DİLAN KUTLU
Dikmecelilerin tarım arazileri ve zeytinliklerinin üzerindeki acele kamulaştırma ve el koyma kararlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle açtıkları davanın ilk duruşması, Hatay 3. İdare Mahkemesi`ne bugün yapıldı. Dikmecelilerin avukatı Ecevit Alkan, mahkemeden 7452 sayılı olağanüstü hal kapsamında yerleşme ve yapılaşmaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi`nin “bekletici mesele” olarak Anayasa Mahkemesi`ne taşınmasını talep ettiklerini söyledi.
Deprem bölgesinde yeni konut yapımı için tarım arazileri ve zeytinlikleri imara açılan Dikmecelilerin, Hatay 3. İdare Mahkemesi`ne "tarım arazileri ve zeytinliklerinin üzerindeki acele kamulaştırma ve el koyma kararlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali" talebiyle açtıkları davanın ilk duruşması bugün yapıldı.
Hatay`ın Dikmece köyünde yaşayan yurttaşlar; tarım arazileri ve zeytinliklerinin üzerindeki acele kamulaştırma ve el koyma kararlarının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Cumhurbaşkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`na 25 Eylül`de dava açmıştı.
Hatay 3. İdare Mahkemesi, tarım arazileri ve zeytinliklerin üzerine yapılmak istenen TOKİ konutları için verilen acele kamulaştırma işlemiyle ilgili 6 Kasım 2023`te yürütmeyi durdurma kararı verdi.
MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURULMASININ REDDİNE KARAR VERMİŞTİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın 17 Kasım`da savunmasını alan mahkeme “yürütmenin durdurulması isteminin reddine” karar verdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın resmi duyurularına göre Dikmece`de 4 etapta 7 bin konut yapılmak isteniyor.
“MAHKEMENİN 7452 SAYILI YASANIN ANAYASAYA AYKIRILIĞI NEDENİYLE ANAYASA MAHKEMESİ`NE BAŞVURMASINI BEKLİYORUZ”
Bugün davanın ilk duruşması yapıldı. Dikmecelilerin avukatı Ecevit Alkan, ANKA Haber Ajanası`na 7452 sayılı olağanüstü hal kapsamında yerleşme ve yapılaşmaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi`nin “bekletici mesele” olarak Anayasa Mahkemesi`ne taşınmasını mahkemeden talep ettiklerini söyledi.
Dikmeceliler bugün Hatay Adliyesi önünde açıklama yaptı. Alkan burada yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi:
“Yeni yıla Dikmece davasıyla başlıyoruz. Hatay 3. İdare Mahkemesi ,bugün Dikmece`deki kamulaştırmaların hukuka aykırı olup olmadığının duruşmasını yaptı. Davaya hem Dikmece köylüleri hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekilleri katıldı. Mahkeme tüm tarafları dinledi. Mahkemenin, hukuka uygun bir karar vermesini bekliyoruz. Daha önce iki kere yürütmeyi durdurmuştu. En nihayetinde Dikmece`deki hukuka aykırı bütün işlemlerin iptal edilmesini bekliyoruz. Öncelikle 7452 sayılı yasanın Anayasa`ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesi`ne başvurmasını bekliyoruz.”
"BU PROJE HAYAT GEÇERDE 300 400 YILLIK ZEYTİN AĞAÇLARI KESİLECEK YOK EDİLECEKTİR"
Dikmeceli Hasan Özgün ise zeytin ağaçlarına kundaklama girişimleri olduğunu iddia ederek şunları söyledi:
“Dikmece`de şu anda yapılan şey bir ekolojik yıkımdır, bir demografik yıkımdır. Orada acele kamulaştırılmalar yapıldıktan sonra onun yasası çıkarılmıştır. Dikmeceliler kendi arazilerinde şimdi TOKİ`nin bina yapmak istediği arazilerde bina yapamamaktadır. Devlet, zeminin uygun olmadığı, sıvılaşma olduğu ve sulu tarım yapıldığı ve zeytinlik olduğu gerekçesiyle on yıllardır Dikmece köylülerine imar izni vermemektedir. ‘İmara uygun değildir` demektedir devlet. Bu sebeple yıllara yayılmış bir şekilde 20 bin köylümüz, civar ilçe ve illere göç etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca şu anda TOKİ`nin şu anda temellerini attığı yerde yaklaşık 100 metre mesafesindeki Kuyucak Mahallesi yerle bir olmuştur. Ayakta tek bir bina kalmamıştır. Bu proje hayata geçerse 300-400 yıllık zeytin ağaçları kesilecek yok edilecektir.
"BEŞ DEFA ZEYTİNLİKLERİ KUNDAKLAMA GİRİŞİMİ OLDU"
Bu TOKİ projelerinin başladığı andan itibaren sadece köylüler olarak bizim tespit edip müdahale ettiğimiz 5 kere zeytinlikleri kundaklama girişimi oldu. Birileri geliyor zeytinlikleri ateşe veriyor, koşa koşa gidip söndürüyoruz. Bunların tamamını güvenlik birimlerine bildirmemize rağmen şu ana kadar hiçbir işlemde, girişimde bulunulmamıştır. Biz zeytinliklerimizin yakılmasına, kesilmesine asla izin vermeyeceğiz.”