(ANKARA) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emekli vatandaşlarla bir araya gelerek yaşadıkları sıkıntıları dinledi.Gürer, emekliler için en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması için verdiği ancak Cumhur İttifakı oylarıyla Meclis`te reddedilen kanun teklifini yenilediğini belirtti. Gürer`e dert yanan emekli bir vatandaş, "Bugün çocuklarımızın eline ya da torunlarımızın eline bayram harçlığı olarak 50 lirayı verecek güçte değiliz. Gerçekten 50 lira teklif ettiğimizde de bugün torunlarımız yüzümüze bakıyor. `Dede, bu ne?` Bunu verirken içimiz yanıyor, üzülüyoruz" dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, emeklilerle bir araya gelerek yaşadıkları ekonomik zorlukları dinledi. Gürer, iktidarın, aylık bağlama katsayısının yüzde 30`dan yüzde 70`e çıkarması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Emekli için sadece maaş değil, diğer beklentiler de karşılanmalıdır. Bayram ikramiyesi asgari ücrete çıkarılmalıdır. Aylık bağlama oranı 2008 öncesi hesaplama yöntemine geri dönülmelidir. AKP iktidarı, aylık bağlama katsayısını yüzde 70`ten yüzde 30`lara düşürmüştü. Yeniden yüzde 70`e çıkarılmalıdır. Emekli ilaç katkı payı kaldırılmalıdır. Evi olmayan ve kirada oturan emekliye kira yardımı yapılmalıdır. Emeklilerin sosyal yaşamını iyileştirecek düzenlemeler yapılmalıdır. Her konu için kanun teklifleri verdim.
"Emekli gibi asgari ücretli de ciddi geçim sıkıntısı yaşıyor"
Asgari ücret enflasyon karşısında eridi. Mutlaka artırılması gerekiyor. Sendikal hareketler engellene engellene güçsüz bırakıldı. Bu nedenle toplu iş sözleşmeleri çok iş yerinde yapılamadığı için asgari ücret ortalama ücrete dönüştü. Bu durum milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor. Asgari ücret artırılmalıdır. Ayrıca açlık sınırı altında kalması yoksulluğun yaygınlaşmasına neden oluyor. Emekli gibi asgari ücretli de ciddi geçim sıkıntısı yaşıyor. Asgari ücret için de artış sağlanmalıdır."
"Emekliler olarak çok zor durumdayız"
Gürer`e derdini anlatan emekli vatandaş, şunları söyledi:
"Bugünün şartlarına baktığımızda, biz ev kirası olarak Ankara, İstanbul ya da metropol şehirlerdeki arkadaşlarımızın ödediği kira bedellerini ödemiyoruz. Biraz daha rahatız. Ancak Türkiye genelinde olduğu gibi biz de emekliler olarak çok zor durumdayız. Bugün çocuklarımızın eline ya da torunlarımızın eline bayram harçlığı olarak 50 lirayı verecek güçte değiliz. Gerçekten 50 lira teklif ettiğimizde de bugün torunlarımız yüzümüze bakıyor. `Dede, bu ne?` Bunu verirken içimiz yanıyor, üzülüyoruz. Daha fazla verecek de gücümüzün olmadığını kabullenmek durumundayız."
"Aldığımız maaşla geçinmemiz mümkün değil"
Aldıkları maaşla geçinemediklerini belirten emekli vatandaş, şöyle konuştu:
"Özellikle ilaç katkı payı bizi mahvetti. Zaman geliyor, veremeyecek durumda kalıyoruz. Aldığımız maaşla geçim yapmakta zorlanıyoruz. Bayramda çocuklara harçlık veremiyoruz. Hayat pahalılığından çok fazlasıyla mustaribiz. Gerçekten biz emekliler olarak, bizi mağdur eden iktidarın bundan sonra daha duyarlı olmasını talep etmek durumundayız. Bizlere iyi hizmet için seçilenlerin, seçilmiş olanların bizi mağdur etmesini kesinlikle kabullenmiyoruz. Aldığımız maaşla geçinmemiz mümkün değil."
"Ülkemiz başlı başına bir mücadele topluluğu oldu"
Çocuğu üniversitede okuyan bir emekli vatandaş ise yaşadığı süreci şöyle anlattı:
"Hem emekli olup da 11-12 bin lira maaş alıp bir de İstanbul gibi yerde öğrenci okutmak ne kadar zor bir şey, çok iyi biliyorum. Hem ev kirası verecek... Benim oğlum şu an İTÜ`de okuyor ama emekli maaşımdan başka gelirim yok. Her şeyimizden kısıyoruz, çocuğu okutmaya çalışıyoruz. Ne şartlarda öğrenciye yetiştirmek zorunda bırakıldığımızı anlatamam. Yani onu bir baba olarak yaşadığım acıyı bir ben biliyorum. Şimdi öğrencilerden bahsediyoruz. Yurtta yemekler yenmez durumda. Öğrenciler hep dışarıdan yiyorlar, o da bir maliyet emekli için. Öğrencilerin ulaşım, barınma, eğitim, onların vermiş olduğu demokratik üniversite mücadelesi bir yanda, emekliler bir yanda. Ülkemiz başlı başına bir mücadele topluluğu oldu."