(ANKARA) - TBMM`de hayvan hakları savunucularının komisyon salonuna alınmaması tartışmasıyla başlayan, hayvanların öldürülmesini de içeren kanun teklifi görüşmeleri muhalefet milletvekillerinin tepkileri sonucu Pazartesi gününe ertelendi.
Türkiye İşçi Partisi Milletvekili ve Parti Sözcüsü Sera Kadıgil Komisyon`un önceki çalışmalarında AK Partili milletvekillerinin Kur`an-ı Kerim`deki ayetleri işaret ederek hayvanların yaşam hakkını savunduğunun TBMM tutanaklarına geçtiğini hatırlattı. Kanun teklifindeki “kamu güvenliği için belediyeler gerekli görürse” ibaresini vurgulayan Kadıgil, bunun sokaktaki bütün hayvanların öldürülmesine izin vermek anlamına geldiğinin altını çizdi.
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Komisyon görüşmelerinin ertesi güne kadar uzatılmasının oldu bittiye getirme kaygısıyla yapıldığını dile getirdi. Komisyon`un ara vermesi gerektiğini milletvekillerinin hiçe sayıldığını söyleyen Suiçmez, görüşmeye ara vermeyen Komisyon Başkanı`na “Bizi öldürmeye mi çalışıyorsunuz” diye sordu.
Komisyon görüşmelerine hayvan hakları savunucularının alınmaması üzerine tartışma yaşanınca Komisyon Başkanı AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci`nin gazetecilerin salondan çıkarılacağını duyurdu. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise "Çıkmayın kendimizi siper edeceğiz" dedi.
Eylemlere devam etme çağrısı yapan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, "Direnişimizle komisyon toplantısını pazartesi gününe ertelettik, kanlı yasayı da geri çektireceğiz. Sokak hayvanlarını katletmelerine izin vermeyeceğiz. Yurttaşlarımızı ülkenin dört bir yanında 3 gün boyunca direnişe devam ediyoruz" diye konuştu.
"AKP ve MHP kendi milletvekillerini umursamıyor"
Belediyelerin var olan kanunu uygulamadığını bakanlıkların ise denetlemediğini hatırlatan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil “Eğer saldırganlaşmış çeteleşmiş bir köpek çocuklara insanlara saldırıyorsa ağızsız sessiz masumlar mıdır bunu suçlusu yoksa mevcut mevzuatı 20 senedir uygulamayan siyasetçiler midir” diye sordu. Komisyon`un önceki çalışmalarında AK Partili ve MHP`li milletvekillerinin hayvanların yaşam hakkını savunduğunu hatırlatan Kadıgil, Kanun Teklifi`ndeki “kamu güvenliği için belediyeler gerekli görürse” ibaresinin sokaktaki hastalıklı ve sağlıklı fark etmeksizin bütün hayvanların öldürülmesine yol açacağını anlattı:
“6-7 saat içerisinde yapmaya çalıştığınız şeyi bu Meclis`in hakkıyla yapmaya çalışması 5 ay sürdü. Bu nasıl bir yasama tekniği ve şu an sizin umursamadığınız insanlar kendi milletvekilleriniz. ‘Hayvanlar candır duygulu bir varlıktır` dedik oybirliğiyle karar aldık ‘Hayvanlara eziyet suç olsun, kırmızı çizgimiz var` dedik biz demedik AKP`li vekiller dedi. ‘Hükümet, bakanlık görevini yapmayan belediyeleri denetlemiyor, buraya yeterince kaynak ayrılmıyor` dedik dedik ben demedim Mustafa Yel dedi sizin Tekirdağ milletvekiliniz, kişisel olarak değil AKP gruba adına aldığı sözde söyledi.”
"MHP milletvekili Kur`an-ı Kerim`den ayet ile hayvanları savunmuştu"
“‘Hayvanlarla birlikte yaşama kültürünün sürdürücüsü olan Türk milletiyiz. Milli kültürümüzün temel motifi halini almış İslam inancı da tabiatla uyumlu yaşamayı ve bütün hayvanlara şefkat ve ihtimamla yaklaşmayı gerektirir. Kur`an-ı Kerim`e şöyle bir baktığınızda hayvanların da bizler gibi ümmet olduğunu açık açık ifade etmektedir. En`âm Suresi 38. Ayet Onlar Rablerinin huzurunda toplanacak bizden hesap soracaktır` Bunları kim söyledi biliyor musunuz 3 sene önce TBMM genel kurulunda MHP adına söz alan vekil grubu adına söyledi. `Bizler öyle bir kültürün temsilcileriyiz ki Osmanlı`da atalarımız sahipsiz kuşlar için vakıflar kurdu güçten düşmüş hayvanlara eziyet edilmesin diye denetmenler görevlendirdi` bunları söyleyen ben değilim AKP`nin komisyon Başkanı Mustafa Yel."
"Barınaklara kapatmayacaksınız içinizi böyle rahatlatmayın"
Sera Kadıgil hayvanları barınaklara toplayacağız söyleminin doğru olmadığını Türkiye`deki barınak imkanlarına ilişkin rakamları paylaşarak anlattı ve sokaktaki bütün hayvanların öldürülmesinin önünü açacak kanun maddesini işaret etti:
"Açık açık söylüyorum barınakları kapatmayacaksınız. İçinizi böyle rahatlatıyorsanız bu bir yalan sevgili arkadaşlarım şu an bin 300 tane belediye ve 300`ünde barınak var. Kapasitesi kaç biliyor musunuz 105 bin. Sizin gerekçenizde hayvan nüfusu sadece köpeklerde 3-4 milyon. Bu `öldürme maddesi`nde iki şeyi düzenlemişsiniz birincisi ‘Güçten düşmüş sahiplendirilemeyen bulaşıcı hastalığı olan hayvanları öldüreceğiz onları da mı yaşatalım kardeşim` diyorsunuz bunu demenize gerek yok. Bu Veteriner Hekimleri Kanunu`nda var. Hiç kimse ‘Delirmiş ona buna saldıran hayvanları da aman sokaklarda tutalım` demiyor zaten. Bu konuda bir düzenleme yapmanıza gerek yok.
"Belediye hiçbir saldırganlığı olmasa da yavru bir köpeği de öldürebilir"
"Zurnanın zırt dediği yer aynı maddenin ikinci maddesi. O maddede ‘kamu güvenliği için belediyeler gerekli görürse` diye bir şey eklemişsiniz. Bu ne demek biliyor musunuz belediye hiçbir hastalığı olmasa da hiçbir saldırganlığı olmasa da yavru bir köpeği de öldürebilir önünde hiçbir engel yok. `Var` diyorsanız biriniz söz alın açıklayın içimiz rahatlasın. Yok, hukukçuyum 20 yıldır bu alanda çalışan bir hukukçuyum, yok. Kediler için bir şey var mı, yok. `Milyonlarca kediyi sokaktan toplayıp barınağa kapatacağız` diyorsunuz, hangi barınağa soruyorum cevap verin hangi barınağa kapatacaksınız? Barınaklar 2028 yılına kadar süre vermişsiniz. Kanun çıkana kadar görevini yapmayan CHP`li AKP`li fark etmez hiçbir belediye başkanına hiçbir şey yapmadınız, ödenek ayırmadınız şimdi ne diyorsunuz biliyor musunuz `Hiçbir zararı olmayan kedileri köpeklere de toplamayan belediye başkanlarına ben hapis cezası vereceğim` diyorsunuz."