“BU MESELE; AÇLIĞIN, GIDA KRİZİ İLE KARŞI KARŞIYA KALMANIN MESELESİDİR”
Belediye başkanı seçilmeden önce Mersin’de üretim ve yaşam alanlarına yapılmak istenen taş ocaklarının durdurulması konusunda ÇED toplantılarına katılan ve çalışmaları yakından takip eden Başkan Yıldız, belediye başkanı olduktan sonra da çevreye olan hassasiyetini sürdürüyor.
Taş ocağının durdurulması için düzenlenen eyleme destek veren Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız; “Taş Ocağı, eğer üretim ve yaşam alanlarını bozuyorsa ve buradaki hayatı sona erdirecek ise biz buna karşı çıkarız. Bu mesele, Türkiye’nin, Mersin’in, Toroslar’ın meselesidir. Açlığın, gıda krizi ile karşı karşıya kalmanın meselesidir. Bu kentin yöneticileri olarak bu işe izin vermeyeceğimizi bir kez daha altını kırmızı çizgiyle çizerek beyan ediyorum.” dedi.
“ÜRETİM VE YAŞAM ALANLARINA YAPILAN TAŞ OCAKLARINA KARŞIYIZ”
Başkan Yıldız; “Kırsal mahallelerimiz ne gözümüzden ırak ne de gönlümüzden ırak. Onun için bu eylemdeyiz. Şunu anlamamız lazım. Bizim bu doğal dengeyi, burada yaşayan insanların standart hayatını bozmaya hakkımız yok. Bu Taş Ocaklarına özel olarak karşıtlığımız da yok. Asfalt yapacaksanız, inşaat yapacaksanız taş ocağı olacak. Bizim anlatmaya çalıştığımız, bu taş ocakları, insanların yaşam alanlarının, üretim alanlarının, hayvanların yaşam alanlarınının ve tarım alanlarının içine getirilmesin. Bu taş ocağı, MESKİ’nin su pompasının dibinde kuruluyor. Bu köydeki ve civar köylerdeki bütün insanların su, yaşam ve üretim hakkı elinden alınıyor. Bunu durduracağız. Köylümüzün de buna iradesinin olduğunu görüyoruz. Çünkü bu taş ocakları meselesi, Mersin ve özellikle Toroslarımızda kangren haline gelmeye başladı. Şimdi belediye başkanı olduğum için değil, yıllardır bu işlerin peşindeyim ve takipçisiyim. Ekolojik mevzulara dair çok hassasiyetim var. Özellikle taş ocaklarına ilişkin.” diye konuştu.
“DÜNYA HIZLA GIDA KRİZİNE DOĞRU GİDİYOR”
Başkan Yıldız, tarım ürünlerinin ve gıdanın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekerek; “Hamzabeyli Mahallemizdeyiz. Çevremizde her yer narenciye bahçesi ile dolu. Nar ve zeytin ağaçları var. Dünya hızla gıda krizine doğru gidiyor. Ülkemiz, kentimiz de hızlı bir şekilde gidiyor. Yani açlığa doğru gidiyoruz. Gıda krizi denilen şey açlıktır. Taş ocakları gibi dar çevrelerin işine yarayacak olan, bir elin parmağını geçmeyecek kadar insanı zengin etmek adına buralardaki tarımı bitirmiye doğru gidiyoruz. Buna tahammülümüz yok. Toplumun en temel hakkı olan yaşam hakkını elinden alacak olan bu tarz kuruluşlara biz karşıyız. Niye bu insanların hayatını bozuyorsunuz?” dedi.
“MERKEZDE AĞAÇ KALMADI, ŞİMDİ DE KIRSALI TALAN EDİYORLAR”
Yapılmak istenen taş ocağının, Mersin limanını doldurmak için işlev göreceğine de değinen Başkan Yıldız; “Her gün ortalama 2 bin kamyonun Toroslar ilçesinin göbeğinden Akdeniz’i geçerek limana ulaşması düşünülüyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bunların hiçbiri hesap edilmeden, yüzde 90 sermayesi yabancılara ait olan, Türkiye’de bir kuruluşu dahi kalmayan liman işletmesinin kârına, kâr katmak için böyle işler yapılıyor. Bu ülke ürettiği buğdayla ve samanla yetinemiyor buğday ve saman ithal ediyor. Biz savaştaki Ukrayna’dan buğday satın alan bir ülkeyiz. Bu politikalar yüzünden böyle olduk. Üç beş aktivist bir araya gelmiş, bu arkadaşların da işi yok zaten, memleketin, sanayinin önüne takoz oluyorlar cephesinden bakmamak lazım. Eskiden her taraf portakal ve mandalina bahçesiydi. Şimdi çocuklarımıza Toroslar’ın merkez mahallelerinde ağaç diye göstereceğimiz ağaç kalmadı. Şimdi kırsala geldik ve kırsalı da talan ediyorlar.” şeklinde konuştu.
“DESTEĞİMİZ SONUNA KADAR SÜRECEK”
Bu konuyla yakından ilgilenen Çevre Derneklerine ve Ziraat Odası’na ellerinden gelen desteği vermeye devam edeceklerini kaydeden Başkan Yıldız; “Mersin’de Bakanlıktan ruhsatlandırılmış 38 tane taş ocağı var. Birinden kurtuluyoruz biriyle karşılaşıyoruz. 8-10 tanesinin ÇED toplantılarına katıldım. Kerimler, Çukurkeşlik, İnsu ve Erçel’de oldu. Engellenmesi için çaba sarf ettik. Yarın önümüze bunların benzerleri yine gelecek. Bu işe izin vermeyeceğimizi bir kez daha beyan ediyorum.” şeklinde konuştu.