Muğla`da Menteşe Kent Konseyi`nin çağrısı ile Akbük Plajı`nda toplanan vatandaşlar, kıyıların işgaline karşı "Havlunu Al Gel" eylemi gerçekleştirdi. Menteşe Kent Konseyi Başkanı Nuran Aldan, “Hali hazırdaki tüm kıyı işletmeleri derhal kamulaştırılmalı ve asıl sahibi olan halka geri verilmelidir” dedi.
Ege kıyılarında "Havlunu Al Gel" eylemi devam ediyor. Muğla`nın Menteşe ilçesi Sarnıç köyündeki Akbük Plajı`nın girişinde araçlardan 100 TL ücret alınıyor.
2020 yılında işletmesi Muğla Çevre Vakfı (MUÇEV) Turizm Ticaret Anonim Şirketi`ne verilen Akbük Plajı`nda, hem giriş ücretlerine hem de kıyı işgaline tepki gösteren vatandaşlar, Menteşe Kent Konseyi`nin çağrısı ile plajda toplandı. Eyleme, bazı STK`lar ve siyasi partiler de destek verdi. Akbük Plajı`na gelen eylemciler, açılmış olan bariyerden geçti ve ücret ödemedi. Basın açıklaması sırasında araçları ile plaja gelen vatandaşlardan da ücret alınmadı.
"DENİZE GİRMEDEN CEBİMİZDEN BİN LİRA ÇIKIYOR"
Basın açıklaması öncesinde plajdaki vatandaşlara seslenen Menteşe Kent Konseyi`nden Gülçin Kınay şunları söyledi:
"Okullar açılmak üzere belki son tatilinizde kıyıya gelmişsiniz amacımız sizleri rahatsız etmek değil. Bugün burada Menteşe Kent Konseyi olarak yaptığımız çağrı ile sizlerle de buluşmaya geldik. Hepimizin yaşadığı bir sorun var. Artık Muğla`da vatandaşlar hiçbir kıyıyı kullanamıyor. Mecbur buraya girebilmek için insanlar, zaten son zamlar ile birlikte yaşanmaz hale gelen ülkemizde benzin fiyatını göze alarak ailecek çıkıp geliyorlar. Geldikleri zaman ne oluyor, burası normalde Sarnıç köyüne bağlı olan bir plajı. Bu plaja vatandaşımız gelirdi, köylüler böreği gözlemesini satmaya gelirdi. Ben çocuklarımı burada sizin gibi ağacın altında büyüttüm. Ben yer sofrası bile getirdiğimiz kahvaltı yaptığımızı hatırlıyorum. Hepimiz de sığıyorduk bu plaja. Herhangi bir karmaşa da yoktu. Şimdi eskisinden daha kötü olan, ağaçların kesildiği yeni düzenlemeler dedikleri şeylerle iyice çileden çıkmış bir Akbük Plajı ile karşı karşıyayız. Buraya çıktınız geldiniz kapısına, plajın kapısına bir bariyer koymuşlar. Bu bariyerden aracınızla geçtiğinizde sizden 100 lira alıyor. İlk önce buradan başlıyorsunuz para vermeye. Sonra şezlonglara mahkum kalıyorsunuz. İki şezlongun arasından denize girecek mesafe bile kalmamış. Şezlongu 300 liraya kiralıyorlar. Daha denize ayağınızı sokmadan cebimizden bin lira çıkıyor. Artık bu duruma yeter diyoruz."
“GÜNÜBİRLİK DENİZE GİRMENİN MALİYETİ NEREDEYSE 1000-1500 TL`YE MAL OLMAKTADIR”
Basın açıklamasını okuyan Menteşe Kent Konseyi Başkanı Nuran Aldan ise şunları söyledi:
"MUÇEV, 4 Nisan 2014 tarihinde, Muğla`ya Hizmet Vakfı ve Türkiye Çevre Koruma Vakfı ortaklığı ile kurulmuştur. MUÇEV`in kurulduğu 2014 yılından bugüne kadar, Muğla`da halkın kullanımına açık olan ne kadar yerin MUÇEV`in kullanımına tahsis edildiğini, Muçevin kıyıları işletmelere ne kadar ücretle kiraya verdiğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu ihaleleri alan kişi ve kuruluşların kim oldukları bilgisi derhal kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Bugün burada toplanmamızın nedeni olan Akbük Plajı, ticari şirket gibi faaliyet gösteren vakıf görünümündeki Muğla`ya Hizmet Vakfı`nın işletmesine verilerek kamu yararına aykırı olarak ticarileştirilmiştir. Plaj yıllardır birçok yol denenmek suretiyle giderek halktan uzaklaştırılan, halkın kullanımına kapalı hale getirilen bir yer haline dönüştürülmüştür. Plaja arabalarıyla gelen vatandaşlardan plaj girişinde arabalarını park etmek istediklerinde özel mülkiyetli otopark işletmesi uygulaması nedeniyle araba başına 100 TL otopark ücreti alınmaktadır. Plaja girildiğinde de özel işletmeler şezlong ve şemsiye kullanımı adı altında vatandaşlardan afaki bedeller istemektedir. Bu keyfi ve yasa dışı uygulamalar neticesinde vatandaşın özgür ve serbestçe, ücretsiz olarak denize girme hakkı gasp edilmektedir. Akbük Plajı`nda günübirlik denize girmenin günlük maliyeti neredeyse 1000- bin 500 TL`ye mal olmaktadır.
“KIYI ŞERİDİNDE HALKIN DENİZE ÜCRETSİZ GİREBİLECEK YERİ NEREDEYSE KALMAMIŞTIR”
Yine Akyaka`dan başlayarak, Turnalı ve Akbük koyuna kadar uzanan sahil şeridindeki kıyılar da ne şekilde ve nasıl olduğu bilinmeden özel işletmelere peşkeş çekilmiş ve işletmelerce parsellenerek yine halkın serbestçe kullanımına kapatılmıştır. Akyaka Akbük arasındaki kıyı şeridinde halkın denize ücretsiz girebilecek yeri neredeyse kalmamıştır. Muğla, Türkiye`nin en uzun kıyı şeridine sahip olan il olmasına rağmen Muğla`nın tüm ilçelerinde neredeyse halk ücretsiz olarak denize giremez hale gelmiştir. Giderek zorlaştırılan yaşam şartlarıyla birlikte evine hapsedilmeye uğraşılan halkın, yegane rahatlama aracı olan denize girme hakkının, bu şekilde yasa dışı ev keyfi uygulamalarla gasp edilmeye çalışılması kabul edilemez.
“TÜM KIYI İŞLETMELERİ DERHAL KAMULAŞTIRILMALI VE ASIL SAHİBİ OLAN HALKA GERİ VERİLMELİDİR”
Kamusal alana koyulan bir kapı ile tutturabildiğinden para talep eden ve halkın atacağı her adımı paraya çevirmeye çalışan bu zihniyeti asla kabul etmiyoruz. MUÇEV`in usulsüzlüklerinin yanı sıra, bir de Akbük`deki işletmelerin şezlongları ve masalarıyla kıyıları alenen işgal etmiş oldukları görülmekte ve halka şemsiyesini ve havlusunu koyacağı en ufak bir alan bırakılmadığı, bu sayede de fahiş fiyatlarla kiralanan şezlonglar dışında, para vermeden denize girmenin imkansız hale getirildiği bir sistem bize dayatılmaktadır. Hali hazırdaki tüm kıyı işletmeleri derhal kamulaştırılmalı ve asıl sahibi olan halka geri verilmelidir.”
Basın açıklamasının ardından yurttaşlar, şezlongların arasında yürüyerek "Kıyılar halkındır, halkın kalacak" sloganı attı. Deniz yüzen ve güneşlenen vatandaşlar da alkışları ile eylemcilere destek verdi. Yürüyüş sonrası eylemciler bir işletmenin önünde bulunan şezlongları kaldırıp havluların serdi ve denize girdi.