(ANKARA) -Eski CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü`nün okul müdürlüklerine yolladığı yazıda okul öncesi, sınıf ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerini Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi`ne bağlı bir camide seminere davet ediyor. Okulların ya da Milli Eğitim Müdürlüklerinin salonu yok mu? Neden ilahiyat fakültesine bağlı bir camide bu eğitim veriliyor” dedi.
Eski CHP Milletvekili Yıldırım Kaya, İstanbul Bakırköy İlçe Milli eğitim Müdürlüğü`nün okul öncesi, sınıf ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine yönelik hizmet içi eğitimin Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi`nde verileceğine yönelik yazısıyla ilgili açıklama yaptı. Kaya, “İlçe Milli Eğitim Müdürülüklerinin konferans salonları, okulların konferans salonları dururken öğretmenlere hizmet içi eğitimin camide verilmesi hangi aklın ürünüdür" dedi. Bu durumun laik, bilimsel, kamucu ve karma eğitim anlayışına tamamen karşı olduğunu kaydeden Pala, şunları belirtti:
“Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü`nün okul müdürlüklerine yolladığı yazıda okul öncesi, sınıf ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerini Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi`ne bağlı bir camide seminere davet ediyor. Okulların ya da Milli Eğitim Müdürlüklerinin salonu yok mu? Neden ilahiyat fakültesine bağlı bir camide bu eğitim veriliyor? Bu sorunun yanıtını sanırım Milli Eğitim bakanı Yusuf Tekin verecektir.”
“Öğretmen ve okullar sorunlarıyla baş başa bırakılıyor"
Kahramanmaraş İl Milli Müdürlüğünün okullara yolladığı yazıya da değinen Kaya, şöyle devam etti:
“Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü, okullara bir yazı gönderiyor. Yazıda ‘Sınıfa öğrenci ve öğretmenler cep telefonu ile giremez` deniliyor. Öğrencilere böyle bir sınır getirilmesi doğru ancak öğretmenlere neden böyle bir uygulama getiriliyor. Öğretmenlere getirilen bu yasakta sanırım İl Milli Eğitim Müdürü farkında değil. Okullarda akıllı tahtalar var ve bunlar cep telefonuyla çalıştırılıyor. Kitaplarda kare kodlar var ve bunların okunması da cep telefonu vasıtasıyla yapılıyor. Öğretmene sınıfa cep telefonuyla girmemesi konusunda yasak getirirseniz tahtaları nasıl kullanacak, kitaplardaki kare kodu nasıl okutacak? Bu uygulamalar bizlere gösteriyor ki, Milli Eğitim Bakanlığı öğrencileri, öğretmenleri ve okulları sorunlarıyla baş başa bırakmış ve kendi kafasındaki projeyi hayata geçirmek için adım adım ilerliyor. Bu laik, bilimsel, kamusal ve karma eğitim anlayışına tamamen aykırıdır. Bir an önce bu uygulamalardan vaz geçilmelidir.”