CHP Parti Meclisi Üyesi Turan Aydoğan, CHP İstanbul İl Kongresi`nde, "Ne yapmış Kılıçdaroğlu? Kılıçdaroğlu, Şenyaşar Ailesi ile buluşmuş. Roboski`ye gitmiş. Musa Anter`in oğlunu kabul etmiş. Sinan Ateş`in ailesi ile ilgilenmiş. Adaletsizliklerle ilgilenmiş. Niye? Siyasette iki soruyu kendinize sormazsanız siyaset yapamazsınız. Kimin için ve ne için siyaset yapıyorsunuz? Sayın Genel Başkanımız bunu net açıkladı. Dedi ki ‘Adaletsizliğin olduğu her yerde adalet mücadelesine devam edeceğim ve mazlumlardan yana siyaset yapacağım.` Farkına varamadık bunların" dedi.
CHP İstanbul İl Kongresi bugün Haliç Kongre Merkezi`nde yapılıyor. Cemal Canpolat ve Özgür Çelik`in il başkanlığı için aday olduğu kongre devam ediyor. Kongrede konuşan CHP Parti Meclisi Üyesi Turan Aydoğan, konuşmasının başında, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu`na çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Aydoğan`ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“DEĞİŞİM BUDUR: Sayın İl Başkanımıza teşekkür edeceğim önce. Burada, ailesinden, kızından, belki de etrafındaki diğer canlılardan uzun bir süre ayırdı, bir mücadeleyi verdi. Sonra da hukuksal zorunluluk gereği bir adım geride kalmak zorunda kaldı. Asla geride kalmaz, İl Başkanımıza teşekkür ediyorum, siyasetin hep de içinde kalır. Canan Kaftancıoğlu, kadınlar için bir modeldir. O model Türkiye`de yaygınlaşır, Türkiye Canan Kaftancıoğlularını istiyoruz. Değişim budur. Değişim Türkiye`de Canan Kaftancıoğullarını istemektir.
YAN DÖNMEYE GEREK YOK: Sayın Dursun Bulut`a teşekkür ediyorum, baklayı ağzından çıkarmadı, yüreklice söyledi. ‘Benim anladığım değişim, Kemal Kılıçdaroğlu`nu değiştirmektir` dedi. Bu salonda delegeye bu yüreklilikle doğruyu söyleyelim o zaman. Kıvırmaya, yana dönmeye gerek yok. En az Dursun Bulut kadar yürekli bir şekilde değiştirmek isteyen, ‘biz Kemal Kılıçdaroğlu`nu değiştireceğiz` diye açık söylesinler, dolanmasınlar. Başka yerlere girip çıkmasınlar.
HARUN KARADENİZ... EĞİTİM, BİLGİ, ÜRETİM...: Biz en büyük değişimi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile yaşadık zaten. Ama ben size 68 kuşağından bir devrimciyle örnek vererek anlatmak isteyeceğim yaşadığımız değişimi. Harun Karadeniz… 68 kuşağının yiğit evladı, hepiniz bilirsiniz, saygıyla anıyorum, hepimizde izleri vardır, bende fazlasıyla vardır. Ne demişti o 68 kuşağının gencecik insanları, o tarihte düşünün, bu bilişim yok, bilgilenmek çok zor, elinize geçebilecek çok az sayıda kaynaktan beslenebiliyorsunuz; demişti ki ‘eğitim, bilgi, üretim.` Doğanın diyalektiği içerisinde insanın diyalektiğini tanımlamıştı. Yıllar geçtikten sonra herkes bu düzlemde siyaset yaparken Sayın Kılıçdaroğlu, bir vizyon belgesi açıkladı. Müthiş bir şeydi o. Doğa ile iç içe barışık bir şekilde nasıl zenginleşeceğimizi, nasıl değişeceğimizi, o zenginliğin kaynaklarının gençlerimiz dahil olmak üzere nereden kaynaklı olacağını ve yoksulluğun nasıl yok edileceğini anlatmıştı.
NEOLİBERAL IŞILTILARIN ALTINDAKİ İFADELERLE DEĞİŞİM DİYE KİMSEYE GELMEYİN: Ben şimdi partimizin o yetkili ve etkili arkadaşlarına soracağım, ben o tarihte milletvekiliydim, çıktığım bütün televizyon programlarında bunlardan bahsettim. Bizim yoksulluğu nasıl bitereceğimizi, işsizliği nasıl bitereceğimizi, zenginliği nasıl yaratacağımızı orada bahsettin. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu da bugün buradaki konuşmasında dedi ki ‘Türkiye zenginleşir ve refahı bölüşür.` Doğru, Sayın Genel Başkanımız da vizyon belgesiyle zaten bunu söylemişti. Acaba biz bir özdeyiş vardır anlatabilmek için anlamak gerekir konusunda bir sorun mu yaşadık parti üst kadememizde acaba? Böyle bir sıkıntı mı yaşadık? O üst kademeden arkadaşlarımız, şimdi bu kadar çalışmayı yapmış, bu kadar öngörüyü önlerine koymuş, bir devrimcinin 68`de söylediğini bugün diyalektik içerisinde yeni dünyanın kurallarıyla endüstriyel dönüşüm, iş gücünde dönüşüm diyerek anlatmış, enerjide, gıdada dönüşüm diyerek anlatmış, yüksek yetenek inşasından bahsetmiş, gencecik çocuklarımızın temiz sermaye ile nasıl buluşacağından, nasıl üreteceğinden nasıl zenginleşeceğimizden bahsetmiş. Hiçbir şey dememiş gibi o yanında, yöresinde o üst düzeyde görev yapan arkadaşlarımız şimdi diyorlar ki değişim. Ama siz zeki insanlarsınız. CHP`nin delegesi de üyesi de zekidir. Kurşun askerler gibi her söylemden etkilenmez. Ama ortada bir gerçek var. Bunu yok sayarak bir yere varamayacaklarının farkında değiller. O devrimci nasıl bunu söylediyse 2023`te bunu söylemek devrimciliktir Türkiye`de. Esas devrim budur. İşe, aşa, ekmeğe, insana yatırım yapacak modeli konuşabilmektir. Öyle cafcaflı ifadelerle bu çalışmaların zekatı bile olmayacak neoliberal ışıltıların altındaki ifadelerle değişim diye kimseye gelmeyin. Benim aklıma yatmıyor.
GENEL BAŞKANIMIZ BUNU NET AÇIKLADI: Ne yapmış Kılıçdaroğlu? Kılıçdaroğlu, Şenyaşar Ailesi ile buluşmuş. Roboski`ye gitmiş. Musa Anter`in oğlunu kabul etmiş. Sinan Ateş`in ailesi ile ilgilenmiş. Adaletsizliklerle ilgilenmiş. Niye? Siyasette iki soruyu kendinize sormazsanız siyaset yapamazsınız. Kimin için ve ne için siyaset yapıyorsunuz? Sayın Genel Başkanımız bunu net açıkladı. Dedi ki ‘adaletsizliğin olduğu her yerde adalet mücadelesine devam edeceğim ve mazlumlardan yana siyaset yapacağım.` Farkına varamadık bunların. Peki ne olmuş helalleşme. Aslında tarihin en güzel sözünü etmiş Sayın Genel Başkanımız, bir devlet adamı kimliğiyle etmiş. Farkında değil arkadaşlarımız, sadece bir parti genel başkanı bunu söyledi zannediyorlar, hayır. Cumhurbaşkanı olduğunda devlet ile vatandaşı buluşturup helalleştireceğini söylemiş. Bu kürsüye çıkıp devrimci insanların buna itiraz etmesini anlamıyorum. Helalleşilmemiş binlerce devrimci var, devlet onlarla da helalleşmeli. Baskı gören, zulüm gören herkesle helalleşmeli. Biz herkesi kucaklamak zorundayız.”