önce de söylemiştik. Bu suyu, bu zehiri suyu insanlara içirmeyin.”
Kasap, Emet Belediyesi`nin ilçe merkezine yaptığı çeşmede suyun akmadığını da göstererek Kasap sözlerine şöyle devam etti:
“Ne yaptılar? Dağ suyu getiriyoruz dediler. Bakın Emet Belediyesi`nin icraatı, bakın su yok. İnsanlar, arsenikli su içtikleri için kan değerlerinde normalin 50 katı, 20, 30 katı yükseklikte, idrar ve kan numunelerinde ETİ Bor`da çalışan ve Emet`te yaşayan insanların çok yüksek düzeyde arsenik içeriyor. Bu insanların zehirlenmesine artık göz yummayın. Kanser oranı çok yüksek. Emet, Hisarcık ilçelerimiz bu borla birlikte bulunan arsenikten dolayı çok ciddi düzeyde sağlıkları tehdit altında. Bu insanları hastalığa ve ölüme mahkum etmeyin. Buraya düzgün su getirin yoksa büyükşehir belediyelerinden tankerlerle su getirin. Bu insanlarımızı zehirlemeyin. ‘Yeter artık` diyoruz.”