HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: UĞUR DEMİRCİ
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 9. Yargı Paketi`nde yer alan, kadının evlenmeden önceki soyadını yalnızca kocasının soyadıyla birlikte kullanabileceğiyle ilgili düzenlemeye ilişkin “Kadının soyadı konusunda AYM`nin iptali var. Biz şuna inanıyoruz: Eşler arasında eşitliğe dayanan bir aile kavramından bahsediyoruz Anayasa gereği. Ve eğer siz aile bütünlüğünü, aile içi huzuru, sevgiyi korumak istiyorsanız, şunu anlamak zorundasınız: Birinin ismini başkasına dayatmasıyla aile kurtulmaz. Ama aile içi şiddetle mücadele ettiğimiz zaman aile kurtulur” dedi.
CHP Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, kamuoyunda “9. Yargı Paketi” olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne ilişkin ANKA Haber Ajansı`ın sorularını yanıtladı. Gökçen, paketi şöyle anlattı:
“Yargı paketleri sarayda hazırlanıyor, bakanlığa iletiliyor. Bakanlıktan Meclis`e iletiliyor. Ondan sonra milletvekillerinin imzasıyla sanki burada hazırlanmış gibi gösterilerek şeklen Meclis bir yasama faaliyeti yapmış oluyor. Bu işin böyle olmaması lazım yeni sistemde. 2017 değişikliğinden sonra, biz itiraz ettiğimizde bize cevaben demişlerdi ki ‘Yasamayla yürütme ayrı olacak. Yürütme yasamanın işine karışmayacak.` Şu an tam tersi oluyor. Şu an Meclis çatısı altındayız, burada bir yargı paketi hazırlanmıyor. Burada sadece milletvekillerine, ‘Sen imza at` deniliyor. Birincisi burada problemimiz var.
"Pakette Anayasa`ya birçok aykırılık var ama adil yargılanmadaki sorunları çözecek herhangi bir düzenleme yok”
İkincisi, bunu yaptığımız zaman ne oluyor? Halkla doğrudan irtibatta olan, vatandaşlarla görüşmeler yapan milletvekilleri, gerçek sorunları aslında daha fazla görüyorlar. Bunu bürokratlar veya saraydakiler göremez. Ama yargıda çok ciddi sorunlar var ve vatandaşların hem yargı sistemiyle ilgili hem adil yargılanmayı engelleyen unsurlarla ilgili, çok uzun süren yargılamalarla ilgili ve adil olmadıklarını düşündükleri bir infaz sistemiyle ilgili itirazları var ve bunlara yönelik çözümler bekliyorlar. Ama 9. Yargı Paketi`nde ne geldi? Bir, kadının soyadını kullanmasını engelleyecek bir düzenleme geldi. İki, çoklu baro sistemine geçildiği zaman en büyük itiraz noktalarından bir tanesiydi. İki nolu barolar sanki adli yardım sistemini aynı derecede vatandaşlara veriyormuş gibi ya da en azından üye sayısı açısından daha orantılı bir durum varmış gibi bütçelendiriliyorlardı. Anayasa Mahkemesi (AYM) bunu iptal etmişti. Çünkü iki nolu barolar, adli yardım hizmetini veren barolar değil. Çok az sayıda veriyorlarsa veriyorlar. O yüzden buradaki bu adil olmayan bütçelendirmeyi, yani asıl avukattan alıp yandaş avukata veren, bir numaralı asıl barodan alıp iki numaralı yandaş baroya veren anlayışı AYM iptal etmesine rağmen tekrar benzer bir düzenleme getirildi. Bu iki temel meselenin yanında birçok Anayasa`ya aykırılık var 9. Yargı Paketi`nde. Ama adil yargılanma hakkındaki sorunları çözecek herhangi bir düzenleme yok.”
"Birinin ismini başkasına dayatmasıyla aile kurtulmaz ama aile içi şiddetle mücadele ettiğimiz zaman aile kurtulur”
CHP`li Gökçen, kadının evlenmeden önceki soyadını ancak kocasının soyadıyla birlikte kullanabilmesi düzenlemesini içeren maddeye ilişkin şöyle konuştu:
“Kadının soyadı konusunda da AYM`nin iptali var. AYM şunu söylemişti: ‘Aile bütünlüğünü sağlamak için tek yöntem kadının kendi soyadını kullanmasını engellemek olamaz. Bunun farklı çözümleri de var farklı ülkelerde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları var. Benim bireysel başvuru kararlarım var.` Ve Medeni Kanun`un ilgili maddesinin ilgili cümlesini iptal etmişti. Biz şuna inanıyoruz: Eşler arasında eşitliğe dayanan bir aile kavramından bahsediyoruz Anayasa gereği. Ve eğer siz aile bütünlüğünü, aile içi huzuru, sevgiyi korumak istiyorsanız, şunu anlamak zorundasınız: Birinin ismini başkasına dayatmasıyla aile kurtulmaz. Ama aile içi şiddetle mücadele ettiğimiz zaman aile kurtulur. Ailenin birbirini seven, birbirine güvenen insanlar olduğunu, birbirine aşık olan çiftler arasında olduğunu anlamakla aile kurtulur. Buna saygı duymakla aile kurtulur.
"Kadının kendi soyadıyla hayatına devam edebilmesini savunuyoruz”
Siz erkeği, kadına soyadını veren; erkeği, kadına talimat veren bir şekilde tanımlarsanız ailenin köküne en büyük zararı zaten bu şekilde verirsiniz. O yüzden biz CHP olarak eşitlikten yanayız. Kadınların uzun yıllar mücadelesiyle kazanmış oldukları haklarını korumalarından yanayız. Mahkeme kararlarının uygulanmasından yanayız. Aynı Can Atalay kararında olduğu gibi, 1 Mayıs Taksim kararında olduğu gibi, Cumartesi Anneleri kararında olduğu gibi... Biz, eşlerin birbirinin soyadını alabilmesini savunuyoruz. Kadının kendi soyadıyla hayatına devam edebilmesini savunuyoruz. Ve aile içi şiddetle mücadele edilmesi gerektiğini savunuyoruz, aynı İstanbul Sözleşmesi`nde olduğu gibi.”
"Halk ne söylüyorsa onu dinlemeyen dün kaybetti, yarın da kaybeder”
Gökçen, Meclis`in çalışma takviminin uzamasına ilişkin ise şunları söyledi:
“Bu ay boyunca, Meclis anormal bir takvimle çalıştırıldı ve burada şöyle bir şey de amaçlandı: Bir yandan vatandaşlar tepkilerini farklı farklı konularda gösterirken ortak bir ses çıkarmayı engelleme amacı taşındı. Öğretmenlik Mesleği Kanunu görüştürdü. Felaket bir kanun, öğretmenlere büyük saygısızlık, öğretmenlik mesleğine hakaret olan bir kanun. Vergide adalet getirmeyen Vergi Paketi görüşüldü. ‘Sarayda tasarruf olmaz ama halk tasarruf etsin` diyen Tasarruf Paketi getirildi. İnsanlarımız çok zor koşullarda yaşıyorlar ve onların temel gündemi neyse, buranın temel gündemi de o olmak zorunda. Halk zorluk çekiyorsa, yarınını düşünmek zorunda kalıyorsa, bir baba-anne, çocuğuna harçlık veremiyorsa, emekliler sadece ‘2 bin 500`ü al, sus, otur` diye hakarete uğruyorlarsa bu hepimizin sorunudur ve bu hepimizin gündemi olmalıdır. Bu Meclis`in asıl çalışma sebebi bu sorunlar olmalıdır. O yüzden halk ne söylüyorsa onu dinlemeyen dün kaybetti, yarın da kaybeder.”