(ANKARA)- TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu`nda, Sağlık Bakanlığı yetkilileri hükümlü ve tutuklulara verilen sağlık hizmetleriyle ilgili milletvekillerine bilgi verdi. Görüşmeler sırasında AK Parti ile CHP ve DEM Parti milletvekilleri arasında `tutuklu` ve `tutsak` kelimeleri üzerinden tartışma yaşandı. Komisyon Başkanı Derya Yanık, CHP ve DEM Partili milletvekillerinin toplantıya katılan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı`ya söz verilmesi talebini reddetti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık başkanlığında toplandı. Yaklaşık dört saat süren komisyonda Sağlık Bakanlığı yetkilileri, komisyona hükümlü ve tutuklulara verilen sağlık hizmetleri hakkında bilgi verdi.
Sağlık Bakan Yardımcısı Tolga Tolunay, Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Ülker Kuğu, Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Pınar Koç Atakan, Halk Sağlığı Genel Müdürü Sedat Kaygusuz, Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Özsarı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Toplum Sağlığı Hizmetleri ve Eğitim Dairesi Başkanı Aslıhan Külekçi Uğur komisyona katılarak sunum yaptı.
Komisyon Başkanı Yanık, 28. yasama döneminde bugün itibarıyla komisyona toplam 3 bin 906 başvuru yapıldığını belirterek, bu başvurulardan 3 bin 656`sına işlem yapıldığını söyledi.
"Yerinde sağlık hizmeti sunulmaya devam ediyor"
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Toplum Sağlığı Hizmetleri ve Eğitim Dairesi Başkanı Aslıhan Külekçi Uğur şu bilgileri verdi:
"Nüfusu binin altında olan ceza infaz kurumlarında Aile Hekimliği Yönetmeliği`ne uygun olarak belirtilen zamanlarda aile hekimleri tarafından yerinde sağlık hizmeti verilmekte. Bu hem ikili protokolde hem de Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği`nde açıkça tanımlandı. Her 100 kişi için ayda üç saatten az olmamak üzere 750 kayıtlı kişiye kadar haftada en az bir kez, 750 ve üzeri kayıtlı kişide ise haftada iki kez yerinde sağlık hizmeti veriliyor. Cezaevi ve çocuk ıslahevi gibi kurumlarda iki kat uygulanıyor. 293 aile hekimimiz tarafından da yerinde sağlık hizmeti sunulmaya devam ediyor."
Koruyucu sağlık hizmetleri de sunulduğuna dikkat çeken Uğur, cezaevlerinde düzenli aralıklarla içme suyunu kontrol ettiklerini, çevre sağlığı hizmeti, bulaşıcı hastalıkla mücadele, bağışıklama merkezi, 4 kanser türü taraması, tüberküloz taraması yaptıklarını ifade etti.
"Kimi yataklar kan revan içinde, kimisi pislik içerisinde, kurumuş vaziyette"
Mahmut Tanal ise hasta hükümlüler sorununa değinerek şunları söyledi:
"Cezaevinde genellikle durumu ağırlaşmış hükümlülerle ilgili olarak bakıyorsunuz Cumhurbaşkanı yetkisinde bu cezası ertelenen 104. madde uyarınca. Veyahut rapor aldıktan sonra bir hafta ya da on gün sonra, bir ay sonra ölen hükümlüler var. Yani Adli Tıp bu konuda niye geç karar veriyor? Bu karar incelemeleri niye gecikiyor? Bunun sayısı yani sadece tutuklu hükümlüler açısında değil. Yani Türkiye`de hakikaten Adli Tıp konusunda bir sıkıntı var, bu sıkıntıyı nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz? Bir de değerli başkanlarımızla biz yataklara baktık, kimi yataklar kan revan içinde, kimisi pislik içerisinde, kurumuş vaziyette. Yani bu anlamda Sağlık Bakanlığı`nın o protokol gereğince bunları da kontrol etme yükümlülüğü var, bunlar kontrol edilebiliyor mu?"
"Cezaevlerindeki hak ihlallerinden biri sağlık ihlalleri"
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl ise şunları söyledi:
"Değerli bürokrat arkadaşlarımız mevzuat, protokol, yönetmelik ve genelgelere bağlı kalarak sunum yaptılar. Keşke hayatın gerçekliği bütün bunların uygulanıyor olmasını sağlasaydı belki bugün bu toplantıya ihtiyaç dahi duymayacaktık ama yıllardır Türkiye`de çok ciddi bir gündem maddesi var ki o da cezaevlerindeki hak ihlalleri. Bu hak ihlallerinden bir tanesini de sağlıktaki ihlaller oluşturuyor. Dolayısıyla bunu çok ciddi anlamda değerlendirmek durumundayız. Sayın Bakan diyor ki; `Cezaevlerinde 878 tutuklu ve hükümlüye 1 aile hekimi düşüyor iken dışarıdaki vatandaşların 3 binine 1 aile hekimi düşüyor`. Ve şu tespiti yapıyor; `Dolayısıyla cezaevleri bu anlamda daha avantajlı`. Vallahi Allah göstermesin herkes için sağlık birinci önceliktir, böyle bir durumda insanların cezaevine giresi geliyor. Bu tümüyle yanlış bir değerlendirmedir, doğruyu yansıtmıyor."
Hasta tutuklu- tutsak tartışması
Görüşmeler sırasında AK Parti ile DEM Parti arasında `tutuklu` ve `tutsak` kelimeleri üzerinden tartışma yaşandı.
DEM Parti Van Milletvekili Zülkür Uçar, "Özür dilerim de şimdi tutsak kelimesini kullanmak terör dili mi oluyor? Bu nasıl bir itham ya" ifadelerini kullandı. AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, "Kusura bakmayın kendi yargımıza güvenmeyeceksek hele bunu CHP`li milletvekili gelip burada tutsak olarak söyleyecekse bundan HDP`li alınacaksa artık yapacak bir şey yok" dedi.
Ardından ise CHP Grup Başkanvekili Murat Emir`e söz hakkı vermeyen Komisyon Başkanı Derya Yanık arasında tartışma yaşandı. Emir`in "Toplantıyı içtüzüğe uygun yönetin" sözleri üzerine Yanık, "Siz bana nasıl yöneteceğimi öğretecek durumda değilsiniz, burada misafirsiniz" dedi.
CHP ve DEM Parti`li bazı milletvekilleri, komisyon toplantısına misafir olarak katılan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı`ya söz verilmesini istedi. Komisyon Başkanı Yanık ise talepleri reddetti.
Sağlık Bakan Yardımcısı Tolunay, sunumların ardından milletvekillerinin sorularına cevap verdi.