MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN) - CHP`nin kuruluşunun 101. yılı etkinlikleri kapsamında Samsun`da `Tarım Politikaları Paneli` düzenlendi. Panelde konuşan üreticil Muhammet Karagüzel, "Herkes önünü görebilmeli, tekrar ekmeye heves etmeli, kazandığı için mutlu olmalı. Biz bu konu hakkında Meclis`te bu konuların gündeme gelmesini istiyoruz. Bir Dilan Polat kadar konuşulmuyoruz” dedi.
CHP Samsun İl Öörgütü, partinin kuruluşunun 101. yılı kapsamında etkinliklerin yer aldığı bir haftalık program düzenledi. Ömer Halisdemir Salonu`nda düzenlenen `Tarım Politikaları Paneli`ne CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, üreticiler ve vatandaşlar katıldı.
"Çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayacağız"
CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ şunları söyledi:
"9-14 Eylül haftasında temel politikalarda farklı politikalarımızı en geniş halk kesimlerine tanıtmak ve tartışmak amacıyla bir program hazırladık. Bu kapsamda bugün, büyük ovalar kapsamında olan Bafra Ovamızda yarın Çarşamba Ovamızda bugün şu anda bu salonda, tarımı konuşuyoruz. Partimizi iktidara, Cumhuriyetimizi ikinci yüzyıla taşıyacak, 2. Yüzyıl Değişim Kurultayımızla birlikte hazırlıkları halen devam eden parti programımızın katılımcı, kapsayıcı ve şeffaf bir anlayışla hazırlanması aşamasında bu buluşmaları çok önemsiyoruz. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel`in dediği gibi; çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayacağız. Onların ötekileştirdiklerine biz sahip çıkacağız. 101 yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün partisini bir kez daha nasıl yapalım, ne şekilde yapalım, gel beraber yapalım diyerek, Samsun`un sokaklarına Samsun`un mahallelerine, Samsun`un ovalarına ve Samsun`un ormanlarına çıkacağız bir kere daha. Bu çabamızla uzattığımız elimizi havada bırakmayarak, kendimizin ülkemizin sorunlarını samimiyetle tartışan, yaşadıkları sorunlarını bizimle paylaşan bugün çiftçilerimize, yarın bütün halkımıza, meslek odalarımıza, parti yöneticilerimize ve halkımıza çok teşekkür ediyoruz."
Parti Meclisi Üyesi Nazan Yurttan Güneysu, "Bizler çok şanslı bir coğrafya da yaşıyoruz. Türkiye`yi bundan 20 sene öncesiyle Cumhuriyet`in kurulduğu tarihten 20 sene öncesine kadar, Türkiye`yi besleyen iki çok büyük ovanın bulunduğu bir ilde yaşıyoruz. Büyük ovalarda üretilen her türlü besin gıda maddeleri, besin, sebze, meyve, çeltik Türkiye`yi doyuruyordu. Ve biz Türkiye`den yurt dışına bunları gönderiyorduk. Şu anda geldiğimiz nokta da bunların tamamını yurt dışından alıyoruz. Gelen başka heyetlere muhalif heyetlere sıkıntılarının ne olduğunu bağıra bağıra yüksek sesle anlatıyor, susmuyor artık" dedi.
"Samsun`un kalkınması için en önemli adım tarım olacak"
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan ise şunları söyledi:
"Bugün esasında Bafra`da müessif olay yaşadık. İki tane vatandaşımız göçük altında kaldı. Pazar günü sevgili yavrumuz Narin`i toplumsal vicdanımız kanayarak, maalesef kaybettiğimiz ifşa oldu. Dört tane şehidimiz daha sonraki dünlerde de toplamda 6 şehit olmak üzere, kayıplarımız var hepsini rahmetle ve minnetle anıyorum. Bu olaylar biz gösteriyor ki, iktidar iç güvenlikte ekonomide, en önemlisi sosyal sorunlarda çok büyük başarısızlıklarla devam ediyor. İlkokul kitaplarımızda Samsun ülkemizi Çukurova ve Trakya`yla birlikte besleyen iki önemli ova, bugünlerde de 3. ovadan bahsediliyor. Böyle bir şehir. Verimli topraklarının ekilebilir tarım topraklarının her yıl yüzde 1.2`sini kaybeden bir şehre geldiniz. Türkiye ortalaması yüzde 0,8`ini 20 küsur yıllık iktidarında AKP Trakya kadar toprağı, biz de orta ölçekli tarıma elverişli toprağımızı kaybettik. Gelemen devlet üretme çiftliği endüstriye terk edildi. Güney`de Terme`de ve Çarşamba`da verimli meralarımız Rüzgar enerjisine ve güneş enerjisine terk edildi. Türkiye`de tarım makinası sayılan traktörün toplam trafikteki oranı yüzde 8.65, Samsun`da yüzde 15. Şunu anlatıyor bize bu iki rakam; Samsun`da traktör binek araç olarak kullanılıyor. Dolayısıyla Samsun`da yeni kurulacak iktidarımızda topluma yaşatacağımız iktidarımızda en önemli ayak kalkınması için en önemli ayağımız tekrar tarım olacak."
"Vatandaş fındığını toplamadı"
Fındık üreticisi Mazhar Can Yüksel, "Özellikle son yıllarda şunu görüyorduk, karın içinde aktif olan biri olarak, üreticilerin yavaş yavaş aslında gençleştiğini, fındık üreticilerinin bir şekilde artık para kazandığını görüyorduk. Son tabloya gelindiğinde vatandaş, çeltikteki olay gibi, benim kendi köyümde 7-8 kişi hiç bayraklığına girmedi, fındığımı toplamadı. Toplayanlar zaten ürünü satıp çalışana parasını karşılayamayacağını biliniyor. Çok büyük bir çıkmaz aslında Samsun`da tarım” dedi.
Çeltik üreticisi Muhammet Karagüzel ise şunları söyledi:
“Bu dededen babadan gelen bir mesleğimiz bu. Ülkemizde ürün yetmeyen bir çeltik tarımıyla uğraşıyoruz. Yani ülkemize bile yetmeyen bir çeltik tarımıyla uğraşıyoruz. İhtiyaç olan bir ürün olmasına rağmen enflasyonla mücadele edeceğiz diye fiyatları düşük tutuyorlar. Ama sadece çiftçi değil, Bafra Ovası`nda tarım, yani Konya gibi, Kocaeli gibi bir yer olmadığı için bütün geçim kaynakları, meslekler çiftçilikle alakalı oluyor. Çiftçilikte can olduğu zaman bütün mobilyaydı, galeriydi, her şey bu meslekten can alıyor. Bununla besleniyor. Biz ayakta var olabilmek, tekrar ekebilmek, bu toprakları boş bırakmamak istiyoruz. Bununla alakalı ofis olur, tarım kredi olur, özel sektör olur, bir netlik olmasını istiyoruz. Yani sonuç itibariyle herkes önünü görebilmeli, tekrar ekmeye heves etmeli, kazandığı için mutlu olmalı. Biz bu konu hakkında Meclis`te bu konuların gündeme gelmesini istiyoruz. Bir Dilan Polat kadar konuşulmuyoruz. Meclis gününde bu tarz şeylerin konuşulmasını, dünya tarımında ve Türkiye tarımında nerede olduğunu dile ancak siz getirirsiniz.”
"Kumar oynamak istiyorsanız çiftçi olabilirsiniz"
Sebze üreticisi Burak Ilgın şunları söyledi:
“Çiftçilik artık kumar oyunu. Kumar oynamak istiyorsanız çiftçi olabilirsiniz. Çiftçilikten para kazanmak çok zor. Öncelikle biz toprağa milyarlarca parayı gömüyoruz. Yani ufak paralar değil. Bir traktör almak yani bizim için çok zor. Bunun mazotu var, gübresi var, dişçisi var, tarım ilaçları var. Bunlar biz servet ediyor. Biz de acayip bir plansız ekim var. Bundan doğan bir pazar sorunumuz var. Biz pazarda bir ürünü satmak için debelenip duruyoruz. Bunun sebebi plansız ekim. Ve bizim bu plansız ekime etkisi olan, yani Bafra`da bizim o tarafta 500 dönümcüler diyoruz. 500 dönüm karpuz eken insanlar var. 500 dönüm domates eken insanlar var. 500 dönüm biber eken insanlar var. Tamam bunlar ekonomiye büyük katkı ama bunlar sermaye. Küçük çiftçiyi bitiriyor.”
"Her üründe dışa bağımlıyız"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise şu ifadelere yer verdi:
"Bir arkadaşımız dedi ki; `Bu memlekette çiftçi Dilan Polatlar kadar konuşulmuyor`. Doğru mu, doğru. Bunun üzerine bende desem boş. O başlığı attı ve gitti. Arkadaşlar hepsinde dışa bağlıyız. İnsan dışarıdan nohut alır mı ya? Kanada`dan nohut alır mı? Hindistan`dan mercimek alır mı? İşte bunlarda da dışa bağımlıyız. Şimdi ben size, bu memleket acaba bu meseleyi başarabilir mi konusuna ilişkin küçük bir anekdot aktaracağım. 1990`lı yılların başı genç bir mühendis olarak Toprak Mahsulleri`nde çalışıyordum. O zaman da Türkiye`de nohutta ve mercimekte bir kriz doğdu, dışa bağlı hale geldik. Hükümet TMO`ya bu krizi çözme görevi verdi. Biz gencecik adamlar nohut ve mercimeğin önce tohumunu çiftçiye dağıttık. Gece köy kahvelerinde nohut ve mercimeğin tarımını anlattık ve kazanacakları parayı anlattık. Çünkü ürettikleri ürüne alım garantisi verdik toprak maaşı tarafından. Sonra o ürünler ekilmeye ve üretilmeye başlandı. Yalnızca 3 yıl içerisinde Türkiye hem nohutta hem mercimekte kendine yeterli bir yakaladı ve üzerine geçti. Her taraf nohut ve mercimek oldu.
"CHP gelirse ne yapacak diye düşünmeyeceksiniz"
Biz ne yapacağız arkadaşlar? Cumhuriyet Halk Partisi ne yapacak? Bugüne kadar şunları yaptık. Meslek odalarında da yaptık, partide de yaptık. Çiftçiye gittik, çiftçinin sorununu kendisine anlattık. Çiftçi efendiliğinden dinledi. Ama içinden hep şunu söyledi; ya ben bunu yaşıyorum zaten. Mazot parasının yüksek olduğunu ben bilmiyor muyum? İlaç parasının yüksek olduğunu ben bilmiyor muyum? Suyun yeterli olmadığını görmüyor muyum? Pazarlama kanallarında benim alım terimin çalındığının farkında değil miyim? Evet, farkında. Şimdi artık Cumhuriyet Halk Partisi bir başka evreye geçmek zorundadır ve geçiyor. Biz hafta sonu bir program kurultayı yaptık. Program kurultayı şu demek; Cumhuriyet Halk Partisi iktidara geldiğinde hangi alanda ne yapacağız? Enerjide ne yapacak? Ulaştırmada ne yapacak? Tarımda ne yapacak? Bu arada belki üç sayfalarımı yazacaksınız. Toplamı 150 sayfa olan öz bir programdan bahsediyorum. Ama onun altında fındıkta ne yapacağını çeltikte ne yapacağını, mısırda ne yapacağını uzun uzun anlatan politika noktalarımız olacak. Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelirse ne yapacak acaba diye vatandaş düşünmeyecek. Hep beraber deneyeceğiz ve hep aynı şeyleri anlatacağız. Bu nedenle düzenleyeceğimiz o sağlam ayakları yere basan tırım politikalarının bugün Samsun`dan adeta startını vermiş olduk. Ben il başkanlığımıza böylesine anlamlı bir haftada 9-14 Eylül tarihleri arasında her gün memleketin bir önemli sorununu Samsun`da masaya yatırdığı için kutluyorum."